2000 veya 2001 yılında elinde bir tomar kitapla kapıya
dikildi:
- Ağabey destek...
Verdik...
Sevdik de...
"Kardeş" dedik, bağrımıza bastık, sahip
çıktık..
Başındaki örtüydü onu bize sevdiren, kibirsiz haliydi ona
kapımızı açtıran. İnançlarımızdı bizi bir arada
tutan.
"Kitapçı kız" uzun süre böyle devam
etti.
Sonra bir baktık ki, Ayşe Arman'a dadanmış.
Yazı yazmış... meramını anlatmış Ayşe Arman'ın
köşesinde..
"İyi mi?" dedi...
"Bozulmazsan iyi" cevabını
verdik..
"Kitapçı kız" yazarlığa (gazeteciliğe değil)
ilk adımını attı böylece..
Ayşe Arman'ın yol verdiği "Kitapçı
kız" bir süre sonra Taraf'ta buldu kendini.
Ahmet Altan destekli yazılarıyla epeyce yol aldı.
Taraf serüveni son bulunca, Mustafa Karaalioğlu sahiplendi
bu sefer.
"Kitapçı kız" Star oldu
hakikaten!
Teknede doğum günü partileri falan...
Fatih Çekirge, Fehmi Koru... daha
niceleri...
"Kitapçı kız" hayli yol
almıştı..
2001 yılındaki o kız, gitmiş, yerine burnu havada, kılık
kıyafeti düzelmiş, tam bir "kibir abidesi"ne
dönüşmüştü.
Tutana, tutabilene aşk olsun!
Ve Kabataş yalanı!
Bir gün...
Levent Gültekin'i arıyor bu kız:
- Az bile yazmışsın. Beter olsun, bunlar yıllarca bizi
sahiplenmediler, bizi hor gördüler, dışladılar... Kalemine sağlık
ağabey..
"Bunlar" dediği Fehmi
Koru'ydu...
Verip veriştirdiği adama bir kaç gün sonra methiyeler
dizince, Levent arıyor:
- Yahu sen bu adamla ilgili bir sürü şey
söyledin.
- Yok ağabey sen beni yanlış anladın
galiba..
Bir o yana, bir bu yana yani!
"Kitapçı kız" kendisini Star yapan gazeteden
atılınca, Tayyip Erdoğan'a sarmaya karar verdi. Cumhurbaşkanı'na
sallıyor şimdilerde.
Nereden nereye?
Tayyip Erdoğan'ın himayesinde adam olan
"Kitapçı kız"ın her gün iktidarın aleyhine destan
döşüyor artık.
Yürü be "Kitapçı kız!"
Kim tutar seni...
"Kitapçı kız" diye soranlara...
Aşk olsun!
Elif Çakır'ı tanımadınız mı?