İstiklal Marşı kutsalımızdır ama değersizleştiriliyor

İstiklal Marşı kutsalımızdır ama değersizleştiriliyor

Adnan Berk Okan adnanberkokan@gmail.com

Palavrayı bırakın…

Hiç kimse marş söyleyerek, şiir okuyarak, “ben vatanseverim” diye bir yerlerini yırtarak “vatansever” olamaz…

Hem nasıl bir “vatanseverlik”?...

Ne yani?..

Dağlarda Mehmetçikleri öldüren Kürt çocukları hangi vatanlarını seviyorlar?..

Olmayan Kürdistan’ı mı?...

Yoksa kendilerine bir türlü “vatan olamayan” Türkiye’yi mi?..

Peki;

O Kürt çocuklarının şehit etikleri Mehmetçikler sahiden de “vatan için” mi ölüyorlar?..

Bırakın yahu!..

“Enerji” ya da “uyuşturucu” ne zamandan beri vatana eşit oldu…

Eğer vatanı gerçekten sevmek istiyorsanız önce Türkiye cumhuriyeti toprakları üzerinde yaşayan bütün insanları (“vatandaş” olmaları şart değil; bu ülkede ter akıtıp, bildiklerini satan, vergi ödeyen herkes) seveceksiniz…

Onları sevmenin yolu ise önce hayatlarının güvence altında olması için elinizden gelen gelmeyen her şeyi yapmanızla mümkün…

Şu memlekette “vatan sevgisi” adı altında 30 yıldır savaş isteyen, savaş çıkartan ve böylece bir yandan silah tacirlerinden komisyon, diğer yandan da uyuşturucu çetelerinden haraç alarak varlıklarına varlık katan sivil, asker bürokrat ve onlarla iş birliği içinde olan sözde siyasetçi ve işadamı tanıdım…

Hepsi de vatanseverlik rolü oynayan kuzu postu giymiş kurtlar olan yamyamlardı…

 Sözü dün gece bir kez daha öfkemi tepeme çıkaran şu maç öncesi İstiklâl Marşı okuma saçmalığına getireceğim…


Yahu efendiler!..

Profesyonel endüstrinin bir kolu olan futbol maçı oynanacak…

Takımlarda forma giyen futbolcuların neredeyse yarısı Türklükle hiç ilgisi olmayan küresel âlemden ekmek parası(!) için gelmiş profesyoneller…

Maç uluslar arası değil…

Yani, oyuncuların hepsi de nüfus cüzdanlarında aynı ülkenin vatandaşı oldukları yazan gençler değil…

Bazısı T.C. vatandaşı diğerleri (ki genellikle on birde altısı) ise başka ülkelerin vatandaşları…

Marşımız okunurken bön bön bakan ya da sakız çiğneyen tipler…

 

Düşündüm ve bir an için kendimi Sneidjer yerine koydum…

“Yahu” dedim kendi kendime, “şu beni almak isteyen takımın maçını bir izleyeyim bakayım nasıl bir şey”…

Ve geçtim televizyonun karşısına bastım kumandaya…

Az sonra takımlar sahaya çıktılar…

Ve yine bir süre sonra bir marş çalınmaya başladı…

Futbolcuların kimi dudaklarını oynatırken kimisi sakız çiğniyor kimisi ise gökyüzünü, sağı solu izliyordu anlamsız bakışlarla…

Menajerime telefon açtım (ya da yanımdaysa yüzüne bakıp da), “bu nedir böyle?” diye sordum…

Menajerim güldü:

“Türkler için futbol maçı kahramanlık türkülerinin söylendiği, bir başka ırkın veya ırkların lânetlendiği bir tür küçük meydan savaşlarıdır” dedi…

 

Ne mi yaparım?..

Önce inanamam, menajerimin şaka yaptığını zanneder ama ısrarım üzerine şaka yapmadığını anlayınca, “bu konuyu kapat, ben böylesine ırkçı bir ülkede top oynamam” der, sözleşmeyi imzalamaktan vazgeçerim…

 

Allah aşkınıza yahu!..

Lütfen…

İstiklâl Marşı bu milletin kutsalıdır…

Her yerli lig maçından önce yalan yanlış söyleyerek o kutsalın değerini düşürdüğünüzü göremiyor musunuz?..

Ve…

Küresel dünyada “ırkçı bir millet” imajı çizdiğinizin farkında değil misiniz?..

Haliyle bu ülkeye gelmek isteyen biraz ünlü bir futbolcu; ırkçılıktan arınmış çağdaş demokrat bir ülkede oynamak için isteyeceği paranın iki mislini istiyor bizden…

Yeter yahu yeter be!..

Şu güzelim milletin kutsalını değersizleştirmekten ne zaman vazgeçeceksiniz?..

 

adnanberkokan@gmail.com