2005 yılından bu
yana "İnternet Medyası
Yasası" diye kafamı vurmadığım duvar
kalmadı.
"Bu dönem olmadı, öteki dönem" diye
diye avutulduk bugüne kadar. "Sorunlu" olduğumuzu söyledim her
defasında, "Sorumlu
gazetecilik" arzumuzu Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a,
ilgili bakanlara ilete ilete tam 10 yıl geçirdim.
Binali
Yıldırım emek verdi, Bülent
Arınç mesafe aldı. Üst Komisyon, Alt Komisyon derken,
en son Meclis'e kadar getirdik "İnternet
Medyası Yasası"nı.. "Tam oldu" derken, bir seçime daha
kurban gittik. Yalçın Akdoğan'la bir kez görüştük, konuyu anlattık,
anladı ama bizim yasadan ses seda çıkmadı.
Süleyman Soylu ayrı
gayret gösterdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlü müjdeyi verdiyse de,
olmadı, olmadı, olmadı.
Bir değil iki seçim
atlattık.
Artık zamanı gelmedi mi?
Türkiye'de vergisini
ödeyen, istihdam sağlayan bizlerin yasası ne zaman çıkacak? Bizler
gazeteci olmamıza rağmen, neden hâlâ gazetecilik
yapamıyoruz?
Yıllarca anlattım, bizim derdimiz sarı
basın kartı sahibi olmak değil. Biz de diğer meslektaşlarımız gibi
gazetecilik yapmak istiyoruz. Biz de Meclis'te,
Cumhurbaşkanlığı'nda, Başbakanlık'ta, Genelkurmay'da akredite olmak
istiyoruz. Ama sarı basın kartı olmayınca geride kalıyoruz,
mesleğimizi hakkıyla yapamıyoruz.
Sözüm Numan
Kurtulmuş'a...
Allah aşkına Numan
Bey, Allah aşkına bu rezalete artık bir son verin. Spor haberi
yapıyoruz, stadlara giremiyoruz. UEFA maçları olduğunda elalem bu
hakkı bize tanıyor ama Türkiye'de sarı basın kartlı olmadığı için
hakkımız olanı yapamıyoruz.
Bülent Arınç'ın döneminde sarı basın
kartı olan gazetecilere gri pasaport hakkı verildi. Ben de sürekli
sarı basın kartı sahibi olarak bir dönem bu haktan yararlandım.
İnternethaber Yayın Grubu olarak görev mektubu yazdık ve gri
pasaportla seyahatlere çıktım.
Aldığım pasaportun
süresi bitti.
Yeniden almak istedim.
Sarı basın kartım
olmasına rağmen alamadım, alamıyorum.
Neden?
İnternethaber Yayın
Grubu'nun görev yazısı kabul görmedi çünkü.
Gazeteciler Cemiyeti'nden ya da bir
gazeteden görev yazısı istiyorlar.
Neden?
Neden daha önce olan şimdi
olmuyor?
Çünkü arkadaşlar bizi medyadan,
gazeteciden saymıyor?
Başbakan Yardımcısı
Numan Kurtulmuş'a buradan sesleniyorum. Türkiye'de o kadar kıytırık
gazete Basın İlan Kurumu'nun ilanlarından faydalanırken, günde 1
milyon kişiye hitap eden siteler bu haktan neden faydalanamıyor.
Bir, bilemediniz iki kişiyle çıkarılan o kıytırık gazeteler bu
haktan faydalanırken, istihdama ciddi katkısı olan bizlerin hakkı
neden verilmiyor?
Hakkıdır, "yeni geldim" diyecektir
Numan Bey!
Ama konuya hâkim olduğunu
biliyoruz!
2005...
2015...
Gazetelerin resmi web sitelerinde
çalışan arkadaşlarımızın böyle bir sorunu yok, onların kadrosu
gazetede var. Hâl böyle olunca; onlar Meclis'te var... her yerde
var, biz yokuz. Meslektaşlarımızın olduğu yerlerde biz de olmak
istiyoruz. Mesleğimizi yapmak istiyoruz. Sorunlu olmaktan çıkıp,
sorumlu olmak istiyoruz.
Çok şey istemiyoruz!
İnternet Medyası'nın
bu çilesine son verilmesini istiyoruz!
2005...
2015...
Yeter da!