“ Acı çekmek özgürlükse, özgürüz ikimiz
de” diyordu bir şarkısında Ahmet
Kaya…
Medyamızda öyle bir kavga var ki taraflar arasında…
Siyasetçiler arasındaki kavga o kavganın yanında topaç
çevirme kadar masum kalır…
Bir tarafta iktidar medyası var…
Bir tarafta Cemaat…
Diğer yanda “çarşı, ikisine de karşı”
misali ne olduklarını kendileri bile bilmeyen medya…
Bu tarafların içinde elbette aklı başında “durun,
susun, vurmayın birbirinize, çünkü siz kardeşsiniz”
diyenler de var…
Var olmasına var daaa…
Seslerini duyan yok…
Diğerlerinin tümü kavgacı…
Kavga sebepleri ise...
Pek bir soylu
sorarsanız…
Sorarsanız efendilere...
“Özgürlük kavgası”…
Karşılıklı küfürler savurarak…
İftiralar üretip birbirlerini karalayarak savaşan…
Bu sözde özgürlükçülerin yazılarını (İşim
gereği) okudukça;
“Yuh yani” diyorum…
Eğer küfürleşmekse özgürlük…
Kavga etmekse…
Basıp klavyenin tuşlarına kan damlatmaksa
yüreklere…
Necaset doldurup da küreklere;
atmaksa eğer “düşman” bellenmiş
rakiplere…
Tamam, o zaman…
Özgürsünüz hepiniz de…
Ama…
Bir o kadar da utanmazsınız…
Bir o kadar da edepsizsiniz…
Olmaz olsun böyle özgürlük…
Tencereleriniz kaynıyor…
Şerefleriniz sel sebil dolanıyor ayaklar
altında…