Ööffff!.. sıktım ama di mi?.. Hatta öfkelendiniz de...

Ööffff!.. sıktım ama di mi?.. Hatta öfkelendiniz de...

Adnan Berk Okan adnanberkokan@gmail.com

Balbay’ın tahliyesinden önce, tahliyesinden sonra…

 

ADNAN BERK OKAN

 

Gazetecilik bir meslektir…

Haliyle her meslekte olduğu gibi gazetecilikte de “gazeteci” adı verilen “emekçi”  alın terinin karşılığını “ücret” olarak tahsil eder…

Niçin alır “gazeteci” bu ücreti?..

İşini yaptığı için…

Peki nedir işi?..

Bir tek işi vardır gazetecinin: Habercilik…

Dikkat…

“Habercilik”…

Yani; “kunduracı” ayakkabı üretir…

“Matbaacı” gazete, kitap, dergi bilumum baskı ürünü üretir…

“Simitçi” simit üretir…

Ama…

“Gazeteci” haber üretmez…

Gazeteyi üreten de “Gazeteciler” değil, “Matbaacılar”dır…

Gazeteciler, matbaacıların üretecekleri “gazeteyi” mesleklerini icra ettikleri sırada, ya da mesleklerini ircaa amacıyla yaptıkları çalışmalar esnasında buldukları, rastladıkları, duyum alıp gittikleri olmuş bir olayı yazarak üretime hazır hale getirirler…

Ve böylece kamuoyunu (Bireyleri) bilgi sahibi yaparlar…

 

Şimdi lütfen dikkat!..

“Bilgi” mutlaka “doğru” olmalı…

Yönlendirme amacıyla “yanlış bilgi doğru bilgiymiş gibi verilmemeli”…

Yani…

Kamuoyunun bilmesi istenen şeyler “bilgi” diye verilmemeli…

Yani…

“Gazeteci” kamuoyunu bilgilendirirken yasadışına çıkmamalı…

Tabii ki mesleğini yaparken bazı mesleklerden ayrıcalıklı olmanın yasal avantajlarını da istismar etmemeli…

 

Peki…

“Köşe Yazarı” nedir?..

Gelişmiş demokrasilerde böyle bir “meslek” pek yok…

Ama…

Bir ara TDK Terim Kolu Başkanlığı da yapan Emin Özdemir’in tarifine göre bizde “Köşe Yazarı” denilince şu anlaşılmalı:

“Güncel olayları, siyasal sorunları içeren, gazete ve dergilerin belli sütunlarında yayımlanan, imzalı başlıklı yazıları yazan kişi…”

Dikkat lütfen: Kişi

Yani; köşe yazarının ille de “gazeteci” olması şart değildir…

Mesleği “gazeteci” olmayan biri de günlük, aylık veya haftalık mevkuteden (Matbuat) birinde “fıkra – makale – yazı” yazarak “köşe yazarı” olabilir…

Köşe yazarlarının ne yazdıklarına, ya da yazılarına ne denildiğine uzun uzun giremeyeceğim…

Ama konuları hakkında kısaca bilgi vereyim:

Siyasal, toplumsal, iktisadi, coğrafi, tarihi, sportif, sanatsal, eğitici, dünyevi, uhrevi, felsefi ve benzeri neredeyse her dalda “doğru ve gerçek bilgi” ile kişisel yorum yapan insandır…

Bir kez daha dikkat!..

“Doğru ve gerçek bilgi” ile…

 

“Ööffff!...” sıktım ama di mi?..

Haklısınız…

Gerçek gazeteciliği ve gerçek köşe yazarlığını yazmak sıkıcı iştir…

Yazan için de zordur, okuyan için de…

Ama be ey güzel insanlar!..

Dünya gazeteciliğinin dışında bir gazetecilik anlayışının hâkim olduğu…

Muhabir gazeteciliğin yerini “Ajans Gazeteciliği”nin aldığı…

Köşe yazarlığının “taraftar olduğu siyasi görüşün propagandasını yapan profesyonel tanıtıcılar” manasına geldiği…

“Bilgi, bilmeniz istenen şeydir” ilkesizliğinin hâkim olduğu bir ülkede; size gerçek gazeteciği ve gerçek köşe yazarlığını anlatmak zorundaydım…

 

Hâsılı…

Gazeteciliğimiz ve köşe yazarlığımız önümüzdeki süreçte ya “ahlâksız, taraftar, amigo” gazetecilik ve köşe yazarlığında patinaj yapacak…

Ya da…

“Efendiler!.. Bize ne sizin siyasi kavganızdan ve çıkarlarınızdan?.. Bizler, mesleği ‘gazetecilik, habercilik ve yorumculuk’ yapmak olan insanlarız… Bizler sadece doğruyu ve gerçeği haber yapıp; sadece doğru ve gerçek üzerinden ama elbette kendi kişisel görüşlerimizden kaynaklanan yorumlar yapacağımıza namusumuz, şerefimiz ve bütün kutsal değerlerimiz üzerine yemin ederiz” andını içip yollarına devam edecekler…

Bakalım…

Hangi yola gireceklerini hep birlikte göreceğiz…