İlk dinlediğimde dedim ki:
-"Korkarım bu şarkı dilime dolanacak"...
'Kayıtsız' kalma çabalarını aşan bir melodisi
var.
Dilinizi tutsanız...
Beyniniz kendi kendine çalıp söylüyor...
Arıza bir bende sanıyordum...
Yeğenim reklamı TV'de görünce itiraf geldi:
-Yaa çok güzel ya ::(
Ama "güzel deyişi kırık-dökük"...
AK Parti reklamı olması ile...
Şarkının güzelliği arasında yaman bir duygu
çelişkisi yaşıyor.
Haksız da değil hani...
Nasıl bir gaydedir bu be kardeşim...
İşkence resmen...
Kaç gündür bu şarkıyı mırıldanıyorum...
Tutamıyorum kendimi...
İnsan kendinden şüpheleniyor...
"Seçim şarkısı" söylemek normal bir durum değil
zira...
Bakın işte...
Aydın Doğan'ın da diline dolanmış şarkı...
Mehmet Ali Ilıcak'a itiraf etmiş.
Demiş ki:
-"Sabahtan beri Ak Parti'nin yeni reklam müziğini
dinliyorum. Sözleri, duygusu, fikir muhteşem. Bulsam reklamcısını
tebrik edeceğim. Bayıldım, dilimden
düşüremiyorum..."
Ben tebrik etmiyorum(!) Erol
Olçak...
Teessüf ediyorum!..
Tamam "türbansız hızlı tren" reklam
kazasını telafi edeyim dedin de...
Bu kadar da olmaz ki canım...
Hiç olmazsa bir uyarı koysaydınız:
-"Dikkat dile dolanır" diye...
Offff offf...
Yiğidin hakkını ARTE ajansa teslim edelim...
Şarkı muhteşem...
Melodi muhteşem...
Klipte kazasız belasız olmuş...
Bu kez yazmalısı da var
türbanlısı da...
Başı açığı da var köylüsü
de...
Alevisi de var, kürdü, çerkezi, lazı
da...
Yani şarkıdaki gibi...
Hasbahçenin tüm gülleri birarada...
Aynı yoldan geçmişiz biz/ Aynı sudan içmişiz biz
Yazımız bir kışımız bir/ Aynı dağın yeliyiz biz...
Hımmmm
Normalim sanırım ben...
Evet evet normalim ben...
Müziğin tüm 'partizanlıkları' silen gücü bu...
Öyledir değil mi ::(
Kafa bulan varsa buyursun izlesin...
İzleyip de benden bin beter olsun...