Bütün siyasetçiler kendi iktidarının "rüyası"nı
görmeyi diler. Gördükleri iktidar rüyası bitsin istemezler, rüyanın
sonsuzluğununu arzularlar hep.
Kendi rüyasını başka partilerin, başka liderlerin görmesine
tahammül edemeyen siyasetçiler, gördüğü rüyayı çalan
rakibini aşağılamaya başlar.
Kemal Kılıçdaroğlu, 2010 yılından beri her gece gördüğü
iktidar rüyasının Tayyip Erdoğan tarafından çalındığını
düşünüyor ve yenilmişlik duygusuyla hareket ediyor.
Tayyip Erdoğan'a karşı zehirli sarmaşık gibi büyüyen
nefreti bu yüzden. Her yenilgisinden sonra
cehennemden afaroz edilip yer yüzüne ceza olarak gönderilen
zebaniler gibi, Erdoğan'a kükremesi bu yüzden!
Acı içinde kıvranıyor CHP lideri!
Acıklı bir esaret altında sanki!
Kazanma, başarı gösterme, iktidar olma becerisinden yoksun
olduğu için, Tayyip Erdoğan'a duyduğu nefret,
açık bir yaranın bütün vücudu sarması gibi, Kemal
Kılıçdaroğlu'nun vücudunu sarıyor.
İktidar olmaya muhtaç...
Ama asla iktidar olamayan bir lider...
Demirel gibi tarihe geçmesidir, Kılıçdaroğlu'nu bu kadar
hırçınlaştıran. Allah rahmet eylesin Demirel, bütün
zorluklara rağmen, 7 kez gidip, 7 kez geri dönme, partisini
iktidara taşıma başarısı göstermişti. Demirel'in hanesine
başarı olarak yazılan 7 harfi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun
hanesine yenilgi olarak yazıldı.
Şimdilik ama...
16 Nisan var sırada...
2019'a da az bir zaman kaldı.
Kemal Bey'in hatalarıyla yüzleşmesi şart.
Tayyip Erdoğan'a karşı, içinde olduğu düşünceler
cehenneminden çıkması gerekiyor.
16 Nisan'a çok az bir zaman kaldı.
Yalan bir virüs gibi işliyor ve yayılıyor.
Milleti aldatma tercihi, doğru bir tercih
değil. Milleti aldatma tercihi yapan hiç bir
politikacı bugüne kadar başarıya ulaşmadı. Milleti
aldatma tercihi, siyasetçiye hiç bir şey kazandırmadığı
gibi, siyasetçi ile millet ilişkisini hızla sarıp kurutan,
azimle yayılıp kök salan bir hastalıktır.
Kemal Bey'in milleti aldatma hastalığından vazgeçmesi için
daha vakit var.. Zihin hapishanesine aldığı o
yalanları bir an önce tahliye etmesi gerekiyor.
Farkında mısınız, Tayyip Erdoğan'ı
iltifatlar sevindirmiyor. Karşısında bir dünya olmasına rağmen,
kötü hissetmiyor kendisini Hakaretler karşısında çoğu kez ya
sessiz kalıyor ya da gülümsüyor.
Niye?
Milleti aldatma tercihi yapmadığı için, halkın arkasında
durduğunu biliyor çünkü. Milletini aldatmayı tercih eden
siyasetçilerin aslında en çok kendilerini zehirleyip kuruttuklarını
biliyor çünkü.
Kemal Bey de öyle yapmalı!
Her seçim sonrasında cam kesiği yaralar içinde kalmak
istemiyorsa, milletini aldatma tercihinden vazgeçmelidir! Çok sık
hatırlanan lider olmak yerine herkes tarafından aranan ve bulunan
lider olmak istiyorsa, doğruları, sadece doğruları konuşmalı Kemal
Bey!
Aksi halde, muhalefetteki acıklı
esareti bir ömür boyu devam eder.
Daha yalnız ve daha geleceksiz olur!