Habertürk'te konuşan MHP lideri Devlet
Bahçeli aynen şöyle dedi:
- O Hanımefendi dinlenecek!
"Dinlenecek" dediği Meral
Akşener.
Niye peki?
Meral Akşener, kendi hür iradesiyle
dinlenmeyi veya çekilmeyi bilmiyor mu? Dinlenmek isteseydi, bir kez
daha milletvekili olabilmek için aday adayı olmazdı. Siyasetin
dışında kalmak isteseydi, lafını esirgemeyen yapısıyla
tanıdıımız Akşener, Bahçeli'nin karşısına dikilir,
vedasını yapar, "adam gibi" köşesine çekilmeyi
bilirdi.
İlahi Devlet Bey...
Erdoğan'ı "diktatör" olmakla
suçluyor...
Diktatörlüğün âlâsını kendi
yapıyor.
Didem Yılmaz soruyor:
-Kendisi mi dinlenmeye karar verdi?
El cevap:
- Hayır ben adını yazmadım!
"Tek kişi" vurgusu yapıyor, Meral Akşener'in
konuşmasına karşı çıkıyor ama, Tuğrul Türkeş'in dediği gibi, MHP'de
bir tek o karar veriyor!
Meral Akşener'e yaptığı iyilikleri (!) sıralıyor Devlet
Bey:
- Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu, milletvekili oldu,
Meclis Başkan Vekili oldu...
Eee...
"Yeter" demeye getiriyor!
Peki Devlet Bey, tüm bunlar bir lütuf muydu?
Meral Akşener, iktidara yürüyen AK Parti'de kendisini
bekleyen bakanlık koltuğunu elinin tersiyle itmedi
mi?
Meral Akşener, MHP liderliğine kendi ismini yakıştıranları
nezaketi elden bırakmadan susturmayı başarmadı mı?
Meral Akşene, Meclis'teki adaletli tutumuyla MHP'yi halkın
nazarında sevimli hale getirmedi mi?
Ne yaptı Meral Akşener?
Nasıl bir hata yaptı?
Ne günah işledi?
Küfür mü etti?
Hakaret mi etti?
Fitne fesat simsarlarına boyun mu eğdi?
Kuyunu mu kazdı?
Ne yaptı Meral Akşener?
Didem Yılmaz'ın bu mealdeki sorularına "uluorta
konuşulmayacak şeyler"den kastın neydi Devlet Bey? Her şey uluorta
konuşuluyor zaten. Büyük sözü dinlediği için, ortaya atılan kaset
iddialarına karşı bile, sustu Akşener.
Bak hâlâ susuyor!
Dişlerini sıkıyor, yumruğunu sıkıyor ama her şeye rağmen
susuyor!
Öyle terbiye almış çünkü...
Mevki, makam, koltuk sevdasında değil çünkü...
Birileri Akşener'in tehlikeli olmaya başladığını fısıldadı
Bahçeli'nin kulağına. O da tehlikeyi bertaraf etti. Önce pasifize
etti, sonra listedeki adının üzerini çizdi. Tıpkı Tansu Çiller'in
yaptı Devlet Bey...
1997 vay 98 yılıydı sanıyorum. Televizyon
programında Meral Akşener konuğumdu. Bir saati aşkın konuştuk.
Program saatine yarım saat vardı. Aşağıdan gelen bilgi notunda
programı bitirmem istendi.
Sebep?
Sebebini sonradan öğrendim, Çiller öyle istemişti?
Hem de hiç bir gerekçe göstermeden!
Patron da şaşkındı ama, emir demiri kesiyordu. Meral
Hanım o günden sonra Çiller'in dışladığı isim oldu. Bir daha ne
görüştü, ne buluştu. Özer Çiller'e "Abi" diye hitap eden Akşener'in
üstünü çizmişlerdi.
Çiller için de tehlikeli olmaya başlamıştı Akşener...
Bahçeli'nin bugün vurduğu darbenin tıpatıp aynısını Çiller
vurmuştu. Meral Hanım ise, bugünkü gibi susmayı, tercih etmiş,
köşesine çekilmişti.
Sonuç?
Çiller hâlâ dinleniyor, Meral Akşener yıllarca siyaset
yaptı. Çiller yok olup gitti, Meral Akşener hâlâ var. Bugün
Akşener'i yok ettiğini zanneden Bahçeli'yi de aynı akıbet bekliyor.
Zira, dinlenmesi gereken Akşener değil, kendisi.
1 Kasım'a şunun şurasında sayılı günler
kaldı.
Bakalım yıllarca Akşener'i el üstünde tutan MHP'liler, bu
seçimde Bahçeli'yi köşesine çekilmesi için gerekli mesajı verecek
mı?
Bekleyip görelim!