Sevgili Şirin
Payzın…
Geçtiğimiz Cumartesi gecesi hazırlayıp sunduğun “Ne
Oluyor” hiç iyi olmadı…
Neden mi?..
“Adaletsizdin” de ondan…
Konuk seçiminde adaletsizdin…
Teşbihte hata olmayacağı için söyleyebilirim:
“Körler sağırlar birbirini ağırlar”
gibi oldu program…
Amman ha…
Konukların için “Yanlış düşünüyorlar”
dediğim yok…
Bana ne?..
Diledikleri gibi düşünürler…
Benim itirazım üç eski sosyalistin evrensel hukuka
bakış açılarına…
Ve...
Karşılarında onlar gibi düşünmeyen bir tartışmacının
olmayışına...
Ama yine de hakkını
yemeyeyim…
Sevgili Şirin…
|
Sevgili Şirin;
Üç konuğundan ikisi (Ali
Bayramoğlu ve Etyen Mahcupyan) eski sosyalist yeni
liberal takılanlardandı…
Aydın
Engin ise “eski” de değil
“yeni” de değil sadece
“sosyalist”…
Ya da “Muhafazakâr
Sosyalist”…
Dünyada örneği çok az
kalanlardan…
Diyeceksin ki:
“Bayramoğlu ve Mahcupyan
yeni liberal değil mi?”
Ak Parti
taraftarı olmadan önce “kısmen”
liberaldiler…
Ama artık
değiller…
Ne mi
yapmalıydın?..
Aydın
Engin kalabilirdi belki…
Ama…
Bayramoğlu/Mahcupyan ikilisinden
sadece birini tercih etmeliydin…
Tartışma dışı kalanın yerine de
Orhan Kemal Cengiz, Ruşen Çakır veya
Abdülhamit Bilici’den birini davet edebilirdin
meselâ…
Bu eleştirilerime hak
vermeyebilirsin Şirin…
Ama lütfen…
Lütfen gir arşive, baştan sona
izle o geceyi…
Daha ilk dakikalardan itibaren
“yanlış yapmışım” diyeceğinden eminim…
|
Anayasa Mahkemesi kararlarını veya
Haşim Kılıç’ın konuşmasını tartışmak için
”Hukukçu” olmak şart değil…
Nitekim Kılıç da “hukukçu”
değil…
Ama…
Meslektaşım olduğu için biliyorum “Hukuk bilgisi
mükemmel”…
Yani…
AYM üyesi olabilmek ve verdiği
kararları tartışabilmek için hukukun evrensel ilkelerini bilmek
yeterli…
Bayramoğlu ve
Mahcupyan evrensel hukukun temel
ilkelerini bilmiyorlar ki…
Aydın Engin ise hukuka
evrensel değil ideolojik baktığı
için birçok eleştirisinde Kılıç’a ve
AYM üyelerine karşı haksızlık etti…
Ama yine de hakkını yemeyeyim…
Bayramoğlu ve Mahcupyan’a
göre hukuka yakınlığı; Ergun Özbudun’un
hukuka yakınlığı ile Hayrettin Karaman’ın uzaklığı
arasındaki fark kadar…
Uzatmadan kısaca bir hatırlatma
yapayım…
Bayramoğlu ve Mahcupyan
AYM kararlarına itiraz ederken Yüce
Mahkeme’nin gerek “uzun tutukluluk”,
gerek twitter yasağının kaldırılması ve gerekse de
HSYK yasasının bazı maddelerinin iptalini
“yerindelik” değil; “Hukukilik”
yönünden ele almak zorunda olduğunu (Belli ki)
bilmiyorlar…
Ve…
Bunu yaptığını…
Bilseydiler, üç kararın da “Hukukilik yönünden
sakat” oldukları gerekçesiyle iptal edildiğini de
bilirlerdi…
Hele “Liberal” geçinen
Mahcupyan ve Bayramoğlu’nun
twitter yasağının kaldırılmasına,
HSYK yasasının kısmen iptaline ve uzun
tutukluluğun hukuken sakat olduğuna ilişkin itirazları;
iktidarla bencil hesabı olmayan bütün liberalleri çok
üzmüştür…
O kadar çok yaptı
ki…
Yani Şirin…
AYM, imar kanunu
ya da TELEKOM’un özelleştirilmesi yasasını iptal
etmedi ki…
Veya Atatürk Orman Çiftliği’ne başbakanlık
binası yapımının durdurulmasına karar vermedi ki…
Yani…
“Yerindelik Denetimi” yapmadı
Yüce Mahkeme…
Haaa…
O büyük hukuk katliamını hiç mi yapmadı
AYM?..
Ohhhoooo…
O kadar çok yaptı ki…
Ama dön bak o iptallere; hiçbirinde Haşim
Kılıç’ın “evet” oyu vermediğini
göreceksin…
Yani sevgili
Şirin…
Son zamanlarda sana bir hal oldu…
Siyasal iktidarın gözüne girmeye çalışıyorsun ama boşuna
çabalıyorsun…
Seni silmişler bir kere Şirin…
Yok, eğer Avni Özgürel’in “mezkûr
ihbar mektubunu” okuyup içine “kovulma”
korkusu girdiyse; korkma…
Patronun Aydın Doğan’la aram iyi değil
ama…
Bu soğuk ilişki, onun halen medya patronları içinde
“en yüksek karakterli olanı” olduğunu söylememe
mani değil…
Yani, korkma Şirin…
Sen işini doğru yaptığın, reytingin de iyi olduğu sürece
kimse sana dokunmaz…
Sen en iyisi eski haline dön…
Yani…
Tam objektif ol…
Yani…
Hande Fırat gibi ol…
Onun kadar olamayabilirsin ama gayret göster…
Başarabilirsin…
Daha önce başarmıştın…
Denersen yine başarırsın…