Tecrübe tabi ki gerekli...
"Kurt siyasetçi" ile
daha yeni yol alan "toy
siyasetçi" bir değil, olamaz.
Ve fakat...
Devir değişti...
Teknoloji hüküm sürüyor...
Türkiye'de Kamran İnan gibi, Esat Kıratlıoğlu gibi, Nahit
Menteşe gibi... başarılı işler yapan
siyasetçilerin dönemi bitti.
"Yeni Türkiye"de eski
siyaset anlayışı, eski siyasetçiler yok artık!
O yüzden...
Gençlerin önünün açılmasına tepki
göstereceğimize, onları alkışlayalım.
Ali Babacan'a
hayıflanıyoruz!
Hakkınız var!
Ben de hayıflanıyorum.
Ali Babacan 32 yaşında kimin
koltuğuna oturdu hatırlamıyorum. Kemal Derviş'ti
galiba... Onun gidişine hayıflanmadık mı? 32
yaşındaki Ali Babacan'a o zaman "çocuk" mumamelesi yapmadık
mı? "Ali Afacan" demedik mi bugün
hayıflandığımız kişi için?
Hiç kimse kusura bakmasın ama çok yalancıyız...
çok iküyüzlüyüz!
Durmuş Yılmaz'ın Merkez Bankası Başkanı olduğu o
günü hatırlıyor musunuz? Başkanlık mazbatasını aldıktan sonra,
sevincini, mutluluğunu ailesiyle paylaştığı gün.
Ayakkabısını dışarıda çıkardı
diye, atılan manşetler... ekonomi yazarlarının Durmuş Bey'i
aşağılayan, küçümseyen yazıları...
"Bu mu?" diyerek
dudak bükmeler...
Peki ya sonra... Erdoğan faizlerden dolayı tepki
gösterince, Durmuş Bey'e sahiplenmeler, sarılmalar,
korumalar...
Tekrar ediyorum hiç kimse kusura
bakmasın ama çok yalancıyız... çok ikiyüzlüyüz!
Diyorum ki...
AK Parti yüzde 49'u
aldığı günün gecesinde ekranlarda boy gösterip, "Türkiye kaybetti" dediniz. 64. hükümetin kabinesi
dün açıklandı, aynı günün akşamı, "Damat" diye başladınız, bir ara
düşen "Saray ateşi"niz 39'lara 40'lara
çıktı!
Durun artık, durulun biraz!
Yettiniz çünkü!