Yüksel Aytuğ'dan spor haberleri eleştirisi

Sabah yazarı Yüksel Altuğ, spor muhabrilerini ve konuyla ilgili birimlerde karar alıcı müdürleri eleştirdi. Aytuğ, futbol dışındaki spor haberlerinin ne kadar özensiz yapıldığını anlattı.

Sabah gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ, bugünkü köşesinde Meksika'daki Dünya Dalış Şampiyonası'nda ardı ardına üç dünya rekoru kırıp, birinci olarak adını spor tarihine yazdıran Fatma Uruk ve Uluslararası Yüzme Ligi'nde üst üste Avrupa rekorları kıran, Amerikalıların olimpiyat takımlarına almak için vatandaşlık teklif ettiği ve "Türk bayrağı dışında hiçbir bayrak altında yarışmam" diyerek bu öneriyi elinin tersiyle iten Emre Sakıç'tan söz etti. "Onları neden tanımıyoruz? Çünkü bizim medyada sporun tek karşılığı futboldur. Adını bile bilmediğimiz, haritada yerini gösteremeyeceğimiz yerlerden gelen Afrikalı futbolcuların köylerini bile bize öğreten sözde 'spor' (!) medyamızın ayıbıdır bu..." diyen Altuğ, spor muhabrilerini ve konuyla ilgili birimlerde karar alıcı müdürleri eleştirdi. Aytuğ, futbol dışındaki spor haberlerinin ne kadar özensiz yapıldığını anlattı:

Gazeteciliğe spor muhabiri olarak başladım. Uzun süre Burhan Felek Spor Salonu'ndan hentbol maçlarını yazdım. Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı ilk büyük organizasyon Dünya Okçuluk Şampiyonası'nı takip ettim. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nu en iyi izleyip haberleştiren genç muhabir olarak şilt aldım. Uluslararası tenis turnuvası TED Open'ı takip ederken bir de baktım, turnuvanın logosu ile o dönem yeni kurulan bir partinin logosu (Davul yırtan jaguar) birbirine acayip şekilde benziyor. Fotoğraflarını çekip, haber yaptım. Çalıştığım gazete Güneş'in spor sayfasına manşetten girdi. Müdürüm Şansal Büyüka bana üç günlük ödül izni verdi, tenis haberi için...
Diyeceğim o ki; o zamanlar spor muhabirleri gerçekten de 'spor haberi' yapar, müdürleri onlardan 'spor haberi' beklerdi. Bizim sporculardan biri dünya şampiyonu olacak, diğeri Avrupa rekorları kıracak da röportajını getirmeyeceğim, öyle mi? Vallahi servisin kapısından sopayla kovalarlardı.
Ama tüm müdürlerim spor branşlarına o kadar ilgili değildi. Yıllar sonra ismi lazım değil bir başka müdürüme dedim ki, "5 dakika sonra Formula 1'in görüntüleri gelecek. Bültenin sonuna yetiştirmeye çalışacağım." Bana ne dese beğenirsiniz? "Ya bırak şimdi, koy eski yarışlardan birinin görüntüsünü. Aynı arabalar dönüp durmuyor mu sanki..."

Yazının tamamı için tıklayınız