Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Gazeteciler ve Yazarlar
Vakfı'nın düzenlediği geleneksel 28. Abant toplantısının sonuç
bildirgesini okuyunca küçük bir şaşkınlık yaşadım.
Nedenine geçmeden önce, sonuç bildirgesinden kısa bir alıntı
yapmak istiyorum.
''Türkiye'nin farklı mezhep, din ve etnisiteleri içeren
fakat bunlarla sınırlı olmayan çok kültürlü yapısı devlet ve
toplum tarafından tanınmalıdır. Devlet, tüm inançlara ve
inançsızlığa eşit mesafede olmalıdır. Yerel nüfusun talebi halinde
yer isimleri orijinal haline iade edilmelidir ve olumsuz tarihi
çağrışımları olan birtakım yer isimleri değiştirilmelidir. Eğitim
müfredatı yukarıda sözü edilen hususları yansıtmalıdır (…)
Kadınların kamusal hayata ve siyasete katılımının teşvik edilmesi,
güçlü ve bağımsız sivil toplum, muhalefet hakkı, örgütlenme ve
ifade hürriyeti, basın özgürlüğü, kapsayıcı katılım, akademik
özgürlük ve devleti eleştirme hakkı gibi konularla bağlantılı
olması dolayısıyla demokratikleşmenin kurumsal reformlarla sınırlı
olmaması gerektiği vurgulandı"
Evet, bu satırlar Gülen cemaatine yakınlığı ile tanınan
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın düzenlediği toplantının sonuç
bildirgesinden.
Peki bu işler gerçekte nasıl oluyor? Gülen cemaati
gazetelerinde, TV’lerinde, etkin oldukları alanlarda bütün bunları
aynı açık yüreklilikle savunuyor ve uyguluyor mu?
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı toplumdaki algılarının sanırım
farkında değil.
Son dönemdeki tartışmaları bir hatırlayın bakalım. Bu
bildirgeyle söylenen, talep edilenle bugün yaşadığımız Türkiye’de
yapılanlar aynı mı?
Eğer Gülen cemaati Abant toplantılarının sonuç
bildirgesinde açıklanan bu talepleri bir dünya görüşü olarak
savunuyorsa, KCK operasyonlarını kim düzenliyor? Bu tür
operasyonlarda tutuklananları içeride tutmak için
‘sehven’ hazırlanan delillere rağmen bu
operasyonlara en büyük desteği hangi gazete ve TV’ler sağlıyor?
Oslo’da ‘Kürt sonunu’nun çözümüne dönük
görüşmelere katılan MİT müsteşarına soruşturmayı kim açtı?
Paralı eğitimi protesto ettiği için gençleri yaka paça kim içeri
atıyor ve bunları kim destekliyor?
“Basın özgürlüğü ve devleti eleştirebilmek”
mümkünse Ahmet Şık, Nedim Şener ve onlarca gazeteci niçin
tutuklandı?
Bunca eleştiriye, bunca itiraza, dile getirilen “Hanefi
Avcı kitap yazdığı için hala içeride” suçlamasına rağmen
Avcı hala niçin tutuklu?
Bugün Türkiye’de sıkça eleştirilen yargı ve emniyetin
tasarruflarına en büyük destek niçin aynı
‘yapı’nın yayın organlarından geliyor?
Sonuç bildirgesinde açıklanan kadar özgürlükçü, demokrat, insan
haklarına saygılı ve eşitlikten yana olan bir dünya görüşleri
varsa, bunu niçin etkin oldukları alanlarda göremiyoruz?
Niçin biz toplum olarak farklı şeyler hissediyoruz?
Diğer taraftan eleştiriye bu kadar yüksek dozda bir tahammül
varsa insanlar Gülen cemaatinden niçin korkuyorlar?
Realite ile sonuç bildirgesinin arasında bu kadar bariz bir fark
olması sizin de tuhafınıza gitmiyor mu?
Ben gerçekten çok şaşırdım. Bir ironi falan yaptığım yok. Bir
tarafta yaşadıklarımız, gördüklerimiz, bildiklerimiz var, diğer
tarafta da bu tür sonuç bildirgeleriyle bize anlatılanlar.
Peki hangisine inanmamız gerekiyor? Hangisi cemaatin gerçek
görüşü?
Gazetelerinden ve TV’lerinden açık destek verdikleri, yargının
özgülüklere darbe vuran tutumuyla oluşturmaya çalıştığı Türkiye mi,
yoksa bu bildirgede çizilen özgürlükçü Türkiye mi? Hangisi?
Gülen cemaati “Abant toplantılarından açıklanan sonuç
bildirgesinde dile getirdiğimiz çerçeve bizi açıklıyor, biz
buyuz” diyorsa o zaman toplumda oluşan algı konusunda bir
şeyler yapması gerekmez mi?
Esas düşüncelerinin bildirgede dile getirdikleri olduğuna
toplumu inandırması gerekmez mi?
Yargının özgürlükleri kısıtlayıcı tutumunu en çok onların
eleştirmesi gerekmez mi?
Emniyetin dava sürecinde ‘sehven’
oluşturduğu delilleri en çok onların kınaması gerekmez
mi?
Çünkü son dönemde oluşan imaj öyle özgürlükten yanaymışlar gibi
değil. Yanılıyor muyum?
Bildirgenin içeriğine esas eleştirilerimi saklı tutarak buradaki
tuhaflığa dikkatinizi çekmek istedim.
Sahi, Abant toplantısını kim
düzenledi? twitter.com/acikcenk
Bu yazıya
Facebook'ta yorum yapmak
için tıklayın