Ne güzel fotoğraf değil mi? Dağ başında bir masa, son model bir
mac bilgisayar. Ve barış çiçekleri... Enis Berberoğlu elleri
klavyede değil, yayılmış ayak ayak üste, güneşleniyor sanki!
O fotoğrafın yayımlandığı gün, eski Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul
Özkök'ün övgülerine mashar oldu Enis... Büyük bir işti
yapılan, dağlarda mayınların patlatıldığı bir dönemde, askerlerin
kurşuna dizildiği bir dönemde, Enis Berberoğlu büyük bir cesaret
örneği (!) sergileyerek Beytüşebap'a gitmişti!
Peki o dağlara nasıl gitti Enis?
Mayınlı yolları nasıl aştı?
O güzel pozu verdiği dağın tepesine kiminle
çıktı?
Fotoğraf karesinin dışında kimler kaldı ya da?
Enis, Sebati'yi de yanına alarak, günlerce tek başına kimseye haber
vermeden o yollarda gazetecilik yapmışsa, ayağa kalkıp önünde
eğiliyorum. Enis, bir tek güvenlik görevlisi olmadan, o diyarlara
ayak basmışsa bir kez daha önünde eğilmeye hazırım.
Adnan Berk Okan'ın da yazdığı gibi ammmaaaa...
Sen bir güvenlik ordusuyla o tepelere çıktıysan bana
gazetecilik yaptığını söyleme Enis!
Ki sen gerçek bir gazetecisin. Adliye, polis, hastane muhabirliği
yapan, oralarda çile çeken gerçek bir muhabirsin daha doğrusu...
Genel Yayın Yönetmeni sıfatınla, bir koruma ordusuyla, o dağlara
çıktıysan senin yaptığın gazetecilik değil!
Adını koy dersen, hiç kimse kusura bakmasın ama, yapılan
maskaralıktan başka bir şey değil!
Hıncal Uluç'un F bahanesi
hikaye!
Yurtsan Atakan'ın F'çiydi. Q klavyede ısrar edenlerle mücadele etti
son nefesine kadar. Hıncal Uluç gibi, Q klavye diye
tutturanlar ise, ipe sapa gelmez bahanelerin arkasına sığındı
yıllarca.
Yurtsan Atakan F klavye hayalini gerçekleştiremeden aramızdan
ayrıldı. Hıncal Uluç ise, ucuz bahanelerin arkasına sığınmayı
sürdürüyor.
Kendisi "İnternet özürlü" ya...
Herkesi öyle sanıyor Hıncal Abi...
Yurtsan Atakan'ın ölümünü bile bir gün sonra öğrenmenin mutluluğunu
yaşayabilecek kadar "İnternet özürlü" hem de. Yurtsan'la yaptıkları
F, Q tartışmalarından yola çıkarak, yurt dışında sıkıntı çektiği
için F'le yazamadığını söylemiş!
Oysa...
Dünyanın neresine giderseniz gidin F'le
yazabiliyorsunuz!
Yeter ki siz 10 parmakla yazmasını bilin!
Tek yapmanız gereken, kullanılan dile Türkçe eklemek ve F'i
kullanmak.
Bu devirde hangi bilgisayarda F klavye yoktur sizce?
Ya da böyle bir şey mümkün mü?
Bir de şu var!
Hangi ülkeye giderseniz gidin, bilgisayarınız her daim elinizin
altında. Eskisi gibi değil ki, PC'yle yazılmıyor artık. Dizüstü
bilgisayarlarımız el kadar, ya cebimizde, ya çantamızda oluyor. Hal
böyleyken, kendi bilgisayarımızla F yazmak niçin zor olsun?
Türkiye'de Q'dan vazgeçemeyen, daha doğrusu F'i kullanamayan, F
kullanmak için tembelliğinden vazgeçmeyen Hıncal Abi, artık
ilkokula yeni başlayan öğrencilerin bile yemeyeceği bir bahanenin
arkasına sığınıyor. Niyet burada önemli, sen F kullanacaksan,
Yurtsan'ın ruhunu böyle şad edeceksen, buyur ben senin karşındayım
on günde sana hem F'i öğreteyim, hem de yurt dışında
kullanmayı.
Ama senin niyetin ömür boyu Q'da kalmak Hıncal Abi...
Yurtsan'ın bir daha seninle herhangi bir tartışmaya girmeyeceğini
biliyor ona göre yazıyorsun.
Ama unutma ki, Yurtsan'ın bedeni aramızda olmayabilir, F
ruhu hep aramızda.
Bak şakır şakır yazıyoruz.