Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığıyla ilgili
yazdıkları, yorumları ilgi görmezse ve gerçekleşmezse;
Ahmet Hakan,
Taha Akyol,
Mehmet Y. Yılmaz,
Yalçın Doğan,
gibi isimlerin köşelerini ellerinden almasanız bile,
hiç
değilse gazetedeki st x cm’lerini küçülteceğinize dair söz verir
misiniz?
Söyledikleri gibi olmazsa, ya bu isimler siyasetten de
Türkiye’den de zerre anlamıyorlardır ya da bile bile sizi yanlış
yönlendiriyorlardır.
Ayrıca;
Televizyonlarınızı çıkmaza sokan ve sadece para harcatan
isimleri gözden geçireceğinize de söz verir
misiniz?
Ayrıca;
İhsanoğlu’nun isminin ortaya konması konusunu ve desteklenmesi
fikrini veren danışmanlarınızın işine son vereceğinize dair bir
söz?
Ya da;
Sahne önünde İhsanoğlu’nu destekleme, sahne arkasından da Başbakana
mesaj gönderme önerisinde bulunanları kapı önüne koyacağınıza dair
bir söz?
Size bunca yanlışı yaptıranlara hiç değilse kamyon dolusu para
ödemeye devam etmeyeceğinize dair bir söz?
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra bu kişilerin işine son
vermeseniz bile, bu yazdıklarımı gözden geçireceğinize söz
verebilir misiniz?
Yazıktır bunca emeğinize, alın terinize. Yazıktır.
İlgilisine not: Aydın Doğan’ın böyle bir sözü
vereceğine dair naif bir yanım yok merak etmeyin.
ACİLEN DOKTOR RAPORU
İSTENEBİLİR
Ekmelettin Beyin adaylığı herkesi şaşırtmışsa… Olumlu anlamda değil
ama.
İstisnasız herkes (lider şakşakçıları ve gizli gündemliler herkese
dahil değil) durumu “akıl dışı” olarak tanımlamışsa…
Ekmelettin Beyi destekleyenlerde bile bir zorakilik
hissediliyorsa…
Kemal Bey Türkiye cumhurbaşkanı adayını, Türkiye’nin değil de başka
ülkelerin tanıyor olmasıyla övünecek noktaya gelmişse…
Bu durumun iki açıklaması vardır;
Bir, ya Devlet Beyle Kemal Beyde bir zihin
tutulması var, ki varsa değil parti kendilerini bile
yönetemezler.
İki, hiç ama hiç birimizin bilmediği başka bir
durum var.
Birincisi gerçekse, her iki lider için de akli melekelerine dair
doktor raporu istenebilir. İstenmelidir.
KENDİ KENDİME SORDUĞUM SORULAR
Muhalefet partileri böyle olan Erdoğan’ın, canı sıkılmasın da ne
yapsın?
Saçını başını yolmasın da ne yapsın?
Sağa sola sataşmasın da ne yapsın?
Parti içi muhalefeti böyle olan Kılıçdaroğlu, partisini acıklı hale
düşürmesin de ne yapsın?
Ulusalcısı, Atatürkçüsü böyle sinik ve kimliksiz olan CHP, böyle
sürünmesin de ne yapsın?
SON GÜNLERDE ÖNE ÇIKAN KAVRAMLAR
-Montaj:
Başbakan Erdoğan’la ilgili kasetlerin montaj olup
olmadığına dair her gün yeni bilirkişi raporu yayınlanıyor. Bu
raporlardan medet umanlar var. Onlara not: Erdoğan gücünü
yaptıklarından değil, bizzat kendisinden alıyor. Bakın
Galatasaraylı Burak Yılmaz’ın nikahı sırasında onu arayıp
kutlamasına, “hat trick” esprisine. İnsana dokunan her fırsatı
kullanıyor. Ee, biz de ilgiye aç ruhlar toplamı olduğumuza
göre…
-Çatı:
Ekmeleddin Beye kadar “çatı” bizim toplumumuzda olumlu
bir anlam taşırdı. Altına sığınırdık. Birlik olurduk. Şimdi artık
esprilere konu bir komedi unsuru.
-Kumpas:
Bir var bir yok. Yalçın Akdoğan dedi ki “var.” Sonraki
sürece baktık, hiç kumpasın verdiği zararların düzeltilmesi gibi
bir uygulama yok.
-Böcek:
Batıda “Yeni böcek bulundu” cümlesi duyulduğunda,
biyoloji, zooloji ve bilimum canlılarla ilgili bilim dallarında
heyecan yaşanır. Aynı cümle bizde duyulduğunda, “Allah Allah, yine
neremize koymuşlar” der geçeriz.
AKLIMDA
KALAN
Yeryüzünün en tuhaf aday
açıklaması:
Seçime kalmış 50 gün. İki lider ayaküstü aday ismi
açıklamış. Ortada adayın kendisi yok. Adayı tanıyan yok. Kampanya
örgütü yok. Teşkilatların adaydan haberi yok. Adayın kerametini
açıklayan araştırma verileri yok. Adayın neden aday olduğunu
açıklayan temel mesaj (konsept) yok. Yok. Yok. Yok. Ama seçim
var.