Bu yazımda size 10 yıl öncesinin
medyasıyla günümüz medyası arasında ne gibi farklar olduğunu
anlatmaya çalışacağım…
10 yıl önce televizyonlar ve
gazetelerin yüzde sekseni, okurları
tarafından “elit”kabul
edilen eski solcular tarafından
yönetiliyordu…
Fakat…
Yapılan tüm programlar ve yayın politikaları üçüncü ve hatta
dördüncü sınıf vatandaş yaratmak üzerine kurulmuştu...
Atatürk'ün hedef gösterdiği muasır
medeniyet seviyesini yakalamak için parmağını oynatmayan
bu eski solcular; Türkiye'yi tipik
bir Ortadoğu ülkesi haline
getirmişlerdi...
Ortadoğulu insanlar neyi seviyorsa bizim televizyonlarımız
da onu yayınlıyorlardı...
Kalitenin yerini, düzeysizlik...
Uygarlığın yerini ise kör ve koyu bir
bağnazlık almıştı...
Uygarlık; yaşama sevinci ve yaşam gustosu
demekti...
Bağnazlık ise; koyu bir karamsarlık ile kalitesiz
bir yaşam...
Bizim elit (!) geçinen eski solcularımızın yönettiği
görüntülü ve sesli medyada;salya-sümük bir arabesk kültürü
hâkimdi…
Ama…
Uygar bir yaşama sevinci veren düzeyli, çok
sesli, kaliteli müzik yoktu...
Medyamız başörtüsünü
gericilik…
Çıplaklığı ilericilik...
Klasik Türk müziğini
yobazlık…
Arabesk müziği uygarlık
olarak kabul ediyordu...
Rakı içiyorsanız lâiktiniz…
Her türlü düşüncenin (bu arada haliyle dini inançların da)
özgürlüğünü istiyorsanızşeriatçı...
Hele bir de sağlık açısından bile olsa alkollü içki
almıyorsanız...
Koyu bir mürteci idiniz, bizim
medyaya göre...
Bugün nasıl
peki?..
O günden daha Ortadoğulu…
O günden daha arabesk…
O günden daha umutsuz…
O günden daha yoz/yobaz…
O günden daha gerici…
Vs. vs. vs…
Peki neden?..
Çünkü…
10 yıl öncesinin medyasını
yönetenler işlerine gelen siyasal iktidarlara tapıyor,
işlerine gelmeyene çakıyorlardı…
Bu arada bütün yayın politikaları
ise Avrupalı değil, Ortadoğulu
bir halk içindi…
Bugün değişen ne?..
Söyleyeyim:
Taksim Gezi
Parkı protestolarına kadar bütünüyle (Birkaç
radikal muhalif hariç) siyasal iktidarın destekçisiydiler…
Ak
Parti iktidar oluncaya
kadar iktidarları çıkarları el verdiğince destekliyor, ters düşünce
kumpas kuruyorlardı…
Ak Parti iktidar olduktan
sonra ikiye ayrıldılar…
- Çıkarları
gerektirdiği için destekleyenler…
- Başbakan’dan
korktukları (Başbakan bir elini şaklattı mı
vergi denetçileri şıp diye damlıyorlardı çünkü) için
destekleyenler…
Ama…
Taksim Gezi
Parkı protestocuları sürekli hücum
eden Başbakan’ın o delikanlılar karşısında
geri adım da atabileceğini, savunmaya da geçebileceğini
kanıtlayınca eskinin merkez medyacıları birden muhalefete
başladılar…
Derken…
Cemaat ile Hükümet arasında “özel
dershaneleri kapatırsın kapatamazsın”kavgası patlayınca
eskinin merkez medyası biraz daha cesaretlendi…
Ve çok geçmeden 17
Aralık patladı…
Bugün artık medyanın % 50’si siyasal iktidara
muhalefet edebiliyor…
Ama ona da ne
kadar “muhalefet” denilebilirse…
Ki…
Son yılların Hürriyet’le birlikte
eskinin merkez medyasını oluşturmaya
başlayanHaberTürk’te yaşanan başbakan baskılarını
görünce neden suyuna tirit muhalefet yapabildiklerini ama daha öte
geçip gerçek gazetecilik yapamadıklarını anladık…
Demek istemem o
ki…
Bundan 10 yıl kadar önce
medyamızı eski sol/yeni liberal (Kısmen) gazeteciler
yönetiyordu…
Son dönemlerde ise meşrebinden, ideolojisinden daha çok,
başbakana sadakat konusunda ses duvarını aşanlar
yönetiyor…
Başbakan’a kayıtsız şartsız destek versin de siyasi
görüşü ne olursa olsun…
Başbakan’a kayıtsız şartsız destek versin de isterse
sokakta elinde rakı kadehiyle dolansın…
Bunların hiç birinin önemi yok…
Yani ey güzel
insanlar!..
Medyamızda (Sayıları giderek bir odada aynı masda yemek
yiyebilecek kadar azalanlar hariç) değişen bir şey
yok…
Eskiden başbakanlar değil de basın danışmanları müdahale
ederdi medyaya…
Bazen de özel kalemden gelirdi müdahale…
Bu dönemde ise başbakan bizzat arayıp da ayar
çekiyor…
Gazeteleri kimin kaç paraya satın alacağına...
Hangi gazeteyi kimin yöneteceğine...
Hangi haberin yayımlanacağına...
Hangisinin yayından kaldırılacağına...
Ve hatta...
Haberin altından geçecek alt yazıya kadar Başbakan tespit
diyor...
Tek fark bu…
Ya da Neyzen Tevfik’in dediği
gibi…
Türkü yine o türkü sazlarda tel
değişti.
Yumruk yine o yumruk bir varsa el
değişti.