Zeynep bebek bugün kurtarıldı; peki ya geleceği?..

Meselâ 20 yıl sonra bugünkü Zeynep bebeğin, o gün bir genç kız ya da kadın olarak kurtarılmasıyla ilgili.......

ADNAN BERK OKAN

Henüz bir yaşındaki Zeynep bebek anne ve babasının öldükleri kazanın üzerinden 26 saat geçtikten sonra kurtarıldı?..

Doğru ama sadece bugünlük kurtarıldı…

Belki de bu “kurtuluş” gazıyla birkaç ay daha…

Zeynep bebek bir süre daha hastanede bakıldıktan sonra Kırıkkale’deki yakınlarının yanına verilecekmiş…

İnşallah hastane bakım masrafları o yakınlarından tahsil edilmez…

İnşallah Zeynep bebeğin babasının maaşı bundan sonra güvenilir ellere (yakınları güvenilir bir aile ise onlara) teslim edilir ve sadece Zeynep’in yetişmesi ve eğitimi için harcanır…

Peki ya böyle olmazsa ne olur?..

Bilinmez…

Meselâ 20 yıl sonra bugünkü Zeynep bebeğin, o gün bir genç kız ya da kadın olarak kurtarılmasıyla ilgili neler düşüneceğini hiç birimiz bilemiyoruz…

Çünkü…

Neler yaşayacağını bilemiyoruz…

Bir ilkbahar sabahı rüzgârının araladığı, bir kısmını da yüzüne döktüğü siyah saçlarını eliyle alnının üstüne doğru süpürürken gözlerinin altının morarmış, bakışlarının bedbinleşmiş olabileceği ve isyankâr bir ses tonuyla “Allah’ım nedir bu çektiklerim?..“ diye Yaratan’ı sorgulamaya başlayabileceği ve devamında “hani doğduğumda bir melek kadar günahsızdım?.. Madem günahsızdım doğumumdan itibaren çektiğim bu çileleri hak edecek ne yaptım?.. Yoksa annemin babamın günahları büyüktü de onlara çektireceğin çileye acılara beni mi gark ettin?.. Neden onları yaşatmadın da beni yaşattın?..” diyebileceği hiç kimsenin aklına gelmiyor…

Böyle kötü bir kaderin Zeynep bebeği bekleyip beklemediğini bilmiyoruz…

Belki çok daha güzel bir hayat sürecek…

Onu da bilmiyoruz…

Efendiler!

Liberal ekonomi ve liberal demokrasi başımın tacı…

Ama günümüzde yetmez…

Çünkü liberal ekonomi ortaya atıldığında bugünkü organizasyon mükemmelliğine sahip Devlet yoktu…

Oysa bugün var…

Ve bugün bu mükemmel Devlet organizasyonu ve bugünkü insan hakları düşünüldüğünde liberal politikaların içinde devletin olmaması kabul edilemez…

Komünizm içinde liberal ekonomi ve özel sektör olmadığı için çöktü…

Kapitalizm de eğer böyle giderse içinde “sosyal devlet” olmadığı için çökecek…

 Peki…

Devletin üstüne düşeni yapmaması, Zeynep bebeğin hiç de iyi sayılmayacak ellerde büyümek zorunda kalacak olma ihtimaline “kader” mi diyeceğiz yani?..

Devletin denetlemediği veya denetlemekle görevli memurların, kötü niyetli bir ”bakıcı”  aile (inşallah olmaz ama hayat inşallah ile maşallah ile yürümez ki) ile kötü bir işbirliği yapmaları; kötü bir kaderin sonucu olarak mı kabul edilecek?..

Böyle bir tehlikeyi düşününce bile tüylerim ürperiyor…


Evet…

Bugün her şey güzel…

“Zeynep bebek 26 sat açlığa susuzluğa dayandı ve kurtuldu!” diye manşet atmak çok etkileyici…

Pekiyi de;

Zeynep bebek için asıl bundan sonra (kurtarıldıktan sonra) neler yapılması gerektiğini niçin yazmıyor, söylemiyorsunuz?..

Niye, “ey Devlet!.. Ey bürokrasi!..” diye başlayıp “eğer Zeynep bebeği sahiplenmezseniz mesleğimiz gereği fikri takip yapacak ve yakanıza yapışacağız” diye haykırmıyorsunuz?..

 

Evet…

İşte şimdi gazetecilik zamanı…

İşte şimdi Zeynep bebeğin bilinmeyen kaderinin kötü yazılmış olabile ihtimalinin devre dışı bırakılacağı süreç…

Zeynep bebeğin kurtuluşunu haber yapmak güzel…

Ama asıl güzel olanı;

Zeynep bebeğin gelecekte “beni neden kurtardılar sanki!” diye ağlaşma ihtimalinin önünü daha şimdiden kesecek tedbirlerin alınması için ön ayak olmak!...