Ankara Çubuk’ta üç yıl önce şehit cenazesinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman Sarıgün 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti hükmün geri bırakılmasına karar kıldı. Bu demektir ki Çubuk saldırganı hapis yatmayacak.
Muhalif kesim haklı olarak bu karara isyan ediyor. Haklı diyorum çünkü, Çubuk’ta o gün yaşananlar “basit bir yumruk” atmaktan ibaret değildi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu adeta ölümle burun buruna gelmişti. Güvenlik güçleri hızlı hareket etmese Kılıçdaroğlu belki de bugün yaşamayacaktı. Kılıçdaroğlu öldürülmedi, bir yumrukla yırttı diye Osman Sarıgün adlı provakatör 2 yıllık ceza ile ödüllendirilmemeliydi.
Ve fakat…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın anasına küfür eden, “Devlet katil, seri katil” sözlerinden ötürü hiç pişmanlık duymayan, PKK’lı teröristlere sahip çıkan, her 24 Nisan tarihinde Ermeniler’e selam sarkıtan Canan Kaftancıoğlu’nun Çubuk saldırganı üzerinden masumlaştırılmasını da doğru bulmuyorum.
Hem de ne masumlaştırma…
Sözcü bugünkü manşetiyle Osman Sarıgün’ü “AKP yandaşı” ilan etmekle kalmıyor, Canan Kaftancıoğlu’nun attığı twitten ötürü 4 yıl 11 ay ceza aldığını üflüyor….
Cumhuriyet gazetesi ise “İşte AKP hukuk” manşetiyle Sözcü’ye eşlik ediyor 1 Haziran 2022 tarihli manşetinde.
Söylenenler, yazılanlar haklı; “Osman Amca” dedikleri adam o gün yüreklendirildi, “Kılıçdaroğlu kendine baksın” siyaseti adama cesaret verdi… haklı hale getirdi. Hal böyle olunca; Osman Sarıgün 2 yıllık hapisle ödüllendirilmiş oldu.
“Adalet bu değil!” tamam.
“AKP hukuku” yanlış işliyor tamam.
Peki sizin adalet anlayışınıza de demeli?
Canan Kaftancıoğlu’nun “Katil, seri katil” sözlerine verilen cezaya günlerdir “Adil değil” diye yırtınan, miting meydanlarında “Canan bizimdir” diye çığlık atan, “Canan’ı savunmak Türkiye’yi savunmaktır” diye saçmalayan siz değil misiniz? Erdoğan’ın anasına edilen küfürü geçtim, yahu, devletimize “katil” diyen, “Sözde Ermeni Soykırımı”nı her yılın 24 Nisan’nda gözümüze gözümüze sokan bu kadının yaptıkları hiç mi kanınıza dokunmuyor, hiç mi zorunuza gitmiyor arkadaş.
Osman Sarıgün her türlü linci hakketti, vuralım eyvallah. Ama Osman Sarıgün üzerinden Canancığınızı masumlaştırma yarışına girmeniz pek sırıtıyor fazla sırıtıyor. Tayyip Erdoğan’a duyduğunuz nefret, ona olan öfkeniz, bir anneye edilen küfürü, sizin nazarınızda masumlaştırıyor farkında mısınız?
Türkiye Cumhuriyeti devletine “Katil, seri katil” bir kadını Çubuk provokatörü üzerinden masumlaştırdığınızın farkında mısınız?
Canan masum değil, Çubuk provokatöründen daha provokatör, Osman Sargün’den bir değil, bin kat daha suçlu… Sözüm onu masumlaştıranlara değil, duvara yazmış olayım… Belki birgün lazım olur diye :)
KEMAL KILIÇDAOĞLU’NUN ADALETİ BU MU?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Selahattin sevgisi her geçen gün biraz daha artıyor.
“Selahattin Demirtaş çok seviliyor” dedi en son…
Ondan önce…
”Selahattin Demirtaş’ın serbest kalmasını istiyorsanız bize katılacaksınız” dedi…
Yani…
”CHP’ye oyunu verirsen, Selo’yu ben kurtaracağım” dedi…
Yani…
Bu durumda, hem savcı, hem hakim oluyor Kemal Bey…
”Salın gitsin” diyecek… Selo’su Kavala’sı… KHK’lısı… hepsi Kemal Bey’in bir sözüyle salıverilecek. Ya da bir kararnamesiyle mi demeliyim!
Demem o ki…
Osman Sarıgün’e vuralım eyvallah…
Peki şu Yasin Börü’nün katilini veya katillerine de, vurmasak bile konuşsak mi? Yasin Börü’nün ne günahı vardı, bayram günü sevdiklerinden koparıldı, başı ezilerek şehit edildi. Yasin Börü’yü katledenler kimin çağrısı üzerine sokağa dökülüp dehşet saçtı?
Selahattin Demirtaş değil miydi?
Aynı nakaratı tekrarlamayacağım, sonuçta APO’nun heykelini dikemedi ama “Yasin Börü’nün katili” olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun gönlünde taht kurmayı bildi sonuçta…
- Selo masumdur!
-Selo çok seviliyor!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu ifadeleri her gün bir hançer gibi yüreğimize saplanıyor. Yetmemiş gibi, Süleyman Demirel’in “İktidar olursam köprüyü bedava yapacağım” vaadi gibi… Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakmak için ahaliden oy istiyor.
Ondan sonra da…
”Adalet bu mu?” çığlıkları…
”İşte AKP hukuk” palavraları…