İKİ'de BİR jeneriği döndü...
Serdar Turgut göründü.
Karşısında da Nihaaaa!!!
Aaaa! Yok canım...
Daha neler?
Bu kadar değişmiş olamaz Nihal...
TV'nin alıcı
ayarı ile oynasam düzelir mi acaba...
Yok canım...
Bu Nihal değil ki...
Kim peki?
Güzelce yüzlü bir spiker...
"Ne işim var benim burada" der gibi bakıyor ekrana
garibim...
İyi de Nihal nerede?
BİR burada da İKİ olmaları gerekmiyor
muydu bunların?
Aradım Habertürk'ü sordum soruşturdum...
Nihal Bengisu hastaymış...
O yüzden yayına
çıkamamış...
Ne kadar doğru "hastalık" mevzusu bilemiyorum
valla...
Ben Habertürk'ün yalancısıyım.
***
"Kazık" mevzusuna dalayım burdan... (bu kazık
şey kaçtı biraz...)
Hatırlar mısınız?
Serdar Turgut bir ABD seferine çıkmıştı da...
Nihal Bengisu o yok diye 'karalar' bağlayıp
ekranlara küsmüştü...
Şakası bir yana partneri yok diye programı günlerce
askıya almıştı.
-"Serdar Turgut olmadan çıkmam abi!.."
deyip "jöleli kafaya" kafa tutmuştu.
Ah!.. Ah!..
"Vefa" semt adıydı da "nezaket"
neydi?
-"Belki söyleyecek çok önemli sözleri vardı... Zayi
olmasın diye çıktı ekrana" derseniz...
Ihh!.. Ben de o niyetle izledim programı baştan sona...
Güzelce yüzlü spiker kızımız "Taksim" diye
tutturdu.
"Terör" soruları sordu, "kim
yapmıştır" diye fallar açtırdı.
Serdar Turgut:
- "Ben ne bileyim kızım, terör uzmanımıyım"
diye lafı yapıştırmak yerine miskin miskin salladı...
Yani "boşa kürek çeken" sandalcı gibiydi...
Belki de hasta yatağındaki partnerinin "ahı"
tutmuştur...
Kimbilir?