Gazetecilik ilke ve
ahlâkının en temel unsurlarından biri gazetecinin
ikiyüzlülüğü reddetmesidir.
Nedir ikiyüzlülük?..
Aynı konuda kişi ve kurumlara göre farklı tavır almak; haber
dilini kişiye ve kuruma göre değiştirerek kullanmaktır…
Meselâ…
Tutuklu yargılanan bir emekli
orgeneralin aleyhindeki delil olarak dosyaya konulan
CD’lerin “sahte, sonradan
düzenlendiği” iddiasında bulunan birileri için:
-
“Tabii o iddiada bulunacaklar kardeşim... Darbeci
general birinin babası ötekinin kayınpederi”
diyerek alay eden bir gazetecinin…
Bir siyasi liderin, bir başbakanın, oğlunu yargıdan
kaçırması için:
-
“Ne yapsın kardeşim?.. Başbakan haklı… Evlât bu… Hangi
baba evlâdını hem de güvenmediği bir yargıya teslim
eder” diye savunma yapması
“İkiyüzlülüktür, riyakârlıktır, çifte
standarttır…”
Yine meselâ, bir savcılık soruşturması veya soruşturmalar
silsilesi için gözlerini kısıp, dudaklarını birbirine şaplattıktan
sonra:
-
“Zamanlaması pek manidar” diyen
bir gazetecinin…
Suriye Kasabı Esad yönetimindeki
devlet güçlerinin yaptığı işkenceleri gösterdiği iddia edilen
fotoğrafların tam da 2. Cenevre görüşmeleri öncesi
ortaya çıkarılmasını “Pek manidar” bulan
meslektaşlarını:
-
”Ne yani?.. Zamanlaması manidar diye bu vahşeti
görüntüleyen fotoğraflar dünya kamuoyuyla paylaşılamasa
mıydı?” diye azarlaması “ikiyüzlülüktür,
riyakârlıktır, çifte standarttır”…
Ve bir başka Meselâ; kendi ülkesinin savcılarından birinin
hazırlık dosyası için “güvenilmez çünkü dosyayı hazırlayan
kişi paralel devlet savcısı” diyen bir
gazetecinin….
Suriye Kasabı Esad’ın vahşetini
gösterdiği kabul edilen fotoğraflarla ilgili, “acaba
fotoğrafların üzerinde oynama yapılmış olabilir mi?” masum
sorusuna öfkelenerek ve kesin bir itirazla:
-
“Olamaz çünkü fotoğrafların üzerinde oynama olmadığını
uluslararası mahkemelerde daha önce de görev yapmış falanca savcı
söylüyor; kendisi çok güvenilir bir savcıdır”
diye o savcıların güvenilirliklerinden zerre miskal şüphe
duymaması; “ikiyüzlülüktür, riyakârlıktır, çifte
standarttır”…
Ve…
Şimdilik son meselâ; 55 bin fotoğrafın
tamamının incelemesi yapılmadığını bildiği ve ekranda sadece
döndürüp dolaştırıp 5-6 fotoğrafın yayınlandığını
gördüğü halde “bu görüntüler kesinlikle Esad güçlerinin
vahşetini gösteriyor” diyerek kendinden son derecede emin
olan bir gazetecinin…
Kendi elleriyle hazırladığı delilleri doldurduğu çuvalın
ağzını, delillerin başına bir şey gelmesin diye bizzat kendi
mühürleyen bir savcıyla;
-
“Savcı efendi delil çuvalının ağzını bile açmamış ama
gözaltı kararı vermiş” diye kafa bulması
“ikiyüzlülüktür, riyakârlıktır, çifte
standarttır”…
Ey güzel insanlar!...
“Medyamız çürümüştür” tespitime
öfkelenip bana mail veya mesajla çakan kimi değerli dostlar içinde,
“çürümüş dediğin medya için tek kanıt gösteremezsen adi bir
şerefsizsin” diyenlere sadece birkaç
“kanıt” takdimimdir…
Ve...
Bilinmelidir ki...
Gazeteci ikiyüzlü olursa, toplum fırıldak olur…