Zemzem Kuyusu.......
Bir meslektaşımın okurlarına ve izleyicilerine ya göründüğü gibi olmasını ya da olduğu gibi görünmesini istemek hakkına......
Eskiler “Teşbihte hata olmaz”
derler…
İnsanlar tarih boyunca görüşlerini
benzetmelerle, örneklerle desteklemişlerdir…
Benzetmelerle, örneklemelerle
anlatım, düz anlatımlara göre daha etkilidir… Daha kolay kalır
akılda...
Kuran’da da benzetmelere ve
örneklemelere dayalı anlatımlar vardır…
Bu girişi şunun için
yaptım…
Bazı okur dostlar, “Zemzem
kuyusuna işemek” deyimini kullandığım için
incinmişler…
Oysa İslâm dünyasında yüzyıllardır
kullanılagelen bir deyim bu…
Dikkat çekmek amacıyla ahlâk dışı
davranışlarda bulunanları zem etmek için kullanılır…
Benim yaptığım da
buydu…
Dinimizin tarif ettiği en büyük
günahlardan biri “Dedikodu” iken, Serdar Akinan isimli arkadaşın,
kendi meslektaşı hanımefendilerin onurları ile oynamasını,
haklarında “Dedikodu” yapmasını ayıplamayanların benim masum bir
benzetmemden incinmelerini anlayabilmem mümkün mü?..
Dedikodu
yapmak, zemzem kuyusuna işemekten daha mı az
günah?..
Keşke mübarek bayram gününde böyle
bir açıklama yapmak zorunda kalmasaydım…
Değerli dostlar…
Bir kez daha tekrar
edeyim…
Hiç kimsenin özel hayatı, inancı,
düşünceleri hiç kimseyi ilgilendirmemeli…
Hak ve özgürlüklerin eleştirisi
olmaz…
Tıpkı, başını örten hanımlarımızın
da örtmeyen hanımlarımızın da eleştirilmesinin doğru olmayışı
gibi…
Tıpkı oruç tutan yurttaşlarımızın
da tutmayan yurttaşlarımızın da eleştirilmesinin doğru olmayışı
gibi…
Nitekim Can Dündar’ın özel
hayatını, sevgilisini ya da sevgililerini eleştirmek ne hakkımdır
ne haddim ama...
Bir meslektaşımın okurlarına ve
izleyicilerine ya göründüğü gibi olmasını ya da olduğu gibi
görünmesini istemek hakkına da haddine de sahibim…
Serdar
Akinan’a gelince…
Tabii ki Can’ın özel hayatını
savunacaktır ama…
Bunu yaparken, hiçbir günahları
olmayan ve hatta Can’ın o görüntüleri ile ilgili tek bir cümlelik
eleştiri bile getirmeyen hanımefendi köşe yazarlarını
aşağılamasının “ahlâki” olmadığını anlattım...
Sahip oldukları köşeleri emekleri,
alın terleri ile değil de "bedenlerini genel yayın yönetmenlerine
vererek" elde ettikleri dedikodusunu yapmasını
ayıpladım…
Bunu, gündeme gelmek için yapma
olasılığından söz ettim…
Onun için “Zemzem kuyusuna
işeyeceğine keşke Taksim’de çıplak çıksaydın” dedim..
Bilvesile hepinizin mübarek
Ramazan bayramınızı kutlular, sağlıklı, huzurlu ve güvenli günler
dilerim…
Not: Emevi
(Ümeyye ailesi) sultanlarından
Yezid'in Zemzem Kuyusu'na işediği iddiası, Ziya
Paşa'nın yazdığı "Zafername" adlı eserden başka hiçbir
yerde yer almadığı için doğrulatılmış bir tarihi vaka değidir. Bu
nedenle deyimin türetilişi ile ilgili "tarihçe" verilmemiştir.
(A.B.O.)