Balyoz sanıkları içerideki adaletten umudunu kesince soluğu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) almışlar.
AİHM de yargının tutumunu destekleyici bir karar vermiş.
Şimdi Balyoz ve Ergenekon davalarının ‘gerçek birer
dava’, ‘sürecin hukuki’ ,
‘delillerin de sağlam’ olduğunu savunan arkadaşlar
AİHM’in kararını büyük bir heyecanla karşılıyorlar.
Önce bu davalarla ilgili görüşümü tekrar edeyim.
Geldiğimiz noktada hem Balyoz hem de Ergenekon davalarına adalet
tecelli ediyor gözüyle bakmamız neredeyse imkansızlaştı.
Ortada gerçek bir yargılama yok. Gerçek bir adalet yok. Gerçek
bir hukuki süreç de yok.
Asıl suçluların yanında suçunun ne olduğunu bilmediğimiz birçok
kişi yıllardır hapiste tutuluyor.
Ne adına olduğunu tam olarak bilemediğimiz tuhaf bir hesaplaşma
var.
Bizim birikmiş öfkemizi, acımızı, sorunlarımızı kendisine
malzeme edenler adalet adına birileriyle hesaplaşıyorlar.
Bu çok önemli davalar ne yazık ki hakimler, savcılar ve onlara
gözü kapalı destek verenler sayesinde değersizleştirildi,
sulandırıldı.
Adalet adına beslenen bir umut heba edildi.
Bir davada 65 kişiye ağırlaştırılmış müebbet istemek o
davanın gerçek amacına vurulan en büyük darbedir.
Bu davayı değersizleştirmek, inandırıcılığını kaybettirmek
için bundan daha güçlü bir şey yapılamazdı.
Hem Balyoz davası hem de Ergenekon halkın gözündeki önemini de
meşruiyetini de yitirdi.
Bunun vebali de bu davaları ‘kan
davası’na dönüştürenlerindir.
Ama benim asıl dikkat çekmek istediğim başka bir tuhaflık.
Biliyorsunuz 15 yıl önce, bugün Ergenekon’dan ve Balyoz’dan
yargılanan birçok kişinin kurduğu tezgahlar sonucunda Refah Partisi
kapatılmıştı.
Öyle ki tam da AK Parti’ye kurulana benzer tezgahlarla.
Refah Partisi ne şiddete bulaşmıştı, ne de demokrasi dışı
yöntemlere.
Fakat buna rağmen Refah Partisi’nin kapatılmasını AİHM
doğru bulmuş ve onaylamıştı.
O zaman da Refah Partisi’nin kapatılmasına zemin hazırlayan ve
destekleyenler ,AİHM kararından büyük bir heyecan duymuşlardı.
Uzunca bir süre bu kararı gözümüze sokup, yaptıklarının ne kadar
doğru, ne kadar hukuki, ne kadar adil olduğunu anlatıp
durdular.
Şimdi benzer bir AİHM sarhoşluğu ‘o dönemin
mağdurları’nda görüyoruz.
15 yıl önce Refah Partisi’ni kapatanlara destek veren
AİHM, bugün o süreçte görev alanların tam da benzer eylemlerinden
dolayı yargılanmalarını da haklı buluyor.
Nasıl oluyor bu iş? Aklınız alıyor mu?
Refah Partisi’ne yapılanla AK Parti’ye yapılmak istenen arasında
nasıl bir fark var? AİHM hangi mantıkla birinde doğru bulduğu
eylemi diğerinde suç olarak görüyor?
Bu kadar bariz bir ‘hesap’ varken olup bitene
sıradan bir hukuki karar diye bakabilir miyiz?
Ortada ilginç bir durum var. Böyle bir durumda içeride
işleyen süreçlerin kendiliğinden yol aldığını nasıl
söyleyeceğiz?
Ergenekon ve Balyoz davalarına gözü kapalı destek veren
arkadaşlar açısından bu tuhaflığın hiç mi anlamı yok?
AİHM’in bugün yargılananları geçmişte desteklemiş,
cesaretlendirmiş olmasının bu arkadaşlar açısından hiç mi önemi yok
ki AİHM’in kararını kendilerine dayanak yapıyorlar?
Başörtüsü yasağı da AİHM’e götürülmüştü. AİHM’de Türkiye’nin
uyguladığı başörtüsü yasağının meşru olduğunu söylemişti.
Kemal Gürüz gibilerin başörtüsü yasağını meşru görüp
destekleyen AİHM, bugün ise o günkü tutumlarından dolayı
Kemal Gürüz’ün de sanık olduğu davaları, yargılamaları meşru ve
doğru buluyor.
Refah Partisi’nin kapatılmasını ve başörtüsü yasağını
meşru görürken itibar etmediğimiz AİHM’e, Balyoz veyahut Ergenekon
davalarıyla ilgili verdiği kararlarda mı itibar edeceğiz?
Bu kadar tutarsızlık olur mu Allah aşkına?
Buradaki ‘hesabı’ göremeyecek kadar akıldan da,
bilinçten de, sağduyudan da yoksun mu bu insanlar?
Görmüyor musunuz AİHM’in her iki kararı da bizi
birbirimize kırdırmaktan başka bir şeye yaramıyor.
Önce ağacı kesti baltaya sap yaptı. Şimdi o baltanın bütün
ağaçları kesmesine mütevazi bir katkı sunuyor.
Sabıkası kabarık bir AİHM sizi destekleyebilir,
adaletsizliklerinize, öncekilere verdiği gibi onay da
verebilir.
Peki ya toplumun vicdanı? AHİM’İn desteği daha öncekileri
aklamadı sizi aklamaya yeter mi?
twitter.com/acikcenk
Bu yazıya Facebook'ta yorum yapmak
için tıklayın