Bir okur (üniversitede öğretim üyesiymiş)
mektup gönderiyor...
Hürriyet'in Yetiş Ayşe'sine...
Özetle diyor ki;
"Lise öğretmeni, öğrencisi olan kıza tecavüz etti. Kızı
yıllarca, karımı boşayıp seni alacağım diye kandırdı. Kızın
hayatını üniversite 4. sınıfta bitirdi..."
Hey Allahım dedim okuduğumda...
Hani "eğitim cehaleti alıyor, eşeklik baki
kalıyordu"...
Cehaleti de almıyormuş anlaşılan...
Baksanıza üniversitede öğretim üyesi olmuş...
Ama daha böyle bir ihbarı gazeteye değil,
savcılığa yapması gerektiğini öğrenememiş!
Asıl sonrası vahim!
Yetiş Ayşe yanıt veriyor...
"Şimdi buradan bu öğretmene bir kaç lafım var.
Öğretmenlerin yüz karası rezil adam, seni açık seçik tehdit
ediyorum, ismin, cismin, okulunun adı yani seninle ilgili tüm
bilgiler bende saklı. Seni yakın takibe aldım. Nasıl mı onu hiç
bilemeyeceksin. Eğer seninle ilgili en ufak bir şikâyet daha
alırsam adını soyadını her şeyini tüm ülkeye ifşa
ederim."
Hale bakar mısınız!
Ayşe Bacı da aynı kafada...
Tecavüzcü olduğunu iddia ettiği öğretmenin her bir şeyini biliyor
ama ne hikmetse o da savcılığa şikayet
etmiyor.
Ne yapıyor peki Ayşe Bacı...
Takip ediyormuş tecavüzcü öğretmeni...
Anladık Dişi Vardar olmaya özendin de bacım!..
Mazallah!
Ya bu adam sana da bir şey yaparsa...
Hele bir de...
Şu cümlen var ya Ayşe Bacı...
Valla beni bitirdi!.
-"Eğer bir şikayet daha alırsam adını bütün ülkeye ifşa
ederim"...
Ne demek bu Ayşe Bacı?
Yani bir tecavüz yetmez birine daha tecavüz et öyle
bakarız mı demeye getiriyorsun?
Yok bacım yok...
Aman sen YETİŞME!
Zira bu lafı edenin yetişince ne yapacağı hiç belli olmaz!