Sevgili Abdullah (Avcı):
Sen de biliyorsun ki birbirimizi hiç görmedik; telefonla bile
görüşmedik…
Hagi Galatasaray’a ikinci kez getirilirken
itiraz etmiş doğru tercihin "sen" olduğunu yazmış,
söylemiştim...
Çünkü futbol felsefene inanıyordum…
Yine de inanıyorum…
Öyle saçma sapan bir “hücum futbolu” zevzekliği
yapmayacak kadar akıllıydın…
Futbol, futboldu…
Hücumu kadar savunması da olan bir oyun…
Ama…
Bazı aklı evveller; “hücum futbolu” diye bir
garabet uydurmuşlar, kendilerine de milyonlarca
“mürit” bulmuşlardı…
O nedenle tribünler lig sonuncusu takımlarını destelerken bile
“saldırrrr!” diye tezahürat yapıyorlardı…
Gördük işte…
Saldıran Galatasaray hem
Manchester’a ve hem de Braga’ya
yenildi…
İnşallah Cluj karşısında daha temkinli
oynar…
Ve yine gördük ki kimselerin beğenmediği Aykut
Kocaman, saldıran Beşiktaş’ı 3 – 0
yendi…
Oysa sevgili Abdullah;
sen Büyükşehir Belediye’yi “haddini
bilerek” ve futbolun iki yönüyle oynattın ve
o mütevazı kadro ile çok iyi işler yaptın…
Daaaa…
Milli Takım’ın başına geçince futbol oyunu ile
ilgili görüşlerin mi değişti ki, “saldır, saldır”
oynattın takımı?..
Yoksa birilerinin gazına mı geldin?..
Ama bek işte görüyorsun…
“Hücum Futbolu” palavracıları “çek
git” diyorlar…
Sen o adı kolay kazanmamışsın…
Doğru…
Tırnaklarınla kazıya kazıya “Abdullah Avcı”
oldun...
Doğru; adın “Galatasaray’ın muhtemel hocası”
olarak anıldı...
Doğru; Milli Futbol Takımı işte o markalaşmış
ismine teslim edildi…
Ne yani?..
Şimdi üç maç kaybettin diye pes mi
edeceksin?..
Görevi bırakıp kaçacak mısın?..
Unutma Abdullah!..
Verilen görevden sadece ve sadece korkaklar, pısırıklar,
kişiliksizler kaçar...
Sen eğer bu saydıklarımdan biriysen bırak git
kardeşim...
Hem;
Sen istifa edince Türk futbolu kurtulacak
mı?..
Amman ha!..
Sakın…
Sakın pes etme…
Devam kardeşim, devam…
Sen bu takımın başına 2104 için
getirilmedin…
Çok daha uzun vadeli bir hedef için tercih edildin…
Futbolumuzu “felsefe” sahibi yapabilmen için
verildi sana o görev…
Ben ilk dört maçın dördüne de değişik kadrolarla çıkmanı
yadırgamayanlardanım…
Tabii ki deneyeceksin…
Hem de böyle “resmi” maçlarda deneyeceksin…
Emre Belözoğlu'nu svmem ama bütün maçlarda
taakının en iyisiydi...
Yani o konuda haklıydın...
Hatan; 2014’ü hedef göstermendi…
Hatan; toplumun nabzına göre şerbet vermendi ki aslında hiç de
senin karakterine uymuyordu…
Neyse…
Oldu bir kere…
Sakın pes etme kardeşim…
Devam, devam, devam…
Sana inanan (hem de halen) milyonlar var…
Dene, Abdullah korkma…
Göç yolda düzelir durduğu yerde değil…
İcraatla kabahat kardeştir…
Kabahat yapmaktan korkma…
Ve Abdullah…
Yamyamlara sakın aldırma…
Her biri tek dişi kalmış canavardan başka bir şey
değildir…