Zaman yazarı Erdoğan'ın İngilizce'sini tiye aldı!
Zaman yazarı Ahmet Turan Alkan, cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na desteğini okurları şaşırtarak gösterdi.
Ahmet Turan Alkan, cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu'nu ele aldığı köşesinde isim vermeden Başbakan Erdoğan'ın adaylığını eleştirdi.
Zaman gazetesi yazarı Alkan, "Ekmel Bey niçin reisicumhur olamaz?" yazısında okurlara ters köşe yaptı. Köşesinde İhsanoğlu hakkında sorular soran yazar, verdiği cevaplarla isim vermeden Erdoğan'ı tarif etti.
Alkan, Başbakan Erdoğan'ın eğitim seviyesine, yolsuzluk iddialarına ve otoriterlik suçlamalarına gönderme yaptı. Alkan, Erdoğan'ın İngizlice'sini "tarzanca" diyerek tiye aldığı yazısını da "Bi dakka yahu, fişleri karıştırmış olmayım sakın! Kapat, ben dönerim sana..." diye tamamladı.
İşte o yazı:
Ekmel Bey’in Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda niçin
ısrar ediliyor anlamıyorum.
Bence muhalefet partileri çok daha elverişli bir çatı adayı
bulabilirlerdi. Niçin diyeceksiniz? Efendim olmaz, olacak iş değil.
Bir kere Ekmel Bey dil bilmez! Çok mu lâzım kardeşim, dil de
bilmeyiversin; onca tercüman ne güne duruyor diyeceksiniz. Lakin
azizim öyle “vatizdiz, itize buk” seviyesinde şeylerle milli temsil
ayıp kaçıyor bu çağda. Lisan bilmezsin, bilmediğini bilirsin, ona
göre davranırsın. Hayır, bu hem bilmiyor, hem de bilir gibi
muhatabı ile tarzanca iletişim kurmaya kalkışıyor. E, olmaz tabi.
Bunlar fevkalâde nâkıs puanlar mîrim!
-Ekmel Bey ha, çok ilginç; başka?
-Eğitim şart deyip duruyoruz ya, hakkaten öyle. Ekmel Bey,
duyduğuma göre bir yerlerde yüksek tahsil gibi bişeyler yapmış
fakat yakından tanıyanlar, “Bu hususta çok ketumdur; kesinlikle
belli etmez üniversite eğitimi gördüğünü; cahilmiş gibi davranmayı
tercih eder” diyorlar. Bakmayın size ara sıra gözlüklü fotoğraf
veriyor ama çok yakın dostlarının ve muhitinin yalancısıyım,
kesinlikle kitap okumaz Ekmel Bey’imiz dediler. Eskiden “zamanım mı
var” diye yakınırmış, sonraları nefsinde benlik hissi çöküp
yerleşince, “Benim okumama gerek kalmadı; okumadan hatip, yazmadan
kâtip oldum ben” demeye başlamış. Tabii etrafındaki birkaç kişi de
garibin bu zaafını körüklüyor olsalar gerektir, öyle tahmin
ediyorum. Özgüveni çok yüksekmiş gibi bir görüntü veriyor
insanlara... fakat tuhaftır, gözünü prompterden ayırır ayırmaz çok
komik yanlışlıklar yapmaya başlıyor.
-Ama cumhurbaşkanının âlim olması gerekmez ki; haksızlık
etmeyelim: Âdil, dürüst, ılıman, demokrat olsun kâfi değil
mi?
-İyi konuşuyorsun da iki gözüm, Ekmel Bey’de o vasıflar ne arar
diyorlar? Geçimsiz biriymiş; insanları birbirine düşürüp aradan
sıyrılmayı severmiş meselâ. Çok kindardır dediler sonra. Birisini
mimlerse vakti gelinceye kadar yüzüne güler, sonra harcayıverirmiş.
O yüzden etrafında birkaç ikbalperestten başka samimi kimse
kalmamış diyorlar. Şimdi beni söyletme azizim! Ekmel Bey,
reisicumhur vasıflarını taşıyan biri değil, niçin üzerinde ısrar
ediyorlar anlamıyorum; tab’an demokrat değil bir kere. Elinden
gelse kendini padişah ilan etmekle kalmaz, halifeliği de
yedekleyiverir. Hukuka hiç saygısı yok dediler; hele güçler
ayrılığı, mahkemelerin bağımsızlığı, hukuk devleti filan gibi
şeyler duyunca karatahtaya tebeşir sürtülmüş gibi rahatsız olurmuş.
Valla bu muhalefeti anlamıyorum azizim; başka kimi aday gösterseler
silip süpürürlerdi ama tuhaf bir şekilde Ekmel Bey ismi
üzerinde mutabık kaldılar. Sana birşey söyleyim mi, ama
aramızda kalacak?
-Söz!
-Bence bu dış güçlerin bir oyunu; Ekmel Bey gibi son derece negatif
özelliklere sahip, halkın yarıdan çoğunun yüzünü bile görmek
istemediği birini aday göstererek birilerini ters köşe yapmak
istiyorlar ama henüz çıkaramadım. Ayrıca Ekmel Bey hakkında bir şey
daha var kesinlikle söyleyemem, çok vahim bir şey yani. Söz
ver!
-Gençliğimin hayrını görmeyeyim ki!
-Peki, inandım; Azizim Ekmel Bey’in adliyede bir bavul kalınlığında
dosyası var diyorlar; galiba büyük bir yolsuzluk meselesine
karışmış vaktiyle; soruşturmayı bastırmak için de telâş ile bir
dizi başka suç işlemiş güya. Kimselere söyleme ama, yemin verdim.
Öyle imar-inşaat işleri, kupon arsa vs. gibi çerez işlerinden hiç
bahsetmiyorum. Vahim derecede Anayasa ihlâli mevzu bahismiş. Şimdi
şaibelerden kurtulmak için kendini aday yaptırtıyor diye
konuşuyorlar sağda solda; elin ağzı torba değil ki?
-Yapma yav; Ekmel Bey ha!
-Aynen öyle azizim; benden kaçmaz. Bi dakka yahu, fişleri
karıştırmış olmayım sakın! Kapat, ben dönerim sana...