Gecenin bir vakti ben de Boğaziçi
Köprüsü'ndeydim.
Saatlerce "canlı yayın" yaptım
Facebook'ta.
Duyan, gören dostlarım yakınlarım aradı:
- Ne işin var orada?
Cevabım netti:
- Ölmeye geldim!
Türkiye'yi bir gecede karanlığa gömenlerin yaptığı zoruma
gitmişti. Ben de herkes gibi ölümü göze alıp sokağa
fırlamıştım.
Biraz ötemde...
AK Parti'nin isim babası, AK Parti'nin tanıtım
dehası Erol Olçak 17 yaşındaki oğluyla birlikte yapılan kahpelik
sonrasında "Demokrasi şehidi" olmuştu...
Biraz ötemde, elinde bayrağı ile yüzlerce kişi ölü veya
yaralı olarak yerde yatıyordu.
Taksim'in göbeğinde binlerce insan hainlere kafa
tutuyordu.
Ankara'da yüzlerce kişi tankın altında demokrasi için
eziliyordu.
Ben evde mi oturacaktım!
Evde oturacağıma, sokakta ölmem daha doğru olmaz
mıydı?
AYDIN DOĞAN'IN DEMOKRASİ
MÜCADELESİ
Bir grup şerefsiz, ülke yönetimine el koyduğunu
TRT'nin ekranından haykırıyordu. Spiker, elleri arkadan bağlı,
karşısına konulan metni silahların gölgesinde okumak zorunda
kaldı.
Türkiye'deki bütün televizyonlar o karanlık gecede iyi sınav
verdi. Bütün gazeteler "kalkışma"ya karşı tek
vücut oldu.
Ama bana göre en büyük mücadeleyi Aydın Doğan'ın
sahibi olduğu, televizyonlar ve gazeteler
verdi.
Milim taviz vermediler... milim geri adım atmadılar.
Asker stüdyoya indiğinde bile Başak Şengül yayındaydı, Erdoğan
Aktaş işinin başında demokrasi mücadelesi
veriyordu.
O karanlık gecede, Aydın Doğan ve bütün çalışanları,
"içerideki dost" oldular. Türkiye'nin en zor gününde, şucu bucu
demeden, yapılan şerefsizliği fırsat görmeden DEMOKRASİ
DESTANI yazdılar...
Tebrikler...
UCUNDA ÖLÜM VAR
BİLİYORUM
Kalkışmanın olduğu dakikalarda Ensonhaber'in
sahibi Serkan Kalemciler'le konuşuyorduk. İkimiz de ayrı
ayrı araçlarla köprüye yakın evimize doğru yol alıyorduk.
Serkan, "Köprüde askerler
var!" deyince...
İşin basit bir bomba ihbarı olduğunu düşündük
önce..
Türkiye'nin dört bir yanından "kalkışma
girişimi"ne ilişkin fotoğraflar gelmeye başladı
sonra.
İnternethaber ekibi baş döndürücü bir
hızla olan biteni sizlere duyurmaya başladığında, Hacer (Alkan) ve
Konur (Alp) aradı. Ne için aradıklarını, ne soracaklarını onlar
söylemeden tahmin ettim ve dudaklarımdan şu cümleler
döküldü:
- İşin ucunda ölüm var biliyorum... Bu gece
demokrasi gecesi.. Bu gece Türkiye'ye sahip çıkma gecesi.
İnternethaber bu gece demokrasi mücadelesinin en güzel örneğini
versin.
Öyle de oldu çok şükür...
Bütün çalışma arkadaşlarımı verdikleri mücadeleden ötürü
sizin huzurunuzda tebrik ediyorum.
Son olarak...
Gecenin demokrasi şehitlerine rahmet
diliyorum.
Erol Olçak ve oğlunun ailesine, yakınlarına sabır
diliyorum.