Yürürken kol kola girmek zorunda değiliz
Ülkemin cumhurbaşkanı, “Reisçi” olduklarını iddia eden kimi meslektaşımızın en çok “racon” kestiği medya patronuyla samimi bir şekilde sohbet ediyor, yürüyordu…
Bir fotoğraf gördüm yüreğim yandı…
İçim acıdı…
Ülkemin Cumhurbaşkanıyla ana muhalefet partisi genel başkanı,
ulusumuzun “en
onurlu”, kıvançta en çok bir olmaları gereken
günlerinden birinde; birbirlerine
selam bile vermemişlerdi…
El sıkışmamışlar…
Bayramlarını kutlamamışlardı…
*
Bir başka fotoğrafı gece gördüm…
Ülkemin cumhurbaşkanı, “Reisçi” olduklarını iddia
eden kimi meslektaşımızın en
çok “racon” kestiği medya patronuyla samimi bir
şekilde sohbet ediyor,
yürüyordu…
“Benim adıma racon kesmeyin” derken nasıl da
samimi olduğunu kanıtlıyordu
yani…
*
Sonra da düşündüm…
Hiçbirimiz, diğerlerimiz gibi düşünmek zorunda olmadığımıza
göre…
Hem eleştirsek birbirimizi…
Ama hem de…
Birbirimizle dost kalmayı başarabilsek daha doğru olmaz mı?..
*
Nihayet hedefimiz, amacımız aynı…
Halkımızın refahı ve özgürlüğü…
Ülkemizin huzurlu topraklar olması…
*
Aynı hedefe yürürken kol kola girmek zorunda
değiliz…
Ama…
Birbirimizi yumruklamak ayıbına da
düşmemeliyiz…
MEHMET BARLAS'IN DEDİĞİ
GİBİ...
Washington Bölgesi Yüksek Mahkemesi Başsavcılığı, Washington
Büyükelçiliğimiz
ikametgâhı önünde 16 Mayıs 2017 tarihinde yaşanan olaylara ilişkin
iddianamesinin yerel mahkeme tarafından kabul edildiğini
açıkladı.
Yani…
Cumhurbaşkanımızın korumaları, ABD Mahkemelerinde
yargılanacak…
*
ABD yerel mahkemesi vicdansız mı?..
Evet...
ABD yerel mahkemesi ahlâksız mı?..
Hem de nasıl...
ABD yerel mahkemesi kirlenmiş mi?..
Dibine kadar...
*
Ama...
Orası ABD arkadaş…
Mehmet Barlas'ın dediği gibi...
ABD, diğer ülkeler halklarına karşı silahların ve paranın
üstünlüğüne inanır...
Kendi ülkesinde hukukun üstünlüğüne...
Yersen…
ORASI AMERİKA
ABİCİM…
Bütün haberler Trumph’ın “gidici” olduğunu
gösteriyor…
Yok efendim…
Askeri darbeyle falan değil tabii ki…
Yasal yollardan düşürülecek…
Ya da kendisi istifa edecek…
Amerikalılar başka ülkelerde askeri darbeyle
gerçekleştirdikleri iktidar
değişikliğini, kendi ülkelerinde hukukla
gerçekleştirirler…
Orası Amerika abicim…
MAFYANIN ORTAĞI
OLDU
“Derin devlet”, seçimlerle bir yerlere gelmeyen,
politikacıların atadıkları bir tür
“ihtiyarlar heyeti” ya da “akil insanlar
heyeti” gibi bir şeydi...
Ama…
Giderek öylesine laçkalaştı…
Öylesine ucubeleşti…
Öylesine karaktersizleşti ki…
Devlet içinde bir çeteye dönüştü…
Yasa dışı iş yapan ama devletin gücüne ihtiyacı olan suç
örgütlerinin yani mafyanın ortağı oldu…
*
ABD derin devletin çeteleşip çeteleşmediğini kanıtlayacak mı
bakalım…
SOMUT KANIT
GÖSTER
Emin Çölaşan’ın yazısının başlığı şöyle:
“Bayramlarımızı bölenler utansın”…
*
Yazılarını aynaya bakarak yazıyor zahir…
Öyle olmasaydı…
Bölünen bayramlarımız olduğuna somut kanıt gösterirdi…
*
1071 Malazgirt de coşkuluydu…
30 Ağustos Zafer Bayramı da…