Twitter haber ajanslarının yerini almış
görünüyor. Alabilir mi, o başlı başına bir tartışma
konusu.
Önemli kişilerin hemen hepsi başkalarının bilmesini istediği bir
şey varsa tweet atıp kurtuluyor.
Gazeteciler de haber kovalamak yerine, tweet takip
ediyor.
Yeryüzünün en etkin mesleklerinden biri olan
gazetecilik, edilgin olup çıktı.
Dolayısıyla da birbirinin aynı haberler, birbirinden
farklı medyada yer alıyor.
Konumuz bu değil.
Konumuz, yeryüzünün en son oyuncağının politik çarpışma için
arenaya çevrilmesi.
Dün de. MHP Genel Başkanı Bahçeli aklından
geçen her cümleyi tweet atıvermiş.
MHP içi muhalefete, olası genel başkan adaylarına göndermelerle
dolu tweet'lerinde geçen ifadelere bakın:
"Korku ve dehşet objesine teslim
olanlar..."
"Doğumdan ölüme kadar seçim yaparız. Seçimlerimiz hayat
tercihimizin alametidir. Ne isek onu seçer, onu sever, onunla
seviniriz."
"O zaman seçimlerimizi gönül terazisinde tartmalı,
vicdan eleğinden geçirmeliyiz."
"Geleceğimizin şifreleri seçimlerimizin ruhunda gizlidir."
"Her insan, kendi hikâyesini seçen, yazan ve başrol
oynayandır."
"Tarih boyunca sahtelik gerçeğe hakimiyet kuramamıştır. Kopya
aslına diş geçirememiştir."
"Su her zaman yatağında akmış, menziline varmıştır.
Bulanmadan durulmak, çalkalanmadan sakinleşmek hiç
görülmemiştir."
Bu satırları okuyunca insanın "Sayın Bahçeli gelin şöyle
oturalım, postmodern dünyada, Lyotard ya da Bauman üzerinden bu
dediklerinizi tartışalım" diyesi geliyor.
"Şu obje mobje konusunu açalım" diyesi
geliyor.
"Tarih boyunca sahtelik gerçeğe hakimiyet kuramamış olsa
da bugün gerçeklik ölmüştür" diyesi geliyor.
"En azından oturup Matrix izleseydiniz bari"
diyesi geliyor.
Yani. Bahçeli ile entelektüel bir sohbet edesiniz geliyor ama
siyaset konuşasınız gelmiyor.
Yani. Bahçeli için bir filozof, bir
sufi, bir romantik, bir
entelektüel, bir demagog
diyebilirsiniz. Ama bir siyasetçi demeye gelince, orada
duracaksınız.
AHMET HAKAN'A
KIZMAYIN
Ahmet "Başkanlık sistemi"ni savundu diye, ona
ateş püskürenler var. Gereksiz ve saçma kızgınlık.
Hem adamın en önemli özelliği "döneklik"
diyeceksiniz, hem de döndüğü için kızacaksınız.
"Hem Doğan Grubu Erdoğan'a teslim olmazsa
bitecek" diyeceksiniz, hem de en çok okunan yazarı
teslimiyete en önemli konudan başlayınca suçlayacaksınız.
Bence Ahmet Hakan durum içindeki tavır alışlarında son derece
tutarlıdır. Kimden ne bekleyeceğinizi bilmiyorsanız siz kendinize
bakın.
ANLAMADIM GİTTİ
Bilmem fark ettiniz mi, geçen hafta Antalya Film
Festivali vardı.
Festival, belki de tarihinde en çok sayıda dünya starını bu yıl
ağırladı.
Katleen Turner'dan, Jeremy
Irons'a, Catharine Denuve'den,
Vanessa Redgrave'e kadar herkes oradaydı.
Yine de kimsenin pek umuru olmadı. Geçen yıl, kriz çıkmış herkes
festival konuşmuştu.
Demek ki. Kriz bağımlısı olup çıktık. Kriz varsa
ilgileniyoruz, yoksa sanat manat boş veriyoruz.
BURADAN ERDAL İPEKEŞEN'E
DAVETİMDİR
İzmir'de. Kahvaltı yaptığım kafede. Masadaki servis kağıdında
"Hürriyet'in Türkiye'nin en iyi 10 kahvaltı mekanından
biri" yazıyordu.
Oysa kahvaltı fazlasıyla sıradandı.
Hafta sonu da Hürriyet'te. Türkiye'nin en iyi
dönercilerinin listesi yer almıştı. Listede İstanbul beş,
Ankara ve Erzurum birer mekanla yer almıştı.
Malum kör fili tuttuğu yerden tarif edermiş.
Ankara'dan listeye giren dönerci, adı lezzetinden önde bir yer.
Marka olmuş, fiyat katlamış ama içi boş.
Seçici kurulda Ankara'dan Erdal İpekeşen dostum
da var.
Sanırım sevgili Erdal İpekeşen, "Özler
Döner"de, Cebeci'deki Kebap 9'da döner
yememiş. Kendisini buradan davet ediyorum. Hadi gidip döner
yiyelim.
BOŞVERSENE
Nobel'li yazar Orhan Pamuk, Can Dündar ve Erdem Gül'ün
tutuklanması nedeniyle üzgün ve kızgın olduğunu
söylemiş.
Söylediği değerli şeyleri, bu kadar değersizleştiren
başka bir ağız var mıdır bilemiyorum.
Ne kadar önemli şeyler söylerse söylesin, kendi
ülkesinde bu kadar etkisiz başka Nobel'li edebiyatçı var
mıdır bilemiyorum.
AKLIMDA KALAN
Aldatılan kadının
intikam yolu:Duman grubunun solisti
Kaan Tangöze'nin karısını aldattığını cümle alem
öğrendi. Adam sokak ortasında sevgilisinin dudaklarına yapışmış!
Saklamaya, gizlemeye gerek duymadan. İkinci kadının tavrı da,
adamın evli oluşunu pek umursuyor görünmüyor. Şimdilerde
yaptığımız yanlışlarda pek bir rahat olup çıktık. Utanma,
çekinme gibi duyguları bir yerlerde unuttuk. İşin aslı, kim kimi
aldatıyorsa durum üç kişi ve çocukları dışında kimseyi
ilgilendirmiyor. Sadece. Bu olayın medyada yer alışından bir iki
gün sonra, esas kadın Seçkin Piriler'in kocasıyla mutlu
aile pozu vermesi hoştu. İkinci kadından bundan daha iyi
intikam alınmazdı sanırım. Yeni dünya, yeni ilişki
biçimleri böyle.