Zaman yazarı 'oyum tereddütsüz HDP'ye' dedi! İşte gerekçesi

Alpay bugün köşesinde "7 Haziran’da Halkların Demokratik Partisi, HDP’ye oy vermiştim. 1 Kasım’da da oyumu tereddütsüz HDP’ye vereceğim." yorumunu yaptı.

GAZETECİLER.COM -

Ocak ayına kadar "oyumu tereddütsüz CHP'ye vereceğim" diyen Zaman yazarı Şahin Alpay, Nisan ayında kararını değiştirirerek "Tek çare HDP" sloganıyla 7 Haziran'da oyunu HDP'den yana kullanacağını açıklamıştı. Alpay bugün ise köşesinde "7 Haziran’da Halkların Demokratik Partisi, HDP’ye oy vermiştim. 1 Kasım’da da oyumu tereddütsüz HDP’ye vereceğim." yorumunu yaptı.

ÖNCE: DİRENİŞİ CHP TEMSİL EDİYOR

Ocak ayında kaleme aldığı bir yazısında "Bu seçimde HDP'ye mi oy vermeli?" sorusuna yanıt arayan Şahin Alpay, "AKP'ye, daha doğrusu Türkiye'yi bir tek–parti, tek–adam rejimine doğru götürülmesine karşı en kararlı direnişi CHP temsil ediyor" gerekçesiyle oyunu CHP'ye oy vereceğini açıklamıştı.

SONRA: HDP'DEN BAŞKA ÇARE YOK

Zaman yazarı Nisan ayında ise kararını değiştirmiş ve şöyle demişti:

"Erdoğan’ın, bir şekilde başkan olmayı başarırsa ülkeye verebileceği zararları düşünmek dahi istemiyorum. Erdoğan’ı durdurabilmenin tek yolu, tek çare HDP’nin barajı geçmesi ve Meclis’te temsil olunması. Eğer Erdoğan’ın ihtirasını gemlemek istiyorsanız, bu hiç içinize sinmese bile, tek çare HDP’ye oy vermek. Evet, taktik oylar HDP’nin barajı geçmesine yetmeyebilir; HDP’nin asıl AKP seçmeni Kürtlerden oy alması gerekir. Demokrasiyi savunanlar açısından HDP’den başka çare yok."

BUGÜN: TEREDDÜTSÜZ HDP'YE

Şahin Alpay, bugün ise köşesinde şöyle yazdı:

7 Haziran’da Halkların Demokratik Partisi, HDP’ye oy vermiştim. 1 Kasım’da da oyumu tereddütsüz HDP’ye vereceğim.

7 Haziran’dan bu yana HDP’yi tercih nedenlerim çok daha netleşti. Bunların başta geleni, PKK’ya “hayır!” diyor olmam. Hiç tereddüdüm yok: Şiddet, şiddeti doğurur. Şiddet sorunları çözmediği gibi, içinden çıkılmaz hale getirir. Sorunlar, öldürerek çözülemez, konuşarak çözülebilir.

Eğer PKK şiddeti dün askeri vesayet rejiminin sürdürülmesini haklı göstermek için bir gerekçe, bahane olarak kullanıldıysa, bugün de Türkiye’yi keyfi, otoriter ve yoz bir tek adam tek parti yönetimine mahkum etme çabasının aracı olarak kullanıldığı, en azından 7 Haziran’dan bu yana daha iyi görülüyor olmalı.

HDP, PKK’nın öncülük ettiği Kürt siyasi hareketi içinden doğmuş olabilir, ama zamanla onun zıddına dönüştü. Türkiye’nin bütünlüğünü ve demokratikleşmesini savunan, her şart altında silahlara karşı çıkan HDP, AKP iktidarının iddia ettiği gibi “PKK terör örgütünün uzantısı” değil, tam tersine PKK’nın zıddıdır. HDP’nin güçlenmesi demek, PKK’nın güç kaybetmesi demektir.

Türkiye’de barış ve demokrasinin yerleşmesi, ülke bütünlüğünün güven altına alınması, PKK’nın etkisini yitirmesi için oyum HDP’ye.