Süleyman
Özışık'a göre Kürtler'in tercihi 7
Haziran'a göre AK Parti'den yana hayli değişmiş. 1
Kasım seçimleri, Süleyman'ı kısmen haklı çıkarıyor.
Peki ya
şimdi?
Diyarbakır'da yaşayan bir eczacı
arkadaşım, AK Parti'den vazgeçmişti 7
Haziran'da, sandığa gitti barışa bir nebze katkısı olsun
diye, HDP'ye oy verdi.
1 Kasım'da da, HDP
için oy istediğini ve çalıştığını biliyorum.
Bugün 15 Aralık.
AK Parti'nin yüzde 49.5 oy aldığı 1
Kasım'ın üzerinden 1.5 geçti.
Süleyman'ın yazısını okuyunca, bu
arkadaşımı aradım:
- Süleyman yazısında HDP'nin yapılacak
bir seçimde barajın altında kalacağını iddia ediyor.
- Abi vallahi
Süleyman Özışık haklı.
Tam 1 saat 10 dakika konuştu can
güvenliğini tehlikeye atmamak için ismini açıklayamadığım
arkadaşım. "Bir dokundum, bin ah işittim" desem
yeridir.
- Abi ben ve benim
gibi düşünenler HDP'yi niçin oy verdik? Barış olsun, kardeşlik
gelsin, kan akmasın diye değil mi? Peki güzel abim bana söyler
misin Allah aşkına, barış ve kardeşlik bu hendeklerle mi
gelecek?
Soruyu soruyor ama, cevabını
beklemiyor...
- Abi ben esnafım...
Sur garip gurebanın yaşadığı bir yer. Adamın ekmek alacak parası
yok. Abim güzel abim Allah aşkına bu insanlar o hendeklerin
altındaki toprağı mı yiyecek?
PKK'nın ağzıyla konuşacak sandım.
PKK'nın yayın organı Özgür Gündem'in hergün yazdıklarını
tekrarlayacak diye bekledim. Selahattin Demirtaş gibi, bu
hendeklerin ne hükümet tarafından, ne de HDP tarafından
kapatılamayacağını söyleyeceğini düşündüm.
Hayır!
Ne PKK'nın ağzıyla konuştu, ne de
Özgür Gündem'in yazdıklarını tekrarladı. Selahattin Demirtaş'a
verdi veriştirdi:
- Yahu kardeşim biz
sana güvendik, inandık barışa katkı sağlayacak dedik. Yanındaki
Yüksekdağ zaten provokatör, sana ne oldu Demirtaş, sen diye bir
çıkış yaptın? Neden bizi hendeklere gömüyorsunuz arkadaşım. Bizim
de çoluk çocuğumuz var, dükkanımız aylardır siftah yapmıyor.
İnsanlar aç, açıkta, perişan. Hendek karnımızı doyurmuyor
arkadaşım. Bize aş lazım, iş lazım, ekmek lazım, barış lazım,
kardeşlik lazım... Lazımoğlu lazım..
- ...?
- Süleyman Abi doğru
yazmış abi.. Vallahi elim kırılaydı da oy vermeseydim şu HDP'ye
diyen benim gibi çok insan var. Abim bu HDP yarın seçim olsun
vallahi de billahi de yüzde 6'yı zor alır.
- Hendekler gerçekten bu kadar etkili
oluyor mu bölge insanı üzerinde?
- Abi görmüyor
musun... İnsanlar evini yerini yurdunu terketmeye başladı. Bu
insanlar kimden kaçıyor, devletten kaçmıyor, polisten askerden
kaçmıyor. PKK'dan kaçıyor, HDP'nin politikasızlığından kaçıyor. Bu
insanlar bir daha HDP'ye oy verir mi? Bak abim, biz PKK'lı değiliz
biz bizi temsil etsin diye HDP'li olduk. Ama ne yazık ki onlar
PKK'nın emir komutasında hareket ediyor. İşte bu yüzden vazgeçtik,
vazgeçiyoruz, vazgeçeceğiz.
Bitmedi...
Baktım uzuyor,
kestim...
- Güzel röportaj oldu.
- Abi yayınlayacak
mısın?
- Evet... senin güzel bir fotoğrafınla
birlikte...
Güldü:
- Abi, sen beni
öldürtmek mi istiyorsun?
- Korkuyor
musun?
- He Abi, vallahi
korkuyorum.
Bu sözün üzerine söyleyecek bir söz
bulamadım. Ben yazacaktım, Süleyman Özışık benden erken davrandı.
Süleyman bir anket sonucunu yayımladı, ben de o anketi doğrulayan
Diyarbakırlı bir arkadaşımla konuştum.
Ortaya çıkan tablo, yukarıdaki
gibi..
Yorum sizin...