Kabinedeki revizyon ne anlama geliyor?

Kabinedeki revizyon ne anlama geliyor?

Levent Gültekin acikcenk@gmail.com

Kabinedeki dört bakan değişti. Niçin değiştiği konusunda herkesin farklı kanaati var ama ‘başarısızlık’ en ağır basan görüş.

Sayıya bakarak değişimi önemsiz görmeyin. İçerik olarak çok önemli bakanlıklar bunlar. Devletin temel görevinin eğitim, sağlık, adalet, güvenlik olduğu düşünülürse temel görevden üçünü icra eden bakanlar başarısızlık gerekçesi ile görevden alınıyor.

Adaletin durumu da pek parlak değil. Fakat oradaki tablodan adalet bakanı pek sorumlu görünmüyor.

Sadullah Ergin bu kadar ‘hesab’a rağmen yine de toparlamaya çalışıyor.

Yeni gelenlerle ilgili kısa yorumlara geçmeden önce kafama takılan bazı sorular var, onları sizinle paylaşmak istiyorum.

Diyorlar ki “Veliler, öğretmenler ve öğrenciler milli eğitim politikalarından memnun olmadığı için Ömer Dinçer başarısız sayıldı ve görevden alındı.”

Doktorlar, sağlık çalışanları ve halk son dönemde uygulanan sağlık politikasından memnun değildi. Kaşıkla verdiğini kepçeyle geri almaya başlamıştı bu nedenle Recep Akdağ görevden alındı.”

“Toplum genel olarak içişleri bakanından ve onun uyguladığı sertlik yanlısı politikalardan memnun değildi o yüzden içişleri bakanı görevden alındı”.

Kültür bakanı da “benzer başarısızlıklar nedeni ile görevden alındı.” 

Peki bu halk hükumetin esas sorumluluklarını üstlenmiş bu bakanlardan memnun değilse AK Parti’ye bu kadar yüksek oy kimden geliyor?

Nasıl oluyor da hükümetin başarıları Tayyip Erdoğan’ın hanesine, başarısızlıkları ise bakanların hanesine yazılıyor?

Toplum hükümetin eğitim, sağlık, güvenlik politikalarından memnun değil ama hükumetten çok memnun öyle mi? Herhalde AK Parti’ye oy verenler uzaydan geliyorlar.

Kaldı ki Ömer Dinçer milli eğitimde kendi politikalarını mı uyguladı? Benim bildiğim adam 4+4+4 sistemini kucağında buldu. Hatta başbakana “acele ediyoruz birkaç yıl erteleyelim iyice hazırlık yapalım sonra getirelim” dediği de biliniyor.

Nasıl oluyor da buradaki ‘başarısızlık’ Ömer Dinçer’in hanesine yazılıyor?

Diğer taraftan İdris Naim Şahin. Başbakan Erdoğan İdris Naim Şahin’in hangi tavrına destek vermedi? Veyahut hangi tutumunun ‘yanlış’ olduğunu söyledi?

Daha birkaç ay öncesine kadar İdris Naim Şahin ile Başbakan Erdoğan’ın üslupları ve olaylara bakışlarında bir fark var mıydı?

Buna rağmen İdris Naim Şahin ‘başarısız’ ama Başbakan Erdoğan ‘başarılı.’ Gerçekten tuhaf.

Neyse bu konular bizi aşar. Vardır bir bildikleri..

Gelelim yeni bakanlara.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı: Nabi Avcı'nın AK Parti hükümetlerinin kuşkusuz en nazik, en efendi, en entelektüel, en anlayışlı bakanı olacağını düşünüyorum. Nabi Avcı denilince herkesin aklına babacan tavırlı bir bilge gelir.

Fakat bütün bu özelliklerinin bakanlığı için de ciddi bir handikap olduğu kaçınılmaz bir gerçek.

Bu nezaketle, bu kibarlıkla, bu efendilikle, bu kadar sorunla ve Başbakan Erdoğan’ın ‘tuhaf’ talepleriyle nasıl baş edecek doğrusu ben de merak ediyorum.

Kültür Bakanı Ömer Çelik: Ömer Çelik’in bakanlar kurulunda Ak Parti’nin yumuşak karnı olacağını kanaatindeyim.

Hesapçı ve vitrinde olmayı iş yapmanın önünde gören bir kişiliğe sahip. Hayatında tek bir gün yöneticilik yapmış değil.

Ama bütün bunlardan bağımsız Ömer Çelik’i bakan yapması Başbakan Erdoğan’da var olduğunu düşündüğüm bir ‘hassasiyetin’ de yerle bir olduğunu görüyorum.
Başbakan Erdoğan'ın Ömer Çelik'i ve geçmişte etrafında dönen ortalama insanın asla kabul edemeyeceği olayları bildiği halde itibar ediyor olmasıdır rahatsızlık veren..

“Genel başkan yardımcısı yaptıktan sonra bakan niçin yapmasın dediğinizi duyar gibiyim.”

Haklısınız.

İçişleri Bakanı Muammer Güler: Muammer Güler’i İstanbul valiliğinden tanıyoruz. Bugüne kadar ne dediğini, neyi savunduğunu kimse bilmiyor. Anlamış da değiliz. Bildiğimiz en önemli özelliği ‘devlet terbiyesi’ almış olması. İdris Naim Şahin’den nasıl bir farkı var onu da bilmiyoruz.

Zaten o kadar hızlı konuşuyor ki ne dediğini anlamamıza da imkan yok.

En büyük handikabı Hrant Dink cinayetindeki aldığı tutum.
Bir de 1 Mayıs'ta olay çıkmasın diye "köprüyü kapatması aklımızda kalmış.
Ama yine de İdris Naim Şahin'in kaba tutumu yanında Muammer Güler nezaketi ile fark yaratacağını düşünüyorum. 

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu: Başbakan Erdoğan’ın ilk yol arkadaşlarından biridir. Tayyip Erdoğan’ın daha Fazilet Parti’sindeyken Numan Kurtulmuş’a karşı İstanbul il başkanlığında yenilikçi kanadın adayı olarak meydana inen ilk isimdir.

Sağlık sektöründeki ticari faaliyetleri ile bilinir. Önemli hacimde özel hastaneleri vardır.

Hakkında sağlık sektöründeki ticari ilişkilerinden dolayı oluşan negatif imaj bakanlığı için en ciddi handikap olacaktır.
Kişiliğindeki sakinliği, sağlık çalışanları ile iletişim kurmada bir artı sağlayabilir.

twitter.com/acikcenk

Bu yazıya Facebook'ta yorum yapmak için tıklayın