Eyüp Can aşk hikayesindeki bu bölümü niçin çıkardı?

Eyüp Can aşk hikayesindeki bu bölümü niçin çıkardı?

Levent Gültekin acikcenk@gmail.com

Eyüp Can’ın ‘doğurduğu’ yeni Radikal tuhaf bir editör yazısıyla geçen hafta yayın hayatına atıldı. Gazeteden ziyade, Eyüp Can’ın ‘Yahudi sevgilim Müslüman karım’ başlıklı yazısı tartışma konusu oldu. Bugün herkesin aklında yeni Radikal’den geri kalan tek şey o yazı. Eh durum böyle olunca ben de Eyüp Can’ın bu hikayede unuttuğu bir kareyi tamamlayarak, tabloya katkı sağlama niyetindeyim.

Doğrusu bu yazıyı yayınlayıp yayınlamama konusunda bir hayli kararsızdım. Fakat Gerek Eyüp Can’ın o yazıdaki açık ve tereddütsüz tavrı gerekse bu tavırdan dolayı aldığı övgüler(!) ve de Eyüp Can’ın eleştirilere ‘hoşgörülü’ tavrı sonunda bu yazıyı yazma cesaretini kendimde buldum.

Eyüp Can o yazıda hayatındaki değişim sürecini aşk yaşadığı kadınların kimliğiyle açıklamaya ve Radikal’deki değişimi kendisindeki değişimle birlikte tasvir etmeye çalışmıştı.

Eyüp Can’ı medyadaki birçok meslektaşımdan daha fazla tanıdığımı düşünüyorum. Hayatında ciddi değişimler geçirmiş ve bu değişimin bereketli semeresini de başarıyla toplamış bir arkadaşımızdır.

Sektörde niçin kısa sürede bu kadar parladı sorusuna tatminkar cevap verecek bir babayiğidin çıkacağını da sanmıyorum. Benim cevap bulamadığım soru Eyüp Can’ın çıktığı merdivenleri niçin ve nasıl çıktığı değil. Bu basamakları atlamakta gösterdiği ‘başarının’ hızına şaşırdığımın altını çiziyorum.

Yoksa bu kadar parlak bir gazetecinin bir yerlere gelmesini hepimiz izah edebiliriz.

Fakat Eyüp Can hem kendisindeki hem de Radikal’deki değişim sürecini anlatırken mühim bir ayrıntıyı hikayesinden çıkarmış. Ayrıntı dediğime bakmayın. Yaşına bakılırsa ömrünün büyük kısmını kapsayan bir ayrıntı.

Eyüp Can, hem 1996 yılında Amerika’da âşık olduğu Yahudi sevgilisini hem de döndükten sonra Türkiye’de âşık olduğu ve evlendiği kadını söze konu etmiş ve onlarla beraberliğinde yaşadığı paradokslara dikkat çekmiş.

Bu hikâyedeki Yahudi sevgiliden bahsederken kullandığı “Evlenmeyi düşündüğüm ilk kişiydi” cümlesi beni bir hayli şaşırtmıştı.

Çünkü Eyüp Can Amerika’ya gitmeden önce âşık olduğu ve evlendiği birinci kadından ve onunla kurmaya niyetlendiği hayatından ve yol haritasından hiç bahsetmemiş. Dindar bir Eyüp Can ve başörtülü bir hanımefendi.  Şimdi  Eyüp Can, değişimi Amerika’daki Yahudi sevgili ile başlatmış olursa bir şeyleri eksik kalmış olmaz mı?

Söylediğim pek anlaşılmadı değil mi? Peki o zaman daha sade yazayım. Eyüp Can Amerika’ya gitmeden önce burada resmi nikahla bir hanımefendiyle evlendi. Çünkü o zaman dindar bir yapıya sahipti ve kurmak istediği hayat, o zamanki yaşam tarzına uygundu. Sonra Amerika’ya gitti ‘yahudi sevgili’ buldu değişim başladı ve Türkiye’ye döndü. Sonra o hanımefendiden boşandı Ve Elif Şafak ile evlendi.

Şimdi Eyüp Can’ın yazdığı değişim hikayesinde bu kısım eksik olursa bu değişimi ve ondan doğacak gazeteyi tam anlamış olur muyuz?

Benim bu değişimi anlama konusunda pek umudum yok. Anlayan kimseye de rastlamadım.

Eyüp Can Radikal’deki değişimi de kendi hayatındaki değişim gibi bir dönemi hiç yaşanmamış kabul edip ona göre dizayn etmeye çalışırsa buradan çıkacak gazete sağlıklı sonuca ulaşamaz.

Eyüp Can’ın değişim hikayesi, buruk bir biçimde, Doğu’dan İstanbul’a gelen türkücülerin, oradaki nikahlı eşlerini büsbütün unutmalarıyla başlayan değişime benziyor. Onlarınkini biliyoruz bunu da bilmek hakkımız değil mi?

Eyüp Can hikayesini hayatındaki kadınlar ve onların kimlikleriyle açıklamamış olmasaydı ben de bu kadın meselesine elbette girmezdim. İstedim ki hayatının en önemli kısmını oluşturan başörtülü ve nikahlı eş Amerika’da başlayan değişime nasıl kurban verildiğini de ekleyelim bu hikayeye. Nişanlılık döneminde resmi nikahla dindar biri ile evlendiğini düşünüp ve Eyüp Can'ın değişim sonrası 'dul' damgası yiyen geç bir hanımefendinin hikayesinin de bilinmesi gerek.

Umarım Radikal’in değişim hikayesi Eyüp Can’ınki gibi ‘bereketli’ olura