Elif Gürbüz adlı
kardeşimizin başındaki örtüye mussallat
olan ruh hastası o kadını gördünüz değil mi? Eğer
hâlâ bihaberseniz, buyurun izleyin ve kendi gözlerinizle görün
yapılan o şerefsizliği...
Elif Hanım, ne oluyor diye sorduğunda da...
küstahça "afedersiniz"diyor
ama Türkçe değil,
kirli elini örtüsüne uzattığı
kadının İngilizce bilmediğini
düşünerek...
İki gündür bakıyorum, muhafazakar medyanın dışındaki kalem
erbabı hiç kimseden ses çıkmıyor. Şortlu
kıza sahip çıkanlar, Elif
Gürbüz'e yapılanlara karşı kör,
konuşulanlara sağır olmuş.
Tam tersi olsaydı, ismi her ne
zıkkımsa o akıl yoksunu kadının
yaptığını Elif
Gürbüz yapsaydı... ne
olurdu sizce, kıyamet kopmaz mıydı? Elif
Hanım'ın örtüsüne uzanan kirli elin sahibi cıngarı koparmaz
mıydı? Oracıkta kendisini taciz eden,
aşağılayan aşağılık yaratığı boğazlamaz mıydı? Haklı
olarak Türkiye'yi ayağa kaldırmaz
mıydı? Özgürlüğüne düşkün, hayat tarzına
müdahale istemeyen kadınları harekete geçirmez
miydi? Sözcü'sü... ötesi berisi yapılan
rezilliği iri puntolarla manşetten verip, fitne ateşine daha fazla
odun atmaz mıydı? Kadın hakları
denilince bir değil, bir kaç adım öne
fırlayan Ayşe
Arman başta olmak üzere kadın yazarların
kalemi ateş saçmaz mıydı?
Ya kadın haklarına duyarlı erkek kalemler...
Neredesiniz birader?
Efendim?
Hımmm görmediniz, işitmediniz!
Peki tamam...
Deniz Çakır'ı da mı duymadınız, görmediniz?!
Memleketimin güzel insanları..
Bu ülkenin sağlıklı düşünen kalemleri...
Kadına yapılan şiddete karşı ayaklanan anneler, bacılar... çocuğuna
işkence yapan zalimlere karşı ayağa fırlayan herkes... peki siz
niye sessiz kaldınız? Çığlıklarınız niye
arş-ı alaya ulaşmadı hâlâ? Her konuda
ahkâm kesen siz, niye suskunsunuz arkadaş?
Ben söyleyeyim niye çığlık atmadığınızı, niye körleştiğinizi,
niye işitmediğinizi... çünkü iki yüzlüsünüz, evet iki
yüzlüsünüz. Elif Gürbüz'ün
başında örtü olmasaydı hepinizin kaleminden, ağzından ateş
saçıyordu şimdi... Siz iki yüzlü olunca,
Deniz Çakır'ı, Leyla'sı, ve dahi Ankara'daki ruh hastası istediğini
yapıyor, istediği gibi konuşuyor, istediğine saldırıyor, istediğine
omuz atıyor...
Aferin size!
ÜNİVERSİTELERDEN ÇIKAN YAMYAMLAR
CHP'li Tuncay
Özkan, twitter'da bir video
paylaşmış ve altına "AKP'nin Ankara
adayını tanıyalım" notunu
iliştirmişti... Herkes gibi ben de tanımak
istedim Mehmet Özhaseki'yi...
İmam Hatip'leri övüyor, üniversitelerden çıkan
teröristlere dikkat çektikten
sonra, "Buralardan da arada bir yamyamlar
çıkar" diyor...
Haksız mı?
Değil!
Şimdiye dek...
Anne babasının kıt kanat birikimi ile okul yolundan şaşan ne
yamyamlar gördü Türkiye. Bir çoğu hâlâ dağda, bayırda. Bir çoğu,
pisi pisine kendini patlattı,
patlatıyor. PKK yolunda
ölenlerin haddi hesabı yok.
Ha diyeceksiniz ki, bu yamyamlardan İmam Hatip'lerden
çıkmıyor mu? Tabii ki çıkıyor.
Ama İmam Hatip veya Üniversite...
buralardan yamyam çıktı diye herkes yamyam olmuyor, herkes terörist
olmuyor veya teröre bulaşmıyor.
Tuncay
Özkan'ın "tanıyalım" dediği Mehmet
Özhaseki tam da buna dikkat
çekiyor... "bazen" diyor,
herkesi aynı torbaya tıkmıyor..
Tuncay Özkan'ın derdi ne peki?
Niye böyle bir paylaşım yaptı?
Özhaseki'yi seçmenin nezdinde kötü göstermekten başka ne
derdi olsun Tuncay Özkan'ın?
De öyle değil işte... Başındaki zat, dağdaki teröristlere
"arkadaşlar" diyor, Tuncay
Özkan seçimlerden
önce, Demirtaş'ın yattığı
koğuşun önünde yatıyor... falan
filan...
Mehmet
Özhaseki'ye "Ankara'nın yolunu
bilmez" dedi
ya Kılıçdaroğlu... Kağıthane'ye
Kağıttepe diyen o değilmiş
gibi... Tuncay Özkan'ın ki de o
mesele. Kötüleyeyim derken, mazisini hatırlatmış
oldu..
Teröre, teröristlere şirin görünmekten vazgeçin artık!