Elif Çakır 'Paralel' mi?
Elif Çakır 'Paralel' mi?
Abdulkadir Selvi'nin,
AK Parti iktidarını uyaran yazısı, çok tepki
aldı.
Haklı bir yazıydı...
Kızdılar Selvi'ye...
Kızıyorlar...
Niye?
Doğruları yazdı diye..
Ve fakat... Selvi'nin Ahmet Kekeç'e twitter üzerinden ayar
çekmesi o güzelim yazıyı gölgeledi.. Abdulkadir Selvi'nin üslubuna
yakışmadı "Patron kalemi" ifadesi... Ahmet Kekeç'in önem verdiği
bir kalemdir Selvi, yazmak yerine konuşabilirdi aynı davaya inanan
iki insan...
Ama iş işten geçti...
İki eski dost, düşman oldu şimdi!
Keşke böyle olmasaydı, kiymetli iki kalem erbabı bu şekilde
karşı karşıya gelmeseydi keşke..
*
Selvi'yi anlamak lazım!
Bir kastının olmadığını Ahmet Kekeç benden daha iyi biliyor.
Elif Çakır'ın bir meselesi var..
Ethem Sancak'a öfkeli..
Selvi'nin yazısında Sancak'ın adı geçti diye, Elif Çakır'a
gün doğdu..
Doğdu da...
Karşı cepheden verilen cevap, adice, alçakça!
"Paralel" yaftası Elif'e de yapıştırıldı.
Hayır!
Elif'e böyle bir iftira atmak alçaklıktır.
O'na "Paralel" demek adiliktir..
Ta başından itibaren verdiği mücadele ortadadır,
yazdıkları orada duruyor.
Elif'e kızabilirsiniz...
Kızabiliriz...
Ama 'Paralel' yaftası günahtır, ağır bir iftiradır
ve vebali ağırdır.
*
Bize de yapılıyor...
Ben "Paralel"e hizmet ediyormuşum!
Süleyman Özışık ise "Kritpo Paralel"miş!
Vız gelir tırıs gider...
Biz bizi biliyoruz...
Biz onları da biliyoruz...
Sinsi oldukları için, karşımızda melek, arkamızda şeytan oldukları
için, bu dünyada onlara yapabileceğimiz fazla bir şey yok. Biz
onların yaptığını yapamayız. Biz onların rızkına elimizi
uzatamayız. Biz onların yanında çalışanların hakkına giremeyiz.
Onlarla işimiz öbür dünyada, hakkımız helal değil çünkü!
Elif'in de iftiralara karşı yapacağı bir şey yok!
Allah'a havale etmesi kâfidir!
Ha bir de...
Tevbe etmesi lâzım Elif'in...
Zira, kibir paçalarından fışkırıyor hâlâ!