Zaman'ın yumuşak gücü Gülerce de sertleşti!
Zaman yazarı Hüseyin Gülerce, Başbakan Erdoğan'ın ve Efkan Ala'nın Gülen'e yönelik sözlerine isyan etti.
Başbakan Erdoğan'ın Diyanet İşleri Başkanlığı'nda
yaptığı konuşmada isim vermeden ancak Gülen'e yönelik olduğu
anlaşılan sözlere Zaman cephesinden tepki var.
Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce
Erdoğan'ın sadece Gülen'e değil, Gülen'i seven milyonlara hakaret
ettiğini söyleyerek, bu cümlelerin karşısında utandığını ve
ezildiğini söyledi. Gülerce'nin bir tepkisi de o salonda Erdoğan'ı
dinleyenlereydi. Erdoğan'ın o sözlerini duyup da
kimsenin salonu terketmemesini eleştiren Gülerce,tam aksine
"Biz de sizdeniz" demek için insanların
alkışladığının altını çizdi.
MİLYONLARIN GÖĞSÜNÜ
HANÇERLEDİ
Başbakan Erdoğan’ın, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın töreninde
Muhterem Fethullah Gülen’e yönelik akıl almaz ifadeleri, işin
çığırından çıktığını gösteriyor.
“Yalancı peygamber, sahte veli, içi boş âlim müsveddesi” de ne demek?
Herkesin başbakanı olma sorumluluğu taşıyan Erdoğan’a ne
oldu böyle? Milyonların gönlünü böylesine hoyratça hançerlemenin,
yürekleri paramparça etmenin yanlışlığını kendisine anlatacak,
söyleyebilecek kimse kalmadı mı?
UTANDIM EZİLDİM İÇİM
YANDI
Diyanet toplantısında kendisini dinlerken dondum kaldım. Bu
topraklarda böylesi hiç olmadı. Dikkat ediniz, toplantı Diyanet’e
ait. Orada Diyanet İşleri Başkanı da konuştu. Onun ne söylediğini
hiçbir gazetede okumadık. Demek ki, siyaset, dinin önüne geçmiş.
Ama beni asıl yaralayan, âlim insanların da bulunduğu o toplantıda
kimseden itiraz gelmedi. Bir tek kişi, “Başbakan ne diyor
Allah aşkına…” deyip o salonu terk etmedi. Tam tersine
göze girmek, “biz sendeniz” demek için
alkışlayanlar, evet alkışlayanlar oldu. Utandım, ezildim. İçim
yandı, boğazım düğümlendi. Müslümanlığımıza ne oldu böyle,
insanlığımıza, onurumuza ne oldu böyle? Bir âlimi, milyonları
harekete geçirerek milletimizi yeniden ayağa kaldıran, tavsiyeleri
ile “bitti artık” denilen Anadolu insanını
dünyalara yönlendiren, cihan devleti mazlumlarına yeniden gönülleri
fetih heyecanı yükleyen bir çilekeş insana bu yapılır mı? O
toplantıdakilerin yüzde 90’ının daha dün öve öve bitiremediği bir
gönüller sultanına, herkesin gözü önünde, bir canlı yayında
böylesine ağır hakaretler nasıl böyle peş peşe sıralanabilir?
MİLYONLARA HAKARET
ETTİ
Başbakan sadece Muhterem Hocaefendi’ye hakaret etmedi. Sadece onu incitmedi. Onu seven milyonlara hakaret etti, milyonları incitti. Bir gönül yıkmanın bedeli ağır iken, milyonların gönlünü yıkmanın bedeli ağır olmaz mı? Böylesine bir tavır Gayretullah’a dokunmaz mı? Bundan korkmak gerekmez mi?
Bir de şu, “ilmi, efsunlama vasıtası yapma”
meselesi var. Eğer Hocaefendi’nin insanları efsunlamasından söz
ediliyorsa efsunlananlar içinde neredeyse AK Parti yönetiminin,
milletvekillerinin tamamı var. Hizmet Hareketi’ni en iyi anlatanlar
başta Sayın Arınç, onlar oldular. Bu mu efsunlanma? Ama soru bu
değil. Soru şu: Dün âlim, dün gönül sultanı, hizmet kahramanı diye
alkışladığınız insan, bugün birden nasıl “sahte
veli” oluyor? Dün gerçek âlim dediğiniz, bugün neden
“âlim müsveddesi” oluyor?
EFKAN ALA'NIN SÖZLERİ KİN
DOLU
Başbakan Erdoğan’ın bu insafsız yaklaşımı, bu tahkir edici, öfkeli sözleri Türkiye Cumhuriyeti başbakanına hiç yakışmadı. Başbakan ve çevresi, “hükümet-cemaat meselesi” sürecini çok kötü yönetiyor. Erzurumlu İçişleri Bakanı, Erzurum’da, kraldan fazla kralcı davranıyor. Erzurum’da Erzurum’un evladı Hocaefendi’ye hakaret etmek bayağı bir kin, intikam tortusu gerektirir…
Hizmet insanları, asla kin ve nefret çukuruna düşmemelidir. Biz
Hocaefendi’den, “dostluğa dost, düşmanlığa
düşmanız” tavsiyesi ile yola koyulduk. Daha kötü
durumlarla, daha ağır hakaretlerle, iftiralarla, dışlamalarla karşı
karşıya kalabiliriz. (Lütfen bunları müneccimlik saymayın. Çünkü
bir insan hem mümin, hem müneccim olmaz. Geleceği ancak Allah
bilir. Mümine müneccimlik yakıştırması da bühtan olur, vefanın ve
dostluğun bağlarını da koparır atar…) En ağır şartlarda, nefes
almanın zorlaştığı atmosferde bile biz üslup güzelliğimizi
koruyalım.
Hüseyin Gülerce yazıları