Ahmet Hakan kardeşime

Ahmet Hakan kardeşime

Hadi Özışık hadi.ozisik@internethaber.com

Senin en çok bu yönünü seviyorum kardeşim, çakıyorsun önce, sonra da yanlışını görünce, hiç gocunmadan geri adım atabiliyorsun!

Mahsun'a yaptığın haksızlığı da en nihayet anladın. Klavyene bu yazıda hakim olmuşsun güzel. Güzel de, fesatlıktan filan dem vurmuşsun! Ben konuştum ve yazdım Mahsun'un "canı sağolsun" deyişini... Ne bir fesatlık, ne de kışkırtma niyetim yoktu asla...

Sohbet ettik Mahsun'la... Bir başka konuda hasbıhal ettik daha doğrusu. Yazılanları hatırlattım, görüşlerini sordum... "Canı sağolsun" lafını o zaman kullandı. Bir tek senin için değildi aslında o laf, Hıncal Uluç'a da aynı olgunluğu gösterdi.

Sevgili Ahmet kardeşim... Seni severim bilirsin... Mahsun'la ilgili yazın tepki aldı, hem de çok tepki aldı. Doğru değildi yazdıkların çünkü. Yazında da belirttiğin gibi, klavyende ölçü kaçmıştı. O yüzden seni eleştirdim, o yüzden Mahsun'un babasının yaşında olmadığını hatırlattım. O yüzden ona "evladım, çocuğum" edası takınamayacağını hatırlattım.

Toplu iğnenin ucu kadar fesatlık geçmedi kafamda. Mahsun'un o güzel sözleri benim çok hoşuma gitti, bil istedim. Bil ki, klavyenin tuşlarına dokunurkeen, biraz daha sakin ol istedim. Her zaman, herkese bodoslama dalma istedim.

Sevgili Ahmet kardeşim, hep çakıyorsun ya herkese, her kesime... Bir de biz yapalım dedik haklı olarak... E ama sen de tuttun bizi fesat ettin, olmadı böyle...

Fesatlık mesatlık yok bilesin...

Gözlerinden öperim :)