Ben medyayı gerçekten bazen hiç anlamıyorum.
Şike yasasıyla ilgili son değişiklik hazırlanırken bu
düzenlemenin yapılmasına engel olmak için hiçbir çaba harcamayan
medya, cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün veto kararına acayip
seviniyor.
Tuhaf bir durum var.
Medyada birkaç kişi dışında hiç kimse şikeye verilen cezalarda
indirim getiren çalışmanın vahametine dikkat çekmedi.
Hiç kimse "Yapmayın, hukuk kişiye özel olarak
hazırlanmaz, ne yapıyorsunuz" demedi.
Hatta parlementodaki 4 partiyi biraraya getiren gücü de
sorgulamadılar.
Ne zaman ki yasa veto yedi, hepsi birden 'oh, iyi
oldu' diyerek belli ki o ana kadar bastırdıkları
duygularını dışavurdular.
Peki bu düzenlemede ayıplı bir durum vardıysa, baştan neden
karşı çıkılmadı? Niçin yapılanın yanlışlığına yüksek sesle dikkat
çekilmedi?
Sanırım medya bu sefer de Fenerbahçelilerden korktu.
Ne olacak bizim bu medyanın hali?
Resmen iğdiş edildi.
Bütün cesaretini kaybetti.
Başbakandan korkuyorlar. Fenerbahcelilerden korkuyorlar.
Yargının bazı tuhaf adımlarını sorgulamaktan korkuyorlar.
Ne olacak bu işin sonu?
Bu korkuyla gazetecilik sorumluluğunu nasıl yerine
getirecekler?
Getiremiyorlar. Öyle değil mi?
Üstelik bu durumun da farkındalar.
Medya her geçen gün biraz daha korkuya teslim oluyor.
Yıllarca icra ettiği tuhaf gazetecilikten kurtulup namuslu,
nezih, net, zekice, cesur ama düşmanlık beslemeyen eleştirel uslubu
bulamıyor.
Ne yapıp edip bir yolunu bulmalı, medyayı eski hastalıklı
alışkanlıklarına da dönmeden, cesaretlendirmeli.
Aksi taktirde, bu dertten hem arkadaşların kişisel sağlığı
bozulacak, hem de kurumlar ve sektör eriyip gidecek.
Yazık olur.