Garip bir durum!
Yönetimin gözdesi bir spiker...
İşinde de iyi...
İzleyicinin en sevdiği ekran yüzü...
Alımlı olduğu kadar ağırlığı da
var...
"Daha ne olsun ki" diyeceğiniz bir
konumda...
Ama sonra BİRŞEY oluyor.
Öyle bir şey ki yayına çıkmasına yarım
saat kala Habertürk onu bir anda silip atıyor...
Yayın bile riske ediliyor.
2 saatlik boşluğu doldurmak için acilen evlerinden
spikerler getirtiliyor.
Ne oldu?
Bunu ben Yiğit Bulut'un "spiker harcama
hovardalığı" ile açıklayamıyorum.
Yiğit Bulut'un "ehli keyf saçmalıklarından" biri
olarak da göremiyorum...
Tamam Yiğit Bulut, "berbat" bir yönetici
olabilir...
"Kaba, tutarsız, yanar-döner" diyebilirsiniz onun
için...
Ama o bile yarım saat kala bir spikeri 2 saatlik
programdan çekmez.
Bırakın ertesi günü...
Saati gelen yayını çıkarmasını bile beklemeye tahammül
edilemeyecek ne hata yaptı?
Yiğit Bulut yayını sakata getirip de kendini riske
atmaz...
Bekler 2 saati...
O zaman yapar yapacağını...
Hem zevkte alıyor kovmaktan...
Niye o zevk anlarını harcasın ki...
BİR İŞ VAR bu işte...
Öyle bir iş ki...
Özge Özsağman'ın "dilini boğazına" kaçırmış...
Düşünün ki biri sizi istifaya zorlamak için herşeyi yapacak...
Bayağı esprilerden tutun da inciten, itibarınızı zedeleyen şakalara
kadar...
Sonunda bıçak kemiğe dayanacak ve istifa edeceksiniz...
Ama ne sizi yem eden yönetime...
Ne bütün itibarınızı mesai arkadaşlarınızın önünde
sıfırlayan birine tek laf etmeyeceksiniz...
Yapılanlara karşı "gıkınızı"
çıkarmayacaksınız...
Makul mü sizce?
Diyorum ya...
Bir bit yeniği var bu işte...
Çünkü mesai arkadaşları diyorki;
-"Özge Özsağman böyle muamele görecek ve susacak!
Mümkün değil, ortalığı birbirine katardı. Suskun kalmasına çok
şaşırdık"
Bir insan neden SUSKUN kalır?..
Ya da hangi hallerde susar?
Genelde suçlu olduğunda değil mi?
Bana öyle geliyor ki bu kez Yiğit Bulut'un
günahını alıyoruz...
Ya da en azından Yiğit Bulut yapmıştır bir şey demeden önce...
Suskun kalana da bir bakmak lazım...
Özge Özsağman ne yaptı da bir anda kendini
bitirdi?