Benim fikrim o ki:
- Yeni Partilerin henüz ne yapacağı net
değil.
- Ali Babacan'ın AK Parti'ye zarar verip vermeyeceği AK
Parti'ye bağlı.
- Gelecek adına, Ahmet Davutoğlu'nu Abdullatif Şener gibi
bir son bekliyor.
Bana katılmayabilirsiniz ama ben böyle düşünüyorum. Kendimce
gerekçelerim de var:
BİR- Muhalefet kanadı her ne
kadar seçim şarkıları söylüyor olsa da, Recep Tayyip Erdoğan ve
Devlet Bahçeli 2023'te karar kılmışlar. Yeni partilerin ne yapıp,
ne yapmayacağı ekonomik gidişata bağlı. Şayet ekonomi kötü giderse,
AK Parti ve MHP karşıtı ittifaklar bugünkü seviyede kalmaz. Babacan
ve Davutoğlu ikilisinin Millet İttifakı'na katkısı büyük
olur.
İKİ- Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan her fırsatta, "Hülagü Han" mesajı veriyor ya. İşte
her şey bu mesajın alınıp alınmadığına bağlı. Kibir, gösteriş,
millete tepeden bakma... AK Parti tüm bunlardan arındırılırsa, ne
Babacan ne de Davutoğlu'nun AK Parti'ye zararı dokunamaz.
ÜÇ- AK Partililer, Tayyip
Erdoğan'ın "Öze dönüş" çağrılarına kulak asmaz, bildiğini okumaya
devam ederse, Davutoğlu'dan çok, Ali Babacan'ın yaşatacağı
sarsıntıdan korksunlar derim. Babacan yeni bir dil geliştiriyor
çünkü, kavgadan uzak siyaset yapacağının işaretini veriyor. Zira,
Türk halkı uzun zamandan beri kutuplaştırmayan siyasetin özlemini
çekiyor.
DÖRT- Ahmet Davutoğlu'nun
etrafındaki kurmayların tamamı "eski"miş AK Parti'de istediğini
bulamayan siyasetçilerden oluşuyor. Yeni kurulmasına karşın,
Gelecek Parti'de tutarlılık yok. Ahmet Davutoğlu'nun dün
söyledikleriyle bugün söyledikleri bir birini tutmuyor. Erdoğan
karşıtlığının bir başka versiyonunu sergiliyor Ahmet Davutoğlu.
Kendisi gibi, kurmayları da geçmişin paslı çengelinden kafalarını
kurtaramıyor. Bütün bunları alt alta koyduğumuzda Ahmet Hoca güven
vermiyor. O yüzden, Gelecek konusunda sonu Abdullatif Şener
gibi olacak diyorum.
Ve fakat...
Siyasette 24 saate bile bir çok şey değişebilir.
Yarın ne olur bilmiyorum.
Ama bugüne baktığımızda...
Ali
Babacan ve Ahmet
Davutoğlu cephesinden yansıyan görüntüyü
ben böyle görüyorum. Sizin görüşünüz nedir bilmiyorum,
söyleyeceğiniz ve yazacağınız her söz başımın üstüne.
Yorumlarınızı ve tahminlerinizi
bekliyorum.
KANAL İSTANBUL FALI
Kanal İstanbul konusunda,
herkes çok şey biliyor! Erman
Toroğlu veya Ahmet
Çakar gibi,
kuruldukları ekranda sürekli ahkâm
kesiyorlar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan, projenin mimarı olarak,
finansman konusunda rakamlar veriyor, bizim ekran yıldızları adeta
gelecekten haber veriyor:
- Olmaz!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan, Kanal İstanbul'un
maliyetini rakamlarla açıklıyor... CHP'li
Engin Altay'ın yolundan gidenler
ısrarla "Hayır" diyor:
- 75 olmaz, mutlaka 100 milyar olur.
Celal Şengör Hoca, Kanal
İstanbul için "Depremi
tetiklemez" diyor, bu
sefer Ekrem
İmamoğlu başı çekiyor:
- Tetikler...
-Deprem diyorlar...
-Cinayet diyorlar...
-İhanet diyorlar...
- Bataklık diyorlar...
Hatta...
Kanal İstanbul'un erkekleri hadım ettiğini bile
söylediler.
Geçmişte Boğaziçi
köprüsü için bu sözleri işitmiştik.
Merhum İlhan Selçuk, köprü
için "Zenginlere mal taşıyan kamyonların
geçmesi için bu köprüyü
yapıyorlar" demişti bir
yazısında...
Özeti bilim insanları yerine bizim kelli felli
kalemler Kanal İstanbul'a karşı
ağzına geleni söylüyor ve gelecek için adeta fal bakıyorlar.
Oysa, Celal Şengör Hoca gibi başka bilim
insanlarının söz söylemesi lazım. Onlar
suskun, biz her şeyden bihaber ahkâm kesmeye devam
ediyoruz.
Haksız mıyım?
İMAMOĞLU ERDOĞAN'I İKNA EDEBİLİR Mİ?
İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Ekrem
İmamoğlu kendinden emin konuşuyor:
- İkna ederim!
Ekrem Bey'in ikna kabiliyeti var, bu inkâr edilemez bir
gerçektir.
Ama, İmamoğlu'nun Erdoğan'ı
ikna edebileceği konusunda kendisiyle aynı düşüncede
değilim.
Neden?
Nedeni şu; Ekrem Bey Kanal İstanbul
konusunda daha kendisini ikna edememiş ki, Erdoğan'ı ikna
edebilsin.
İsmail
Saymaz Habertürk'te
kendisine sordu:
- Kanal İstanbul depremi tetikler mi?
- Elbette tetikler...
Zaten, 15 maddelik kanal karşıtı açıklamasının ikinci maddesinde
de kanalın depremi tetikleyeceğini
söylemişti. Celal Şengör Hoca, ekrana
bağlanıp, "Kanal İstanbul depremi
tetiklemez" deyince... İmamoğlu "Ben
tetikler demedim" diyerek, az önce
söylediklerini inkar etti.
Şimdi size şu soruyu sorup aradan çekiliyorum:
5 dakikada kendisiyle çelişen Ekrem
İmamoğlu, Kanal İstanbul konusunda
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ikna edebilir
mi?
Cevaplarınızı bekliyorum!