AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun, eşi
Ünsal Ban’dan boşanmak istemesiyle gündeme gelen bu olay da
böyle.
Bundan yıllarca önceki “İSKİ” davası işte böyle bir olayla
patlamıştı ve kamuoyu neredeyse bir yıla yakın süre bunu
konuşmuştu.
Bu boşanma ile ilgili bir de erişim yasağı getirilince, tabii ki bu
defa merakımız yarım kaldı.
Başörtülü bir kadın yazarın sorduğu ve aldığı cevaplar
Ancak bugün Politikyol adlı internet sitesinde yayınlanan bir
yazı, davanın içeriği dışında üç konuyu gündeme getirdiği için çok
ilgimi çekti.
Çünkü konuşan kişi, bu hikayenin merkezindeki kahramanlarından
biriydi. AKP Milletvekili Zehra Taşkesenoğlu.
Anlattığı şeyler de davanın esasındaki SPK, yolsuzluk, rüşvet
iddialarıyla ilgili değildi. Ama insani açıdan ilgimizi çekecek
konulardı.
Yazan Ayşe Baykal benim muhafazakar kanatta yıllardır yakından
izlediğim bir yazar. Muhafazakar mahallenin aktörlerine rahatlıkla
ulaşabildiği için ondan epey şey öğreniyorum.
Yazının başlığı “Zehra kurban mı mı seçildi”
Yazısının başlığı “Ünsal Ban, Zehra’yı kurban olarak mı
seçti?”
Yani ilk bakışta AKP milletvekiline kendini savunma imkanı veren
bir yazı gibi görünüyordu. Cevapları direk onun ağzından değil, ama
“Yakın çevresine söyledikleri” olarak aktarılıyordu.
Ancak yazıda bir gazeteci olarak dikkatimi çeken bazı bölümler
vardı.
Şimdi onları sizinle paylaşmak istiyorum.
Ayşe Baykal şu soruları sormuş ve cevabını almış:
İki buçuk milyon dolar öyle büyük bir para değil
(*) Evliliklerinde eşine verdiği 2 buçuk milyon doları nereden
bulduğu iddiasını;
“2 buçuk milyon doların o günkü kurdan hesap edildiğinde çok yüksek
bir rakam olmadığını, milletvekili olmadan önce ticaret hayatının
olduğunu ve eşinin de paranın kaynağını bildiğini fakat bunu
kasıtlı olarak sakladığını söyleyerek cevaplandırıyor. Özellikle bu
konuda kamuoyuna veremeyecek bir cevabının olmadığını
söylüyor.”
Kocam “iki şoför fazla” deyince şüphelendim
(*) “Danışman maaşına çökme” manşetiyle haber yapılan olay ile
ilgili iddiaya;
“Evlendiklerinde Ünsal Ban’ın, kendisine “iki ayrı şoföre gerek
olmadığını, Ban’ın şoförünün ikisine de yeterli olacağını”
söylediği ve şoförünü kadroya aldırdığını fakat sonrasında
Zehra’nın şoförün davranışlarından şüphelendiği ve rahatsız olduğu
için iş akdine son verdiğini belirtiyor. Söz konusu kişinin işe
giriş-çıkış kayıtlarından bunun ispatlanabileceğini dile
getiriyor.”
Boşanacak kadın lüks yat almaya birlikte gider mi
(*) “Neden boşanma kararı aldığı halde lüks yat bakmaya eşi ile
birlikte gitti?” iddiasına ise;
“Eşinin yurt dışı ilişkileri ile ilgili şüpheleri olduğu için
ona eşlik ettiğini, bu esnada onunla birlikte yat bakmaya da
birlikte gittiklerini söylüyor ve “Boşanacağım bir insanla neden
birlikte lüks yat alayım?” diyerek de bu konuya açıklama
getiriyor.
Eşim fazla üzerime gelince ben de elime bıçağı aldım
(*) Elinde bıçakla eşine niye saldırdığın sorusuna ise;
“Elindeki bıçağın sebebinin çok uzun bir süredir eşinin kendisine
uyguladığı psikolojik baskının bir sonucu olduğunu ve tüm bu
olanların sorumlusu olarak eşini ve eşinin ağabeyini kast ettiğini
ifade ediyor.”
Yorum yapmamız yasaklandığı için
Bu dava üzerine yorum yapma hakkımız olmadığı için ben de bir
şey yazmıyorum. Ama bilelim ki bu sorular er veya geç kamuoyunun
önüne gelecek..