İzmir'in ormanları cayır cayır yanarken, yani yüreğimiz
yanarken...
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, öyle bir açıklama yaptı
ki yüreğimizi bir kere daha yaktı.
THK'daki yangın söndürme uçakları sorulunca dedi ki; 6
uçaktan 3'ü çalışmıyor, 3'ü de yağ kaçırıyor, güvenli değil,
pilotlar binmek istemiyor. Kullanırım diyen varsa
buyursun...
Yani biz ormanlar için dertlenip devletten çözüm beklerken, en
yetkili isim bizden dertli çıktı.
Bakan Pakdemirli'yi dinlerken bende oluşan his yekten şuydu;
- Nasıl yani? Koca devlet ormanlarımız yanarken uçaklar bozuk
diye sızlanıyor mu?
- Yok mu bu kurumda şu uçakların yağ, pervane sorununu
çözecek kimse?
- Devletimiz madem bu kadar sıkıntıya düşmüş; kaç para bi yangın
söndürme uçağı? Söyleyin de aramızda toplanıp alalım.
Sonuçta her şeye zam geliyor. Devlete sürekli artan şekilde
vergiler veriyoruz. Sigaraya, benzine, ona, buna, şuna verdiğimiz
vergiler nereye gidiyor?
Bu duygularla "THK'nın elindeki bu uçakların fiyatı ne
kadar?" diye bir bakayım dedim. Alacağımızdan değil
elbette...
Ama "devlet neden almıyor da THK'nın elindeki bu
"tarihi" uçaklar sürekli gündeme geliyor?", nedenini
anlamak için.
Öncelikle THK'nın elindeki uçaklar 1964-70 model uçaklar.
Yenisini almaya kalktığınızda bu uçakların fiyatı 25 milyon
Euro'nun üzerinde.
Bu tür yangın söndürme uçakları Kanada, ABD ve Rusya'da üretiliyor
ve bugün talep etseniz bile teslimat tarihleri uzun bir süreyi
alıyor.
YUNANİSTAN ALLAH'TAN
İSTEMEMİŞ!
"O kadar kötüydü de geçen sene Yunanistan'a neden teklif
ettik bu uçakları?" diyeceksiniz. Zira ben de dedim.
Ama öğrendiğime göre uçakların 3'ü geçen sene de aynı
durumdaymış ve Yunanistan "gönderin" dese bayaa
ortalık karışacakmış. Anlayacağınız büyük bir skandaldan
Yunanistan'ın "istemeyiz" tavrıyla yırtmışız.
Bu arada THK ve Bakan deyim yerindeyse birbirine girdi. Bakan,
THK uçaklarını kötüleyince, THK da Pakdemirli'yi yalanladı.
YOK MU BAKANIN İLETİŞİMCİ BİR
DANIŞMANI?
Baştan söyleyeyim ki Bakan Pakdemirli süreci iletişim
açısından çok kötü yönetiyor. Yani aslında
yönetemiyor.
Yaptığım araştırmalar sonucunda Bakan Pakdemirli'nin THK ve
uçakları için söylediklerinde haklı olduğunu öğrendim.
Bakan haklı fakat doğru bir siyasal iletişim süreci yürütemediği
için derdini anlatamıyor, anlatamadığı için de her defasında
çuvallıyor.
Bakan Bey'i doğru yönlendirecek hiç mi iletişimci bir
danışmanı yok?
Bu da ayrıca bir merak konusu tabi.
THK'DA NELER
OLUYOR?
Gelelim THK ile ilgili duruma...
Türk Hava Kurumu her şeyden önce tarihi bir miras
niteliğinde.
Fakat son yıllardaki yönetim yapısıyla "tarihi eser"
olmaya doğru gidiyor.
Ellerindeki uçaklar o kadar eski ki artık uçakların yedek
parçalarına bile ulaşılamıyor.
Kurumun borcu 1.4 milyar lira seviyesine çıkarak ödenebilir
olmaktan çıkmış durumda. Önceki dönemden kalan borçların dolar
bazında yeniden yapılandırılması, faiz oranlarını da katınca
kurumun adeta iflası olmuş.
Kurumu yönetenlerin son 3 yıldır, kurumu kalkındırmak
yerine gayrimenkul satışıyla ve israfa giden harcalamalarıyla
dikkat çektiği de kulağıma gelenler arasında.
Asli görevi havacılık olan bu kurumda bu güne kadar
yerli yangın söndürme pilotu eğitim programının dahi faaliyete
sokulamaması durumu özetliyor aslında.
Kurum kendi içinde bile birbirine düşmüş durumda. İstifa eden
yönetim kurulu üyeleri ve yeni başkan birbirlerini ağır şekilde
itham ediyor. Denetleme kurulu raporunda göreve gelen genel
sekreterin göreve gelir gelmez kendi maaşını 2 katına
çıkardığı, yeni yönetimin personele sürekli baskı yapması
gibi iddialar yer alıyor.
Yani anlayacağınız Türk Hava Kurumu kamuoyuna şeffaf bir
şekilde açıklama yapmak zorunda.
BU "YETKİLİNİN" ADI YOK
MU?
Kurumdan "bir yetkili"nin açıklamaları
dolanıyor şimdi medyada. Bunu da anlayamadım.
Yok mu bu kurumun bir başkanı, açıklama yapan yetkilinin
bir adı?
THK neden kaçak güreşiyor?
Bakanı yalanlıyorsunuz, iyi güzel de; madem bu kadar eminsiniz
kendinizden, çıkın açık açık belgeleriyle kanıtlayın
iddialarınızı.
Böylece tüm kamuoyu da öğrensin neyin ne olduğunu...
twitter.com/Htckubra
Facebook Hatice
Kübra