Cemaat gazetelerinin yaptığı haberlere şüphe ile yaklaşmak!

Cemaat gazetelerinin yaptığı haberlere şüphe ile yaklaşmak!

Hadi Özışık hadi.ozisik@internethaber.com
İlk Balyoz darbesini NOKTA dergisi vurmuştu hatırlarsanız. O darbe, askeri bugünkü hale getirmedi ama sendeletti. Taraf gibi bir gazete yoktu çünkü. NOKTA'nın patronu ise, sendelenen askerden zılgıtı yiyince dergisini kapatmak zorunda kaldı.

Beyaz TV ekranlarında bu mesele tartışıldı dün gece... Nokta'nın vurduğu ilk Balyoz darbesi gündeme gelince, programın konuğu sevgili arkadaşım Barış Yarkadaş, Türkiye'de gazeteciliğin içine nasıl edildiğini anlatan bir konuşma yaptı.

- Nokta'nın o haberine şüpheyle bakıldı.

- Neden?

- Cemaatten kaynaklı...

- Eeee

- Bir de askerin tavsiyesi gündemdeydi o sıralar...

Affedersiniz Türkiye'yi bok götürüyor, bu konuda gerçekler gün yüzüne çıkarılıyor ve bizim anlı şanlı medya o gerçeklere şüphe ile yaklaşıyor.

Çünkü gerçekleri ortaya çıkaranların Cemaat'le bağlantısı olabilir!

Pes!

Peki kardeşim gazetecinin görevi bu mudur?

Şüphe ile mi yaklaşmak mıdır bizim görevimiz?

Yoksa şüphe duyduğun her şeyin üzerine gitmek midir?

NOKTA kapanınca...

Ve her şeyin üzerini, şüpheye yer bırakmayacak şekilde birileri örtmeye çalışırken..

TARAF gibi bir gazete çıkıyor ortaya...

Şüpheleri yok ediyor...

Gerçekleri belgeleriyle ortaya koyuyor...

Türkiye'yi bir beladan kurtarıyor...

Hal böyleyken...

Hala şüpheciler işbaşında...

- Balyoz'daki son darbe çok ağır oldu...

- Belgeler sahte...

Yahu arkadaş mahkeme kararını vermiş, doğru yanlış... 

Bir bekle, bir sabret... 

Daha bu işin Yargıtay aşaması var...