Hadi Özışık, tırnaklarıyla
kazıyarak ve bin bir çileli yoldan geçerek bugüne taşıdığı
İnternethaber’in 14. Yaşını
kutlamak amacıyla hazırlattığı reklâmda diyor ki (Reklâmı
seslendiren Hadi değil ama o cümleyi kendisinden o kadar çok duydum
ki; onu dinliyormuş gibi oldum):
“Yandaş olsaydık…
Candaş olsaydık…
Yalan yazsaydık…
İftira atsaydık…
Baskılara boyun eğseydik…
Bağımsız olmasaydık…
İnternethaber, İnternethaber
olmazdı…”
Evet…
İnternethaber’i
İnternethaber yapan, işte budur…
Yandaş veya
candaş olmamak…
Yalan yazmamak…
Hiçbir kimseye ve kuruma iftira
atmamak…
Baskılara boyun eğmemek…
Bağımsız olmak…
Peki…
Türkiye gibi haberciliğin ve yorumculuğun
böylesine siyasileştirildiği…
Ve…
Habercilik ve yorumculuğun
böylesine aidiyet duygusuyla yapıldığı bir
süreçte…
Hem de internet gazeteciliğinin henüz
“emekleme” döneminde bile olmadığı…
Takip etmek istediğiniz linklerden birini tıkladıktan sonra
mutfağa gidip çayınızı alıp, bardağınızı yarıya kadar içtikten
sonra sayfanın ancak açıldığı günlerde “Önce ayakta
durmak”…
Sonra yürümeye başlamak…
Daha sonra da koşmak…
Bütün bunları neredeyse “Sıfır” reklâm
geliriyle yapmak ne demek bilir misiniz?..
Bilemeyebilirsiniz ama gözlerinizi ekrandan uzaklaştırıp
kapayın, koltuğunuza yaslanın ve sadece birkaç dakika
düşünün…
Ne kadar zor olduğunu o zaman daha iyi
anlayacaksınız…
Ve…
Bütün o zorlukları:
Yandaş veya
candaş olmadan…
Yalan yazmadan…
Hiçbir kimseye ve kuruma iftira
atmadan…
Baskılara boyun eğmeden…
Bağımsız olarak aştığı için İnternethaber
bugün Türkiye’nin “En güçlü, en güvenilir,
en özgür, en etkin, en çok tıklanan, en sadakatli okuru
olan” haber sitelerinden biridir…
Kurumsal ayakta kalabilirlik ve bunu
sürdürülebilirlik ölçüsü ilk yedi
yıldır…
İnternethaber iki kere 7 yılı tamamlamış bir
kurumdur…
İnşallah daha güçlü, daha güvenilir, daha etkin,
daha özgür, daha çok takip edilen sitelerinden biri olarak
yoluna devam edecektir…
Bu başarıyı yakalayan Hadi Özışık ve
kardeşlerini tebrik ediyor, bu kutsal yolu onlarla birlikte
yürümekten onur duyuyorum…