Helallik devri
Helallik devri
Tarih: 17 Ağustos 2011
"Ülkemin menfaati gündeme geldiği
zaman bitaraf olanlar, yarın
bertaraf olurlar."
İmza :
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
Bekir Coşkun
Oktay Ekşi
Andrew Finkel
Mehmet Faraç
Ruhat Mengi (TV programı bitirildi)
Tufan Türenç
Nedim Şener
Ahmet Şık
Mine Kırıkkanat
Soner Yalçın
Bertaraf döneminin hatırlayabildiğimiz sonuçları
bunlar...
Çok sayıda gazeteci yazarlık
yaptıkları kurumlardan kapı dışarı
edildi...
Kimileri de cezaevine
tıkıldı...
Tarih: 12 Haziran 2011
"Bugün hesaplaşma değil helalleşme
günüdür"...
İmza:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
Bir gün sonrası
TGRT sunucusu Ziya Osman Açıkel ekrandan küstahlık
yapıyor:
"Hele şu Bakanlar Kurulu kurulsun. Bir gideyim
Başbakana 'hayırlı olsun' diyeyim. Ondan sonra
aleyhte konuşmak neymiş bu beyefendi ile hesaplaşacağız. Hiç merakı
olmasın. Artık çok şey değişti. Neler göreceğiz, neleeeer... Ne
operasyonlar göreceğiz. Demirparmaklıklar ardında kimlerin olduğunu
göreceğiz. Ben burdan söyleyeyim. Arkadaşın da zaten 2 çocuğu var
babalarından uzun süre uzakta kalmasalar iyi olur."
Tarih: 14 Haziran 2011
TGRT yönetimi küstahlığı, güç gösterisini, kabadayılığı,
iktidara arkasını yaslama azmini onaylamıyor.
Ziya Osman Açıkel'in programını yayından kaldırıyor.
Helalleşme döneminde işine son verilen ilk
gazeteci(!)-yazar(!) oluyor Açıkel...
Umut verici bir adım...
Çünkü "fikri" nedeniyle değil
"küstahlığı" nedeniyle bir gazetesi kovuldu.
"Muhalif" olduğu için değil "gücü kötüye
kullanmaya" niyet ettiği için kellesi alındı.
"Düşüncesi" nedeniyle değil
"düşüncesizliği" kapı dışarı edildi.
Dileriz BengüTürk TV'de bunu yapar...
Ekranda Taraf gazetesini yırtan o spikeri(!) yollar...
Ve tarih: 15 Haziran
2011
"Başbakan Erdoğan gazeteci ve siyasetçiler hakkında açtığı
17 davayı geri çekti. Müjdat Gezen ile Oktay Ekşi
hariç..."
Helalleşme döneminin ilk somut icraatı
Sevindirici...
Ama yarım...
Müjdat Gezen ile Oktay Ekşi de dahil olmalıydı listeye...
"Şu kişiler hariç" diye ayrım
yapılmamalıydı...
Gerçekten "hesaplaşma değil helalleşme günüyse"...
"En önce en çok kızdığı" kişileri
affedebilmeliydi...
"Büyüklük" yapıyorsa şayet bunun gereği
budur...
Affedebileceğini değil affedemeyeceğini
affedebilmek...