İtirafçı gazeteciler bize aslında neyi gösterdiler?

İtirafçı gazeteciler bize aslında neyi gösterdiler?

Levent Gültekin acikcenk@gmail.com

28 Şubat’ın ‘kudretli’ beyaz Türkleri peş peşe itirafçılığa soyunuyor, farkında mısınız?

Yaptıklarının “büyük hata, affedilemez bir ayıp" olduğunu söyleyerek günah çıkarma çabasındalar.

İlkin Dinç Bilgin öne çıktı.

Ardından Mehmet Ali Birand ve Can Ataklı geldi.

Son olarak da İsmet Berkan.

Bunların sayısının önümüzdeki günlerde artacağını düşünüyorum.

Muhafazakar medya organları anlı şanlı gazeteci ve iş adamları için neredeyse ağlama duvarına döndü.

Hergün  28 Şubat’ın günahkar bir gazetecisi veya iş adamı, medya patronlarından biri muhafazakar medya organlarına çıkarak aslında geçmişte nasıl kullanıldıklarını anlatıyorlar.

“Bizi kullandılar, büyük hata ettik, memlekete zarar verdik” diyerek sanırım kendilerini temize çıkaracaklarını düşünüyorlar. Tuhaf.

Bu itiraf furyasının benim dikkatimi çeken yönü şu: Geçmişte burnundan kıl aldırmayanların aslında ne kadar da zayıf kişilikli olduklarını görüyoruz.

Diyelim ki bu arkadaşlar gerçekten kullanıldı. Peki bugün tam da soruşturmaların başladığı bir dönemde dilenecek bir özrün ne anlama geleceğini, nasıl algılanacağını bilmiyor olabilirler mi?

Hadi diyelim, bu kendilerinin bileceği iş.

Ama olay bundan ibaret değil.

Hatırlar mısınız? Bu gazeteci takımı ‘beyaz Türk’, ‘özgür’, ‘bağımsız’, ‘biat kültüründen uzak’, ‘kimsenin emri altına girmeyen’ bireyler olmakla övünür dururlardı.

Kendilerini böyle tanımlarken, dindar kesimi de birey olmamakla, özgürleşememekle, bağımsız bir karaktere sahip olamamakla, zihinlerini başkalarına teslime etmekle, ‘biat kültürü’ne yenilmekle suçluyorlardı.

Hatırlıyorsunuz değil mi bu kibir dolu yazıları?

Peki bugün peş peşe “Vallahi bizim suçumuz yok, bizi kullandılar, hem de çok kötü kullandılar’ diyen ‘beyaz Türk’ gazetecilere sormak gerekmez mi: Hani siz özgür bir kişiliğe sahiptiniz? Hani siz kendi kararlarınızı kendiniz verirdiniz? Hani siz biat kültüründen uzak yetişirdiniz? Hani siz dindarlığın verdiği ‘itaat’ kültüründen uzaktınız? Hani siz aklınızı asla başkasına emanet etmezdiniz?  Hani siz yüksek kültürlü beyaz Türklerdiniz? Hani siz kimseye kulluk etmezdiniz? Ne oldu şimdi her biriniz aslında ne kadar da ‘kul’ olduğunuzu ortaya koyma, gösterme çabasındasınız? Nerede o burnundan kıl aldırmayan bağımsız kişilikleriniz? Nerede o çocukluktan beri özenle beslediğiniz özgür ruhlarınız? Nerede o yüksek yaşam tarzınız? Ne oldu tüm bu ‘üstün’ vasıflarınıza?

Bu arkadaşlar sanırım "28 Şubat döneminde kullanıldık" diyerek hem geçmişte hem de geldiğimiz bu noktada, kişilikten nasipsiz olduğuklarını gözler önüne serdiklerinin farkında değiller.

“Biz kullanıldık” diyerek itibar kazanacaklarını düşünüyorlarsa gerçekten yanılıyorlar.

Çünkü Türk toplumu zayıf karakterli insanlara saygı duymaz. twitter.com/acikcenk