Can Ataklı her zamanki
öfkesiyle, klavyesinin tuşlarını yumruklamış yine. Biraz daha
yalan söylemek istemiş "Başbakan evinde
otursun, Kılıçdaroğlu tanka
çıksın" yazısıyla.
Başbakan Binali
Yıldırımın da, karanlık
ve dehşet dolu 15 Temmuz gecesini Kemal Kılıçdaroğlu gibi, evinde
televizyonun karşısında
geçirdiğini yazıyor...
Can'a göre, Başbakan
o gece Ilgaz'da değil İstanbul'daki evindeymiş. Gece
boyunca gelişmeleri Tuzla'daki evinde takip
ettiğini Binali Bey
söylemiş!
Bir de fotoğraf paylaşmış gazetecilerle..
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun darbe
gecesini ekranda izlediği fotoğrafın
aynısıymış Başbakan'ın gazetecilerle
paylaştığı (!) fotoğraf.
Yok öyle bir fotoğraf...
Can Ataklı, Başbakan Binali Yıldırım'ın darbe gecesini
ekranda izleyen bir fotoğrafını bana göndersin, yemin ediyorum ben
o fotoğrafı yiyeceğim.
Yok öyle bir fotoğraf...
Hadisenin aslı nedir peki?
Can Ataklı, Binali Bey'in geceyi
evinde geçirdiğine nasıl kanaat getirdi?
Başbakan'ın Tuzla'daki evinde, darbenin ilk saatlerinde çekilen
bir video var. Ortada televizyon falan
yok, Binali
Yıldırım telefonla
konuşuyor. FETÖ'ye taviz verilmemesi
konusunda emirler yağdırıyor Ankara'ya hareket etmeden önce.
Google bu bilgilerle dolu
olmasına rağmen, dediğim gibi Can
Ataklı, bilgisayarının tuşlarını yumruklamakla
meşgul...
Binali Yıldırım'ın 15
Temmuz'da Dolmabahçe'deki
Başbakanlıkofisinde gerçekleştirdiği görüşmeleri uzamıştı.
21.30'da Tuzla'daki evine gitmek için
yola çıktı. 21.45'te FETÖ'nün sorgusuz
itaatkârları tarafından işgal edilen köprüden
geçti. Tuzla'ya doğru giderken, darbe
haberini aldı.
Başbakan, Tuzla'daki evinde yaklaşık bir saat
kaldı. NTV'ye bağlandı,Ankara'yı
aradı, kabine üyelerini Çankaya'ya
yönlendirdi, aHaber'de darbecilere meydan
okudu ve saat 23'ü biraz
geçe, Ankara'ya doğru yola
çıktı.
Ankara'ya karayolu ile gitmeyi tercih etti
Başbakan. Semiha Hanım,şoförü
ve korumalarıyla. Darbeciler tarafından
konumu tespit edilmesin diye, yolda
Ankara güzergahını değiştirip, Çankırı yoluna
saptı. Ilgaz Tüneli'ni
karargâh olarak kullandı ve bir buçuk saatte,
bir çok kişiyle temasa geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milleti sokağa döken
çağrısını da Ilgaz Tüneli'nde izledi ve yeniden yola
koyuldu Ankara'ya gitmek
için. Hainler yolunu gözlüyordu
Binali Yıldırım'ın!
Abdülkadir
Selvi'nin "Darbeye geçit
yok" kitabında, Binali
Yıldırım'ın o gece yaşadıkları şu sözlerle
anlatılıyor:
"Ilgaz sapağında, anayola Çankırı tarafına geçecekken,
baktık bir jandarma aracından ateş ediyorlar bize. (...) Hemen
arkadaşlar karşılık verdi. Ondan son bizim şoför, yakın korumanın
talimatıyla geri vitese taktı. 500 metre geriye gittik, ateş
menzilinin dışına çıktık."
Can
Ataklı'nın "Geceyi Tuzla'daki
evinde televizyon izleyerek
geçirdi" dediği Başbakan,
Çankırı Ilgaz ilçesi Kaymakam'ı Muhammet Gürbüz'ün evini karargâha
çevirdi o gece. Saatler 04.40'ı gösterdiğinde Başbakan,
Hareket Merkezi'ne darbecilerin dehşet saçtığı uçakların
düşürülmesi için talimat verdi. Sabah
oldu, gün ağardı Binali Yıldırım Akıncı Üssü'nün bombalaması emrini
verdi ve darbenin kaderini değiştirdi.
Sonra da Ankara'ya doğru yola
çıktı.
Abdülkadir Selvi'nin kitabında da o geceye dair
ne varsa yazılı... Google'da da bir çok ayrıntı var. Gazeteler
yazdı çizdi. Binali Bey'in o gece
yaşadıkları televizyonlarda
defaatle haber oldu. Tüm bunlara
rağmen, Can Ataklı kör ve sağırı oynuyor
hâlâ. CHP liderine arka
çıkacak diye,
kalemini Kılıçdaroğlu'nun "yeminli
kılıcı" gibi kullanıyor.
Yazık!
28 Şubat sürecinde askere kafa tuttuğu için
efsaneleşen Can Ataklı, bir hiç uğruna
kendine yazık etti, ediyor!
SOSYAL MEDYADA TAKİP
İÇİN
Facebook.com/hadiozisik
Twitter.com/hadiozisik
Instagram/hadiozisik