Zaman yazarından Kurçenli yazısı!

Muhalifti ama yerliydi. Bu topraklara basıyordu ayağını. Ve Karadeniz'e ait bir dik duruş ve dikbaşlılığı vardı.

GAZETECİLER.COM - Türk sinemasının başarılı yönetmeni Yusuf Kurçenli İstanbul'da yaşamını yitirdi. Zaman yazarı Nedim Hazar, Sinemanın muhalif yerlisiydi başlıklı yazısıyla gazeteci kökenli Yusuf Kurçenli'nin ardından yazdı.

İşte o yazıdan bir bölüm:

"Her şeyden önce sahici bir gözlük taşırdı bakışında. Ülkesini okurken en can alıcı noktaları görür ve onu sanatın kristal fanusundan geçirerek perdeye yansıtırdı.

Yıllar önceydi... Türkiye, yıllarca yaşadığı baskıcı ve bunaltıcı bir havadan sonra yavaş yavaş hava almaya, özgürlüğü solumaya başlamıştı. Karartma Geceleri isimli son derece sert bir film çekti. Yeşilçam, kadın bunalım filmleriyle devletten ve medyadan aldığı iltifatlar ile kendi anaforunda debelenip dururken, hakikatin en azından bir yüzüne ayna tutmuştu Kurçenli. Elbette hoş karşılanmadı.

Bu hava aynı zamanda muhafazakâr sanatçıları da harekete geçirmiş ve Minyeli Abdullah, Yalnız Değilsiniz, Çizme gibi filmler birbiri peşi sıra çekilmeye başlanmıştı. Kendisiyle tanışmam tam da bu döneme denk gelmişti. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde kendisine yapılan haksızlıktan çok daha fazla, muhafazakâr sinemacılara yapılan haksızlığa karşı durmuş, sert çıkmıştı. 'Her nerede, ne şartta isterseniz, gelir sizi savunurum.' diye konuşmuştu bana.

Muhalifti ama yerliydi. Bu topraklara basıyordu ayağını. Ve Karadeniz'e ait bir dik duruş ve dikbaşlılığı vardı. Öyle bir dikbaşlılık ki, son ödül aldığı SİYAD gecesinde, hasta olmasına rağmen diyeceklerinden geri durmadı. Çok fazla film yapmadı. Belki bir düzine filme imza attı hayatı boyunca. Ama hepsi Türk sineması için önemli filmlerdi. Sol görüşlü olmasına rağmen bu ülkenin tüm değerlerine saygılı olmayı her zaman bildi. Kimseyi incitmedi ama söyleyeceklerinden de asla geri durmadı. Sanatla muhalefetin nasıl yapılacağını bizzat yaşayarak gösterdi. Çok kötü senaryolar bile onun dokunuşlarıyla eli yüzü düzgün bir projeye dönüşebiliyordu.

Son filmine 'ilk filmim' demişti ve şöyle açıklamıştı: "İlk filmler genelde yapanın kendine yönelik, geçmişine, yetiştiği ortama dair, izlenimler ve izler taşır. Bu film de öyle oldu. Çocukluğumda çok iyi anlamadığım ama iz bırakan parçalardan oluştu." Son filmi Yüreğine Sor hem kendine; çocukluğuna, topraklarına dönüşü gösteriyor hem de Kurçenli'nin hayatının özetini anlatıyor gibiydi.