Balbay’ın tahliyesinden önce, tahliyesinden
sonra…
ADNAN BERK OKAN
Gazetecilik bir
meslektir…
Haliyle her meslekte olduğu gibi gazetecilikte de
“gazeteci” adı verilen
“emekçi” alın terinin karşılığını
“ücret” olarak tahsil eder…
Niçin alır “gazeteci” bu ücreti?..
İşini yaptığı için…
Peki nedir işi?..
Bir tek işi vardır gazetecinin:
Habercilik…
Dikkat…
“Habercilik”…
Yani; “kunduracı” ayakkabı üretir…
“Matbaacı” gazete, kitap, dergi
bilumum baskı ürünü üretir…
“Simitçi” simit üretir…
Ama…
“Gazeteci” haber üretmez…
Gazeteyi üreten de “Gazeteciler” değil,
“Matbaacılar”dır…
Gazeteciler, matbaacıların üretecekleri
“gazeteyi” mesleklerini icra ettikleri sırada, ya
da mesleklerini ircaa amacıyla yaptıkları çalışmalar esnasında
buldukları, rastladıkları, duyum alıp gittikleri olmuş bir olayı
yazarak üretime hazır hale getirirler…
Ve böylece kamuoyunu (Bireyleri) bilgi sahibi
yaparlar…
Şimdi lütfen
dikkat!..
“Bilgi” mutlaka
“doğru” olmalı…
Yönlendirme amacıyla “yanlış bilgi doğru bilgiymiş
gibi verilmemeli”…
Yani…
Kamuoyunun bilmesi istenen şeyler “bilgi”
diye verilmemeli…
Yani…
“Gazeteci” kamuoyunu
bilgilendirirken yasadışına çıkmamalı…
Tabii ki mesleğini yaparken bazı mesleklerden ayrıcalıklı
olmanın yasal avantajlarını da istismar etmemeli…
Peki…
“Köşe Yazarı” nedir?..
Gelişmiş demokrasilerde böyle bir “meslek”
pek yok…
Ama…
Bir ara TDK Terim Kolu Başkanlığı da yapan
Emin Özdemir’in tarifine göre bizde “Köşe
Yazarı” denilince şu anlaşılmalı:
“Güncel olayları, siyasal sorunları içeren, gazete
ve dergilerin belli sütunlarında yayımlanan, imzalı başlıklı
yazıları yazan kişi…”
Dikkat lütfen: Kişi…
Yani; köşe yazarının ille de “gazeteci”
olması şart değildir…
Mesleği “gazeteci” olmayan biri de günlük,
aylık veya haftalık mevkuteden (Matbuat) birinde
“fıkra – makale – yazı” yazarak “köşe
yazarı” olabilir…
Köşe yazarlarının ne yazdıklarına, ya da yazılarına ne
denildiğine uzun uzun giremeyeceğim…
Ama konuları hakkında kısaca bilgi vereyim:
Siyasal, toplumsal, iktisadi, coğrafi, tarihi, sportif,
sanatsal, eğitici, dünyevi, uhrevi, felsefi ve benzeri neredeyse
her dalda “doğru ve gerçek bilgi” ile kişisel
yorum yapan insandır…
Bir kez daha dikkat!..
“Doğru ve gerçek bilgi”
ile…
“Ööffff!...” sıktım ama di
mi?..
Haklısınız…
Gerçek gazeteciliği ve gerçek köşe yazarlığını yazmak sıkıcı
iştir…
Yazan için de zordur, okuyan için de…
Ama be ey güzel insanlar!..
Dünya gazeteciliğinin dışında bir gazetecilik anlayışının
hâkim olduğu…
Muhabir gazeteciliğin yerini “Ajans
Gazeteciliği”nin aldığı…
Köşe yazarlığının “taraftar olduğu siyasi görüşün
propagandasını yapan profesyonel tanıtıcılar” manasına
geldiği…
“Bilgi, bilmeniz istenen şeydir”
ilkesizliğinin hâkim olduğu bir ülkede; size gerçek gazeteciği
ve gerçek köşe yazarlığını anlatmak zorundaydım…
Hâsılı…
Gazeteciliğimiz ve köşe yazarlığımız önümüzdeki süreçte ya
“ahlâksız, taraftar, amigo” gazetecilik ve köşe
yazarlığında patinaj yapacak…
Ya da…
“Efendiler!.. Bize ne sizin siyasi kavganızdan ve
çıkarlarınızdan?.. Bizler, mesleği ‘gazetecilik, habercilik ve
yorumculuk’ yapmak olan insanlarız… Bizler sadece doğruyu ve
gerçeği haber yapıp; sadece doğru ve gerçek üzerinden ama elbette
kendi kişisel görüşlerimizden kaynaklanan yorumlar yapacağımıza
namusumuz, şerefimiz ve bütün kutsal değerlerimiz üzerine yemin
ederiz” andını içip yollarına devam
edecekler…
Bakalım…
Hangi yola gireceklerini hep birlikte göreceğiz…