Zaman yazarı Mümtaz’er Türköne’nin başlattığı, ardından Hayrettin Karaman ve Ali Bulaç gibi bir çok yazarın dahil olduğu bir tartışma sürüyor.
Mümtaz’er Türköne “İmam Hatiplerin misyonunu tamamladığını” ileri sürerek bu okullara gerek kalmadığı görüşünde.
Diğer yazarlar ise "İmam Hatiplerin deruhte ettiği dini eğitim ve dindar nesil yetiştirme misyonunun güçlenerek sürdürmesi gerektiğini" ileri sürüyorlar.
Tartışmanın özeti bu.
Benim asıl merak ettiğim bütün eğitim sistemi büyük bir sefalet içerisindeyken niçin sadece İmam hatipler tartışılıyor? Niçin eğitim sisteminde % 4 olan İmam Hatiplerin durumu, geleceği konuşuluyorken, geriye kalan % 96 kimsenin umurunda değil?
Bütün bir lise eğitimi, hatta bütün eğitim sistemi perişan vaziyette görmüyor musunuz?
Mesela çocuğunu İmam Hatibe göndermeyen bir veli, hangi okula gönderirse daha mantıklı, daha esaslı, daha sağlam bir tercihte bulunmuş olabilir ki? İmam Hatibe göndermediği zaman hangi okula gönderirse çocuk bir gömlek daha üstün olacak?
Veyahut İmam Hatiplerin bu okula gidenlerin gitmeyenlerden farklı kılan ne tür özellikleri var? İmam Hatibe giden öğrenciler hangi vasıflarından dolayı diğer liselere gidenlerden daha fazla takdiri, övgüyü, itibarı hak ediyor?
Lise talebesi denince okullardaki tuvaleti bile kullanmayı bilmeyen milyonlardan bahsediyoruz.
Düz liselerdeki veyahut meslek liselerindeki vahameti hepimiz biliyoruz.
Buna rağmen İmam Hatiplerin tartışma konusu yapılması yüzeysellikten kaynaklanıyor.
İslamcı aydınlar, yazarlar, siyasetçiler niçin İmam Hatibi dert ettikleri kadar genel eğitimdeki felaketi dert etmiyorlar?
Türkiye’de gıpta edilen, itibar gösterilen, herkesin büyük bir heyecanla çocuğunu okutmak istediği liselerin birkaç yabancı kökenli lise olmasından utanç duyulması gerekmiyor mu?
Amerikalılara ait Robert Koleji ve Üsküdar Amerikan Lisesi, Almanlara ait Alman lisesi, yine Fransızlara ait Saint Joseph ve Galatasaray lisesi gibi okulların Türkiye’nin en iyi liseleri olması aydınların, özellikle de muhafazakar aydınların başını öne eğdirmiyor mu?
Türkiye’de yukarıda saydığım liselerden birinden mezun değilseniz hangi lisede okuduğunuzun bir kıymeti yok, farkında değil misiniz? Çocuklarını bu gözde liselere göndermeyen ‘gariban’ kesime ister İmam Hatibi, ister düz liseyi tercih olarak sunabilirsiniz. Ne farkeder ki?
Tablo bu kadar yüz kızartıcıyken Türk aydınları İmam Hatipler kalsın mı, gitsin mi tartışması yapıyor.
İmam Hatipler kalsa ne olur gitse ne olur. Varlığından ne hayır gördük ki yokluğundan ne zeval görelim?
Diğer taraftan ”İmam Hatipler dini eğitim veriyor, dindar nesiller yetiştiriyor” diyenlerin öncelikle cevap vermeleri gereken sorular var.
Bu sorulara cevap vermeden İmam Hatip projesinin sürdürülmesini savunmanın kimseye bir faydası yok.
Son 40 yıldır bu okulların yetiştirdiği o ‘dindar nesiller’ nerede Allah aşkına?
Bu okullarda öğretilen ‘din’in çocuklara bir ahlak, bir şahsiyet, dürüstlük, en önemlisi bir farkındalık katmadığını görmüyorlar mı?
İmam Hatip okullarının hangi üstün özellikleri bu okullardan mezun olanları daha itibarlı yapıyor?
Günümüz Türkiye’sinde İmam Hatip mezunu bir insanın herkesin gıpta ile baktığı biri olmamasının, olamamasının sorumlusu kim?
Kim bu okulları siyasi geleceği için heba etti?
Kim bu okula gönderilen çocukları Türkiye’nin arka bahçesine hapsetti?
Kim İmam Hatiplerin toplum nezdindeki itibarını kendi hesaplarına kurban verdi?
İslamcı aydınların, siyasilerin, kanaat önderlerinin bu ülkenin dindar halkına bir özür borçları olduğunu düşünüyorum.
Bu toplumun bir kesimini ‘sizi daha iyi yetiştireceğiz’ diye peşlerine takıp yarı yolda bırakanlar bu okula çocuğunu gönderenlere bir hesap vermeliler.
Bu çocukları çatışmanın bir tarafı haline getirip toplumun ‘öteki’si yapanların başlarını önlerine eğmesi gereken bir tablo var.
Görmüyor musunuz İmam Hatip liselerinin toplum nezdindeki imajını?
Görmüyor musunuz bu okuldan mezun olanların gerçek hayatta karşılaştığı sıkıntıları? Görmüyor musunuz bu okulların dindarları daha da 'öteki' yapan sığ yapısını? Farkında değil misiniz aleladelik, yetersizlik, yüzeysellik bu okulların en büyük özelliği haline geldiğini?
Bütün bunlar ortadayken niçin esasa değil, sayıya ağırlık veriyorsunuz?
Niçin bu okulları herkesin gıpta ettiği bir tercih haline getiremiyorsunuz?
Üzülerek söyleyebilirim ki İmam Hatip okullarına çocuklarını gönderen ailelerin samimiyetini ‘siyasal islamcılığın’ hesaplarına ve yetersizliklerine kurban verdiler. İmam Hatiplerin bugünkü imajı İslamcıların misyonunu tamamladığının en büyük göstergesidir.
Lise denen dönem bir çocuğun yapmadığında, öğrenmediğinde geç kaldığı bir dönemdir. Dikkat edin hayatta geç kaldığımız ne varsa hepsi lise dönemindendir.
Türkiye’de lise sisteminin çöktüğü, bu sistemin nesilleri heba ettiği, okulların birer uyuşturucu satış merkezine dönüştüğü bir ortamda sadece İmam Hatip liselerini tartışmak üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. twitter.com/acikcenk