Oldu mu ya da? Bir kişi, beraber olduğu
sevgilisinden ayrılınca tarih mi oluyor?
Fatih Altaylı'nın mantığıyla hareket
edersek, öyle...
Habertürk'ün en tepesinde, kendi meslektaşının
özel hayatını deşifre etmekle, Fatih Altaylı'nın
eline ne geçti bilmiyorum. Ama o haber iyi niyetle yapılmış bir
haber değil bana göre.
Habertürk'ün tepesinde o haberi gördüğümde, ilk
tepkim şöyle oldu:
-Vardır bunların bir karın ağrısı!
Bir neden yoksa, ailevi konularda oldukça
hassas olan Fatih Altaylı, böyle bir
haberin altında imza atmaz.
Atmamalı!
Ama attı!
Hem de, Pelin Batu'nun çıplak bir fotoğrafının altına atıldı o
imza...
Altaylı veya bir başkası, böyle bir haberi hoş görüyorsa,
yarın aynı silahı kendisine, patronuna veya
yazarlarına doğrulturlar.
Böyle bir şey olursa, Fatih Altaylı nasıl bir
tavır sergileyecek?
"Haberdir yapmışlar" deyip geçiştirecek mi?
Yoksa, ailevi hassasiyetleri daha mı ağır basacak?
Hem Ahmet Hakan neden tarih oluyor ki?
Pelin Batu'yu kaç kişi tanıyor?
Fatih Altaylı'nın mantığı ile düşünürsek, tarih
olan biri varsa o da Pelin Batu'dur...
Yok maksat, çakmak ise...
Ahmet Hakan tabii ki tarih olur!
Peki ama bunun nedeni ne?
Habertürk'te yazma teklifini geri çevirdi diye
mi?