Hadi hükümet yanlış yönetti...

Hadi hükümet yanlış yönetti...

Nuran Yıldız nuran@nuranyildiz.com

Ben bu omurgasız köşe yazarlarını ve yorumcularını anlayamıyorum.

Hadi Hükümet süreci yanlış yönetti.

Hadi Hükümet "PKK silahlanırken, oraya buraya tonlarca bomba düzeneği kurarlarken göz yumun" dedi.

İyi de, "çözüm süreci"nden söz ederken Hükümeti alkışlayan siz değil miydiniz?

Aman çözüm süreci bozulmasın diye ağzını açmayan, gözünü bağlayan siz değil miydiniz?

Süreçteki hataları söylemek için ağzını açanlara "huzur istemeyen hainler" diye saldıran siz değil miydiniz?

"Yanlışlar yapılıyor. PKK silahlanıyor" diyenleri önce süreç düşmanı, sonra ülke düşmanı ilan etmediniz mi?

Şimdi.

Asfalt altına döşenen binlerce kiloluk bombalar patlayıp, ülke kan gölüne dönünce.

Utanmadan. Sıkılmadan.

Dönüp Hükümete "Sizi beceriksizler sizi" diyorsunuz.

"O kadar bomba döşenirken nasıl seyrediyordunuz" diyorsunuz.

Hadi onlar bu işi yanlış yönetti.

Peki siz neredeydiniz? Sizin o bölgelerde muhabiriniz, bilgi kaynaklarınız yok muydu?

Peki siz, yazamasanız da uyarıda bulunanlara hiç mi kulak vermemiştiniz?

Patlayan her bombadan, her şehitten sorumsuzca yaptığınız gazetecilik ve yorumlarınız nedeniyle sorumlusunuz.

Utanıp susmak yerine, Hükümete vurarak kendi suçunuzu azaltamazsınız.

Medya omurgasız insanlardan temizlenmedikçe, demokrasiye de katkısı o - la - maz...


KONGREDEN ÇIKAN SONUÇLAR

Adalet ve Kalkınma Partisi kongresinden çıkardığım sonuçlar;

Bir, Parti tamamıyla Erdoğan'ın egemenliği altına girmiş, özüne dönmüştür.

İki, 1 Kasım'da istenen sonuç gelmezse parti karışacak görünüyor.

Üç, Erdoğan eski ve kadim ekibine geri dönmüş.

Dört, MKYK dışında kalanlar siyaset dışında kalmayacaklar. Ufaktan ufaktan muhalif sesi yükseltecekler.

Beş, Partide "Erdoğan ya başkan olacak ya da başkan olacak" azmi yerini "Ya tek başına iktidar ya da tek başına iktidar" azmine bırakmıştır.

ARINÇ'IN GİDİŞİ, ÇELİK'İN YÜKSELİŞİ

Bülent Arınç. Ömer Çelik.

İkisi de Adalet ve Kalkınma Partisi'ne emek vermiştir.

İkisi de, başlangıcından bugüne Erdoğan'la yürümüştür.

Sadece iki farkla;

Bir, Arınç partiye, Çelik Cumhurbaşkanı Erdoğan'a inanır.

İki, söylemde Arınç politiktir, Çelik nettir.

HATAY SORUNU

CHP'nin bitmek bilmez bir Hatay sorunu vardır. Hatay'a gidip ilçe ilçe, köy köy gezmiş biriyim.

Hatay, Türkiye'nin en güzel köşelerinden biri olduğu halde hak ettiği kadar popüler değildir.

Dini ve kültürel dokusu özel, gerçek anlamda küresel bir şehir. Bana göre simgesi "kardeşlik".

Ve. Fakat. Potansiyel olarak CHP'nin oy deposu olabilecekken, merkezle çevre arasındaki yanlış ilişkiler, Hatay'ı diğer partilere yönlendirmiş.

Yanlış vekil adayları, vekillerin teşkilatı, bizimkiler ve ötekiler diye ayırması. Parti merkezinin yeterli ilgi ve dikkati gösterememesi CHP'yi dört vekilde bıraktı.

Doğru adaylarla Hatay'da CHP, 5 ya da 6 vekil çıkarabilir.

Doğru adaylardan biri Kılıçdaroğlu'nun hemen dibinde duruyor: Özel kalemi Tuncay Ceylan.

Hem Hatay Şenköy doğumlu. Hem de ailesi, orada her kesim tarafından sevilip sayılan biri.

Kemal Bey, Tuncay Ceylan gibi çok güvendiği çalışma arkadaşını Hatay'a vekil olsun diye gönderir mi?

Kendisini düşünüyorsa göndermez, partisini düşünüyorsa gönderir.


OLACAKSA ÇABUK OLSUN

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek "İstifa etmek gibi bir durumum yok" demiş.

Bir yöneticinin ağzına istifa sözcüğü bulaştı mı, ömrü çok uzun olmaz.

Kaldı ki Özbek gibi kısa başkanlık dönemine birçok kriz sığdırmayı başarmış birinin istifası kuvvetle muhtemel.

Mesele, nasıl gideceği.

Umarım en kısa sürede gider de, GS daha fazla kaybetmez.

AKLIMDA KALAN

Mete Yarar'ı uyarma isteğim: Yıllardır televizyonlarda analiz yapıyor. Ben de dikkatle izliyorum. Ne zaman biz burada Mete Yarar yazdık... Medyamız mal bulmuş Mağribi gibi Mete Yarar'ın üzerine gitti. Yarar'ı uyarmamız gerek: Mete Bey aman ha gaza gelmeyiniz. Popülist cümleler kurmayınız. Medyanın çikleti olmayınız. Bulmuşum bir tek lafı dinlenir analizci, onu da medyanın soytarı etmesine izin vermeyiniz.