'Yüzkarası' ağır kaçtı o da 'hayasız' dedi

Hürriyet okur temsilcisi Faruk Bildirici'nin "Ergenekon dağa çıktı" haberi için kullandığı "yüz karası" ifadesine Sabah ombudsmanı Yavuz Baydar karşı çıktı

GAZETECİLER.COM - Hürriyet Ombudsmanı Faruk Bildirici ile Sabah Okur Temsilcisi Yavuz Baydar arasından bir süredir yaşanan gerilim bugün Sabah'taki yazıyla devam etti.

Önce Bildirici'nin köşesinden duyurduğu ve Yavuz Baydar'ın uyarıya rağmen düzeltmediği bilgi yanlışı ile başlayan gerilim, ardından Sabah gazetesinin manşet haberi için "Bildirici'nin gazetecilik açısından yüz kızartıcı" demesiyle doruğa ulaştı.

BAYDAR BİLDİRİCİ'Yİ ÖNCE ÖVDÜ...

Baydar, bugün köşesinden Bildirici'yi övdü ancak gazetesi hakkındak sözler için sert tepki gösterdi. "Yüz karası ifadesi ile kantarın topucu kaçtı" diyen Baydar şunları yazdı:

Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, çeyrek yüzyıl öncesinden beri tanıdığım, darbe sonrasının sıkıntılı yıllarında doğru habercilik, özgürlük kavgası ve ilkeli duruş ekseninde yolumun Cumhuriyet'te kesiştiği, saydığım meslektaşlarımdan biri.

(... Bildirici) Katıldığı bir TV programında Mutlu Çölgeçen'in Ankara mahreçli Ergenekon Dağa Çıktı başlıklı, manşet haberiyle ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

"Sabah gazetesinin manşeti bence gazetecilik açısından bir yüz karası. Çünkü haberde ne bir kaynak var ne bir isim var, ne de bir doğrulama var. Tamamen masa başında oturulup hazırlanmış bir haber. Öyle ki ilgili taraflarca bile bunun saçma sapan bir haber olduğu söyleniyor."
Bildirici'ye göre Çölgeçen, '5N1K' kuralını uygulamamıştı, haberde 'bunların hiçbiri yok'tu.

... SONRA KANTARIN 'TOPUZU KAÇTI' DEDİ

Son birkaç not da Bildirici'nin eleştiriyi ifade tarzıyla ('yüz karası') ilgili.

(...) Bir habere, kamusal alanda 'gazeteciliğin yüz karası' dediğiniz anda, çözüme yönelik iletişim bağını kopardınız demektir. Bildirici, gazetesi Hürriyet'te çıkan, ilkelere kurallara aykırı bulduğu bir habere TV ekranlarında 'bu yüz karasıdır' diyebilir mi? Mümkün mü? Tabii ki diyemez. 'Derim' dese bile, dememelidir. Ombudsmanlık ağzına geleni söyleme özgürlüğü değildir. 

Aynı şekilde başka gazetelerde çıkan haberlere dair de sorumlu üslup gerekir. Eleştiri tarzı sağduyulu, yapıcı, somut, yol gösterici, tartışmaya davetkar olmalıdır. Aşağılayıcı, alaycı, yaftalayıcı üslup sadece sorunlara yenilerini ekler. Yolları tıkar. Oysa önemli olan üzüm yemektir. 

Bildirici'nin 'yüz karası' ifadesi 'kantarın topuzunun kaçması' olmuştur. Benim tanıdığım Bildirici'ye yakışmadı. Eminim sonradan kendisi de düşünmüş, herhalde (umarım) üzülmüştür.

BİLDİRİCİ TWİTTER'DAN YANIT VERDİ

Hürriyet ombudsmanı Bildirici ise Yavuz Baydar'ın yazısına twitter üzerinden yanıt verdi. Sözlerinin ağır olabileceğini kabul eden Bildirici, ancak kendisine söylenen sözlerin sözünü ettiği haberin yanlışlarını ortadan kaldırmayacağının altını çizdi. İşte Bildirici'nin twittleri:

Sabah’ın “Ergenekon dağa çıktı" haberi için "Gazeteciliğin yüzkarası" derken eleştirinin tonu ağır kaçmış olabilir, bundan dolayı üzgünüm.

Ama bu ne bana "hayasız" denmesine haklılık kazandırır, ne de o haberdeki yanlışları ortadan kaldırır.